
Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar
Türk Ceza Kanunu
Kanun Numarası: 5237 Kabul Tarihi: 26/9/2004 Yayımlandığı Resmî Gazete Tarihi: 12/10/2004Sayısı: 25611
Bu Kanunun yürürlük ve uygulama şekli ve 765 sayılı (mülga) Türk Ceza Kanununa çeşitli mevzuatta yapılan atıflarla ilgili olarak 4/11/2004 tarihli ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a bakınız.
İkinci Kitap: Özel Hükümler
İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar
Dokuzuncu Bölüm: Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar
Haberleşmenin gizliliğini ihlal – Madde 132
2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 79 uncu maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para” ibaresi “bir yıldan üç yıla kadar hapis” ve “bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” ibaresi ise “verilecek ceza bir kat artırılır” şeklinde; ikinci fıkrasında yer alan “bir yıldan üç yıla kadar hapis” ibaresi “iki yıldan beş yıla kadar hapis” şeklinde; üçüncü fıkrasında yer alan “altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para” ibaresi “bir yıldan üç yıla kadar hapis” şeklinde değiştirilmiş, fıkraya “rızası olmaksızın” ibaresinden sonra gelmek üzere “hukuka aykırı olarak” ibaresi eklenmiştir.
(1) Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlali haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, verilecek ceza bir kat artırılır.
(2) Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın hukuka aykırı olarak alenen ifşa eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle: 2/7/2012-6352/79 md.) İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.
(4) (Mülga: 2/7/2012-6352/79 md.)
Madde Gerekçesi
Madde metninde, kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğinin ihlâli suç olarak tanımlanmaktadır.
Söz konusu suç, belirli kişiler arasındaki haberleşmenin içeriğinin öğrenilmesiyle işlenmektedir. Kişiler arasındaki haberleşmenin ne suretle yapıldığının suçun oluşumu açısından önemi yoktur. Bu haberleşme, örneğin mektupla, telefonla, telgrafla, elektronik posta yoluyla yapılabilir. Bu suç açısından önemli olan, haberleşmenin belirli kişiler arasında yapılmasıdır. Söz konusu suçu, bu haberleşmenin tarafı olmayan kişi işleyebilir.
Haberleşmenin gizliliğinin sadece dinlemek veya okumak suretiyle ihlâl edilmesi, bu suçun temel şeklini oluşturmaktadır. Ancak, bu gizlilik ihlâlinin, haberleşme içeriklerinin yani konuşulanların veya yazılanların kayda alınması suretiyle yapılması, bu suçun nitelikli şekli olarak tanımlanmıştır. Örneğin telefon konuşmalarının ses kayıt cihazıyla kayda alınması hâlinde, suçun bu nitelikli hâli gerçekleşmektedir.
Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerinin belli bir suça ilişkin soruşturma kapsamında Anayasa ve kanunların belirlediği koşullar çerçevesinde öğrenilmesinin veya kayda alınmasının hukuka uygun olduğu muhakkaktır.
Maddenin ikinci fıkrasında, kişiler arasındaki haberleşme içeriklerinin hukuka aykırı olarak ifşa edilmesi, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Haberleşme içerikleri hukuka uygun bir şekilde veya birinci fıkrada tanımlanan suçun işlenmesi suretiyle öğrenilmiş olabilir. İkinci fıkrada tanımlanan suç, haberleşme içeriklerinin ifşasıyla, yayılmasıyla, yani yetkisiz kişilerce öğrenilmesinin sağlanmasıyla oluşur. Fıkra metninde bu ifşanın hukuka aykırı olması açıkça vurgulanmıştır. Bu bakımdan örneğin kişiler arasındaki telefon konuşmalarına ilişkin kayıtların, savcılık veya mahkemeye verilmesi, duruşmada açık bir şekilde dinlenmesi veya okunması hâlinde, söz konusu suç oluşmayacaktır. Buna karşılık, henüz soruşturma aşamasında iken, kişiler arasındaki konuşma içeriklerinin, hukuka uygun bir şekilde kayda alınmış olsalar bile, örneğin televizyonlarda veya gazetelerde yayınlanması hâlinde, bu suç oluşacaktır.
Maddenin üçüncü fıkrasında, kişinin kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın alenen ifşa etmek suretiyle haberleşmenin gizliliğini ihlâl etmesi ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu suçun oluşabilmesi için, ifşanın alenen yapılması gerekir. Bu bakımdan, örneğin kişi kendisine gönderilen mektubu gönderenin bilgisi ve rızası dışında bir başkasına okutması hâlinde, bu suç oluşmayacaktır. Buna karşılık, mektubun gönderenin bilgisi ve rızası dışında alenen okunması, başkaları tarafından okunmasını temin için bir yere asılması veya basın ve yayın yolu ile yayınlanması hâlinde, söz konusu suç oluşacaktır.
Dördüncü fıkrada, kişiler arasındaki haberleşmelerin içeriğinin basın ve yayın yolu ile yayınlanması hâlinde, ikinci veya üçüncü fıkralara göre verilecek cezanın belli oranda artırılması öngörülmüştür.
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması – Madde 133
2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 80 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “iki aydan altı aya kadar hapis” ibaresi “iki yıldan beş yıla kadar hapis” şeklinde; ikinci fıkrasında yer alan “altı aya kadar hapis” ibaresi “altı aydan iki yıla kadar hapis” şeklinde değiştirilmiştir.
(1) Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3) (Değişik: 2/7/2012-6352/80 md.) Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri hukuka aykırı olarak ifşa eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve dörtbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.
Madde Gerekçesi
Madde metninde, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suç olarak tanımlanmaktadır.
Bir arada bulunan kişiler arasında yapılan konuşmanın aleni olmayan konuşma olarak kabulü için konuşmanın yapıldığı yerin önemi yoktur. Bu bakımdan, örneğin bir parkta iki kişi arasında geçen konuşmanın başkaları tarafından ancak özel gayret gösterilerek duyulabilecek olması hâlinde, aleni olmayan konuşma söz konusudur. Keza, örneğin bir evde sınırlı sayıda kişiler arasında yapılan konuşma, aleni olmayan bir konuşmadır.
Birinci fıkrada tanımlanan suç, aleni olmayan konuşmanın bir aletle dinlenmesi veya bir ses alma cihazı ile kayda alınması ile oluşur. Söz konusu suçu, aleni olmayan konuşmanın tarafı olmayan kişi işleyebilir. Suçun oluşabilmesi için, konuşmanın taraflarından herhangi birinin rızasının olmaması yeterlidir. Bu bakımdan konuşmanın taraflarından birinin rızasının olması, fiili suç olmaktan çıkarmayacaktır.
Maddenin ikinci fıkrasında, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların, söyleşiye katılan kişilerden biri tarafından diğerlerinin rızası olmadan kayda alınması, suç olarak tanımlanmıştır.
Maddenin üçüncü fıkrasına göre, bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan suçların işlenmesi suretiyle elde edildiği bilinen veya böylece elde edildiği kabul edilebilecek olan bilgilerden yarar sağlanması veya bunların başkalarına verilmesi veya bunlardan diğer kişilerin bilgi edinmelerini temin etmek, suç olarak tanımlanmıştır. Bu konuşma içeriklerinin basın ve yayın yoluyla yayınlanması, daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektirmektedir.
Özel hayatın gizliliğini ihlal – Madde 134
(1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 81 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para” ibaresi “bir yıldan üç yıla kadar hapis” ve “cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz” ibaresi ise “verilecek ceza bir kat artırılır” şeklinde değiştirilmiştir.
(2) (Değişik: 2/7/2012-6352/81 md.) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.
Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrasında, metninde özel hayatın gizliliğinin ihlâli suç olarak tanımlanmaktadır. Böylece, gizli yaşam alanına girerek veya başka suretle başkaları tarafından görülmesi mümkün olmayan bir özel yaşam olayının saptanması ve kaydedilmesi cezalandırılmaktadır.
İkinci fıkrada, böylece elde edilen saptama ve kayıtlardan herhangi bir suretle yarar sağlanması veya bunların başkalarına verilmesi veya diğer kimselerin bilgi edinmelerinin temini veya basın ve yayın yoluyla açıklanması suçun ağırlaşmış şeklini oluşturmaktadır.
Maddenin ikinci fıkrasında, kişinin özel hayatına ilişkin görüntü veya seslerin hukuka aykırı olarak ifşa edilmesi, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu görüntü veya sesler, örneğin soruşturma kapsamında hukuka uygun bir şekilde kayda alınmış olabileceği gibi, birinci fıkrada tanımlanan suçun işlenmesi suretiyle elde edilmiş olabilir. İkinci fıkrada tanımlanan suç, elde edilmiş olan bu ses veya görüntü kayıtlarının ifşasıyla, yayılmasıyla, yani yetkisiz kişilerce öğrenilmesinin sağlanmasıyla oluşur. Bu ifşanın hukuka aykırı olması gerekir. Bu bakımdan özel hayata ilişkin kayıtların, savcılık veya mahkemeye verilmesi, duruşmada gösterilmesi ve dinlenmesi hâlinde, söz konusu suç oluşmayacaktır. İfşanın, basın ve yayın yoluyla yapılması, söz konusu suçun nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir.
Kişisel verilerin kaydedilmesi – Madde 135
(1) Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
21/2/2014 tarihli ve 6526 sayılı kanunun 3 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “altı aydan” ibaresi “bir yıldan” şeklinde değiştirilmiştir.
(2) Kişisel verinin, kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin olması durumunda birinci fıkra uyarınca verilecek ceza yarı oranında artırılır.
24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Kişilerin” ibaresi “Kişisel verinin, kişilerin” şeklinde; “bilgileri kişisel veri olarak kaydeden kimse, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır” ibaresi “olması durumunda birinci fıkra uyarınca verilecek ceza yarı oranında artırılır” şeklinde değiştirilmiştir.
Madde Gerekçesi
Çağımızda kişilerle ilgili kayıtların bilgisayar ortamlarına geçirilip muhafaza edilmesi uygulamasına bazı kurum ve kuruluşlar tarafından başvurulmaktadır; hastanelerde hastalara, sigorta şirketlerinde sigortalılara, bankaların ve kredili alış veriş yapılan mağazaların müşterilerine ilişkin kayıtlar, böylece tutulmaktadır. Bu bilgilerin amaçları dışında kullanılmasından veya herhangi bir şekilde üçüncü şahısların eline geçerek hukuka aykırı olarak yararlanılmasından dolayı hakkında bilgi toplanan kişiler büyük zararlara uğrayabilmektedirler. Bu bakımdan, kişilerle ilgili bilgilerin hukuka aykırı olarak kayda alınması suç olarak tanımlanmıştır.
Suçun konusu, kişisel verilerdir. Gerçek kişiyle ilgili her türlü bilgi, kişisel veri olarak kabul edilmelidir.
Söz konusu suç tanımında kişisel verilerin bilgisayar ortamında veya kağıt üzerinde kayda alınması arasında bir ayırım gözetilmemiştir. Bu bakımdan, söz konusu suç tanımı ile, Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan Türkiye’nin de 28 Ocak 1981 tarihinde imzalamakla taraf olduğu “Kişisel Nitelikteki Verilerin Otomatik İşleme Tâbi Tutulması Karşısında Şahısların Korunmasına Dair Sözleşme”nin ilgili hükümlerine geçerlilik tanınmıştır.
Bu suçun oluşabilmesi için, kişisel verilerin hukuka aykırı bir şekilde kayda alınması gerekir. Kişinin rızası ile, kendisiyle ilgili bilgilerin kayda alınmasının suç oluşturmayacağı muhakkaktır. Belirli nitelikteki kişisel verilerin kayda alınması kanun hükmünün gereği olarak yapılmaktadır. Bu bakımdan, çeşitli kamu kurumlarında verilen kamu hizmetinin gereği olarak kişilerle ilgili bazı bilgiler ilgili kanun hükümlerine istinaden kayda alınmaktadırlar. Bu durumlarda, söz konusu suç oluşmayacaktır.
Maddenin ikinci fıkrasında, kişilerin siyasî, felsefî veya dinî görüşlerine, ırkî kökenlerine, ahlâkî eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kayda almak, suç olarak tanımlanmıştır. Ancak, bunlardan kişilerin ahlâkî eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgilerin kayda alınmasına kanunlarda özellikle suçlulukla mücadele bağlamında, suç ve suçluların ortaya çıkarılmasını sağlamak amacıyla belli ölçüde izin verilebilir. Bu durumlarda söz konusu suç oluşmayacaktır.
Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme – Madde 136
(1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
21/2/2014 tarihli ve 6526 sayılı kanunun 4 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “bir yıldan” ibaresi “iki yıldan” şeklinde değiştirilmiştir.
(2) (Ek:17/10/2019-7188/17 md.) Suçun konusunun, Ceza Muhakemesi Kanununun 236 ncı maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları uyarınca kayda alınan beyan ve görüntüler olması durumunda verilecek ceza bir kat artırılır.
Madde Gerekçesi
Bu madde hükmü ile, hukuka uygun olarak kaydedilmiş olsun veya olmasın, kişisel verileri hukuka aykırı olarak başkalarına vermek, yaymak veya ele geçirmek, bağımsız bir suç olarak tanımlanmıştır.
Nitelikli haller – Madde 137
(1) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların;
a) Kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle,
b) Belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
İşlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Madde Gerekçesi
Madde metninde bu Bölümde tanımlanan suçların daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektiren nitelikli hâlleri tanımlanmış bulunmaktadır.
Verileri yok etmeme – Madde 138
(1) Kanunların belirlediği sürelerin geçmiş olmasına karşın verileri sistem içinde yok etmekle yükümlü olanlara görevlerini yerine getirmediklerinde bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
21/2/2014 tarihli ve 6526 sayılı kanunun 5 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “altı aydan bir yıla kadar hapis” ibaresi “bir yıldan iki yıla kadar hapis” şeklinde değiştirilmiştir.
(2) (Ek: 21/2/2014-6526/5 md.) Suçun konusunun Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre ortadan kaldırılması veya yok edilmesi gereken veri olması hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.
Madde Gerekçesi
Bu madde hükmü ile, hukuka uygun olarak kaydedilmiş olan kişisel verilerin kanunların belirlediği sürelerin geçmiş olmasına rağmen yok edilmemesi, bağımsız bir suç olarak tanımlanmıştır.
Şikayet – Madde 139
(1) Kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve verileri yok etmeme hariç, bu bölümde yer alan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır.
Madde Gerekçesi
Madde metninde, bu Bölümde tanımlanan bazı suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikâyete bağlı tutulmuştur.
Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması – Madde 140
(1) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
Madde Gerekçesi
Madde metninde bu Bölümde tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri uygulanması öngörülmüştür.
Dokuzuncu Bölüm: Son Hükümler
Geçici Madde 1
(Ek: 11/4/2013-6459/14 md.)
(1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanunun 235 inci maddesinde yapılan değişiklik sebebiyle görülmekte olan davalarda görevsizlik kararı verilemez.
Yürürlük – Madde 344
(1) Bu Kanunun;
a) “İmar kirliliğine neden olma” başlıklı 184 üncü maddesi yayımı tarihinde,
b) “Çevrenin kasten kirletilmesi” başlıklı 181 inci maddesinin birinci fıkrası ile “Çevrenin taksirle kirletilmesi” başlıklı 182 nci maddesinin birinci fıkrası yayımı tarihinden itibaren iki yıl sonra,
c) Diğer hükümleri 1 Haziran 2005 tarihinde,
yürürlüğe girer.
Yürütme – Madde 345
(1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nu incelemek için aşağıda yer alan Bölüm Başlıklarına tıklayabilirsiniz.
-
Temel İlkeler ve Tanımlar
-
Temel İlkeler ve Tanımlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Birinci Kitap: Genel Hükümler
Birinci Kısım: Temel İlkeler, Tanımlar ve Uygulama Alanı
"Temel İlkeler ve Tanımlar" Başlıklı Birinci Bölümde Düzenlenen 1. ilâ 6. Maddeler
-
Kanunun Uygulama Alanı
-
Kanunun Uygulama Alanı
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Birinci Kitap: Genel Hükümler
Birinci Kısım: Temel İlkeler, Tanımlar ve Uygulama Alanı
"Kanunun Uygulama Alanı" Başlıklı İkinci Bölümde Düzenlenen 7. ilâ 19. Maddeler
-
Ceza Sorumluluğunun Şahsiliği
-
Ceza Sorumluluğunun Şahsiliği
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Birinci Kitap: Genel Hükümler
İkinci Kısım: Ceza Sorumluluğunun Esasları
"Ceza Sorumluluğunun Şahsiliği, Kast ve Taksir" Başlıklı Birinci Bölümde Düzenlenen 20. ilâ 23. Maddeler
-
Ceza Sorumluluğunu Kaldıran Nedenler
-
Ceza Sorumluluğunu Kaldıran Nedenler
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Birinci Kitap: Genel Hükümler
İkinci Kısım: Ceza Sorumluluğunun Esasları
"Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" Başlıklı İkinci Bölümde Düzenlenen 24. ilâ 34. Maddeler
-
Suça Teşebbüs
-
Suça Teşebbüs
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Birinci Kitap: Genel Hükümler
İkinci Kısım: Ceza Sorumluluğunun Esasları
"Suça Teşebbüs" Başlıklı Üçüncü Bölümde Düzenlenen 35. ilâ 36. Maddeler
-
Suça İştirak
-
Suça İştirak
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Birinci Kitap: Genel Hükümler
İkinci Kısım: Ceza Sorumluluğunun Esasları
"Suça İştirak" Başlıklı Dördüncü Bölümde Düzenlenen 37. ilâ 41. Maddeler
-
Suçların İçtimaı
-
Suçların İçtimaı
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Birinci Kitap: Genel Hükümler
İkinci Kısım: Ceza Sorumluluğunun Esasları
"Suçların İçtimaı" Başlıklı Beşinci Bölümde Düzenlenen 42. ilâ 44. Maddeler
-
Yaptırımlar: Cezalar
-
Yaptırımlar: Cezalar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Birinci Kitap: Genel Hükümler
Üçüncü Kısım: Yaptırımlar
"Cezalar" Başlıklı Birinci Bölümde Düzenlenen 45. ilâ 52. Maddeler
-
Güvenlik Tedbirleri
-
Güvenlik Tedbirleri
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Birinci Kitap: Genel Hükümler
Üçüncü Kısım: Yaptırımlar
"Güvenlik Tedbirleri" Başlıklı İkinci Bölümde Düzenlenen 53. ilâ 60. Maddeler
-
Cezanın Belirlenmesi
-
Cezanın Belirlenmesi
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Birinci Kitap: Genel Hükümler
Üçüncü Kısım: Yaptırımlar
"Cezanın Belirlenmesi ve Bireyselleştirilmesi" Başlıklı Üçüncü Bölümde Düzenlenen 61. ilâ 63. Maddeler
-
Dava ve Cezanın Düşürülmesi
-
Dava ve Cezanın Düşürülmesi
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Birinci Kitap: Genel Hükümler
Üçüncü Kısım: Yaptırımlar
"Dava ve Cezanın Düşürülmesi" Başlıklı Dördüncü Bölümde Düzenlenen 64. ilâ 75. Maddeler
-
Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçlar
-
Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Birinci Kısım: Uluslararası Suçlar
"Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçlar" Başlıklı Birinci Bölümde Düzenlenen 76. ilâ 78. Maddeler
-
Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti
-
Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Birinci Kısım: Uluslararası Suçlar
"Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti" Başlıklı İkinci Bölümde Düzenlenen 79. ilâ 80. Maddeler
-
Hayata Karşı Suçlar
-
Hayata Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar
"Hayata Karşı Suçlar" Başlıklı Birinci Bölümde Düzenlenen 81. ilâ 85. Maddeler
-
Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar
-
Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar
"Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar" Başlıklı İkinci Bölümde Düzenlenen 86. ilâ 93. Maddeler
-
İşkence ve Eziyet
-
İşkence ve Eziyet
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar
"İşkence ve Eziyet" Başlıklı Üçüncü Bölümde Düzenlenen 94. ilâ 96. Maddeler
-
Koruma, Gözetim Yükümlülüğünün İhlâli
-
Koruma, Gözetim Yükümlülüğünün İhlâli
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar
"Koruma, Gözetim, Yardım veya Bildirim Yükümlülüğünün İhlâli" Başlıklı Dördüncü Bölümde Düzenlenen 97. ilâ 98. Maddeler
-
Çocuk Düşürtme veya Kısırlaştırma
-
Çocuk Düşürtme veya Kısırlaştırma
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar
"Çocuk Düşürtme, Düşürme veya Kısırlaştırma" Başlıklı Beşinci Bölümde Düzenlenen 99. ilâ 101. Maddeler
-
Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar
-
Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar
"Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar" Başlıklı Altıncı Bölümde Düzenlenen 102. ilâ 105. Maddeler
-
Hürriyete Karşı Suçlar
-
Hürriyete Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar
"Hürriyete Karşı Suçlar" Başlıklı Yedinci Bölümünde Düzenlenen 106. ilâ 124. maddeleri
-
Şerefe Karşı Suçlar
-
Şerefe Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar
"Şerefe Karşı Suçlar" Başlıklı Sekizinci Bölümünde Düzenlenen 125. ilâ 131. maddeleri
-
Özel Hayata Karşı Suçlar
-
Özel Hayata Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar
"Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar" Başlıklı Dokuzuncu Bölümünde Düzenlenen 132. ilâ 140. maddeleri
-
Malvarlığına Karşı Suçlar
-
Malvarlığına Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar
"Malvarlığına Karşı Suçlar" Başlıklı Onuncu Bölümünde Düzenlenen 141. ilâ 169. maddeleri
-
Genel Tehlike Yaratan Suçlar
-
Genel Tehlike Yaratan Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar
"Genel Tehlike Yaratan Suçlar" Başlıklı Birinci Bölümünde Düzenlenen 170. ilâ 180. maddeleri
-
Çevreye Karşı Suçlar
-
Çevreye Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar
"Çevreye Karşı Suçlar" Başlıklı İkinci Bölümünde Düzenlenen 181. ilâ 184. maddeleri
-
Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar
-
Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar
"Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar" Başlıklı Üçüncü Bölümünde Düzenlenen 185. ilâ 196. maddeleri
-
Kamu Güvenine Karşı Suçlar
-
Kamu Güvenine Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar
"Kamu Güvenine Karşı Suçlar" Başlıklı Dördüncü Bölümünde Düzenlenen 197. ilâ 212. maddeleri
-
Kamu Barışına Karşı Suçlar
-
Kamu Barışına Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar
"Kamu Barışına Karşı Suçlar" Başlıklı Beşinci Bölümünde Düzenlenen 213. ilâ 222. maddeleri
-
Ulaşım Araçlarına Karşı Suçlar
-
Ulaşım Araçlarına Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar
"Ulaşım Araçlarına veya Sabit Platformlara Karşı Suçlar" Başlıklı Altıncı Bölümünde Düzenlenen 223. ilâ 224. maddeleri
-
Genel Ahlaka Karşı Suçlar
-
Genel Ahlaka Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar
"Genel Ahlaka Karşı Suçlar" Başlıklı Yedinci Bölümünde Düzenlenen 225. ilâ 229. maddeleri
-
Aile Düzenine Karşı Suçlar
-
Aile Düzenine Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar
"Aile Düzenine Karşı Suçlar" Başlıklı Sekizinci Bölümünde Düzenlenen 230. ilâ 234. maddeleri
-
Ekonomi ve Ticarete İlişkin Suçlar
-
Ekonomi ve Ticarete İlişkin Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar
"Ekonomi, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar" Başlıklı Dokuzuncu Bölümünde Düzenlenen 235. ilâ 242. maddeler
-
Bilişim Alanında Suçlar
-
Bilişim Alanında Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar
"Bilişim Alanında Suçlar" Başlıklı Onuncu Bölümde Düzenlenen 243. ilâ 246. maddeler
-
Kamu İdaresinin İşleyişine Karşı Suçlar
-
Kamu İdaresinin İşleyişine Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler
"Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar" Başlıklı Birinci Bölümde Düzenlenen 247. ilâ 266. maddeler
-
Adliyeye Karşı Suçlar
-
Adliyeye Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler
"Adliyeye Karşı Suçlar" Başlıklı İkinci Bölümde Düzenlenen 267. ilâ 298. maddeler
-
Devlet Organlarına Karşı Suçlar
-
Devlet Organlarına Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler
"Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar" Başlıklı Üçüncü Bölümde Düzenlenen 299. ilâ 301. maddeler
-
Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar
-
Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler
"Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar" Başlıklı Dördüncü Bölümde Düzenlenen 302. ilâ 308. maddeler
-
Anayasal Düzene Karşı Suçlar
-
Anayasal Düzene Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler
"Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar" Başlıklı Beşinci Bölümde Düzenlenen 309. ilâ 316. Maddeler
-
Milli Savunmaya Karşı Suçlar
-
Milli Savunmaya Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler
"Milli Savunmaya Karşı Suçlar" Başlıklı Altıncı Bölümde Düzenlenen 317. ilâ 325. Maddeler
-
Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk
-
Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler
"Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk" Başlıklı Yedinci Bölümde Düzenlenen 326. ilâ 339. Maddeler
-
Yabancı Devletlerle İlişkilere Karşı Suçlar
-
Yabancı Devletlerle İlişkilere Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler
"Yabancı Devletlerle Olan İlişkilere Karşı Suçlar" Başlıklı Sekizinci Bölümde Düzenlenen 340. ilâ 343. Maddeler
-
Son Hükümler & Kanun Gerekçesi
-
Son Hükümler & Kanun Gerekçesi
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler
"Son Hükümler" Başlıklı Dokuzuncu Bölümde Düzenlenen 344. ilâ 34. Maddeler ve Geçici Madde ile Kanuna İşlenemeyen Hükümler
Kayseri Ceza Avukatı
Alanında yetkin Kayseri ceza avukatı kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz; ceza yargılamalarında savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek taraflara avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir.
Ceza davalarında gerekli başvuru veya itirazların zamanında ve usulüne uygun yapılması açısından alanında uzman bir Kayseri ceza avukatı veya ağır ceza avukatından hukuki yardım alınması faydalı olacaktır. Yargılama sırasında herhangi bir mağduriyete ve hak kaybına uğramamak için güncel mevzuat ve Yargıtay kararlarının takip edilmesi önem arz etmektedir.
Alanında yetkin Kayseri Avukat kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz, savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başvuru sürecinde taraflara hukuki yardım sunmaktadır. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başvuru sürecinde herhangi bir mağduriyete veya hak kaybına uğramamak için gerekli başvuruların zamanında ve usulüne uygun yapılması büyük önem arz etmektedir. Bu süreçte, alanında uzman bir avukattan hukuki yardım alınması faydalı olacaktır. Zülküf Arslan Hukuk Bürosu olarak; Yalçınkaya Kararı başta olmak üzere AİHM kararlarının Türkçe çevirilerini yapan Eski AİHM Hukukçusu Dr. Orhan Arslan koordinatörlüğünde müvekkillerimize Anayasa Mahkemesi ve AİHM başvurusunun yanı sıra emsal AYM ve AİHM Kararları çerçevesinde yeniden yargılama başvurusu hususunda da hukuki destek vermekteyiz.
Kayseri ceza avukatı veya Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’ne başvuru yapmak ve süreci takip etmek için bir avukat arıyorsanız 15 yılı aşkın deneyimi ile avukat kadromuzdan dava süreci, hukuki statünüz, haklarınız ile başvuru ücret ve masrafları konusunda ön bilgi alabilir; detaylı bilgi ve tüm sorularınız için bizimle iletişime geçebilir veya yüz yüze görüşmek için Zülküf Arslan Hukuk Büromuzu ziyaret edebilirsiniz.