Devletin Egemenlik Alametlerine, Organlarının Saygınlığına ve Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar - Kayseri Ceza Avukatı - Kayseri Ağır Ceza Avukatı - Ceza Hukuku - Ağır Ceza Mahkemesi - Türk Ceza Kanunu - Kayseri Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

Devletin Egemenlik Alametlerine, Organlarının Saygınlığına ve Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar

Türk Ceza Kanunu

Kanun Numarası: 5237 Kabul Tarihi: 26/9/2004 Yayımlandığı Resmî Gazete Tarihi: 12/10/2004Sayısı: 25611

Bu Kanunun yürürlük ve uygulama şekli ve 765 sayılı (mülga) Türk Ceza Kanununa çeşitli mevzuatta yapılan atıflarla ilgili olarak 4/11/2004 tarihli ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a bakınız.

İkinci Kitap: Özel Hükümler

Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler

Üçüncü Bölüm: Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar

Cumhurbaşkanına hakaret – Madde 299

(1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/35 md.) Suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır.

(3) Bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.

Madde Gerekçesi

Cumhurbaşkanının Devleti temsil etmesi ve Anayasada belirtilen görev ve yetkileri göz önüne alınarak onun kişiliğine yöneltilen hareketin bir bakıma Devlet kuvvetleri aleyhine cürümlerden sayılması gerektiği düşüncesinden hareketle bu madde kaleme alınmış ve Cumhurbaşkanına karşı hakaret müstakil bir suç hâline getirilmiştir.

Maddenin ikinci fıkrasında, cumhurbaşkanına hakaretin alenen ya da basın ve yayın yoluyla işlenmesi, bu suçun bir nitelikli hâli olarak kabul edilmiştir.

Üçüncü fıkraya göre, bu suçtan dolayı kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznini gerektirmektedir. Hakaret suçlarının niteliği gereği, suçun böylece bir kovuşturma koşuluna bağlanmasının uygun olacağı düşünülmüştür.

Devletin egemenlik alametlerini aşağılama – Madde 300

(1) Türk Bayrağını yırtarak, yakarak veya sair surette ve alenen aşağılayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu hüküm, Anayasada belirlenen beyaz ay yıldızlı al bayrak özelliklerini taşıyan ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin egemenlik alameti olarak kullanılan her türlü işaret hakkında uygulanır.

(2) İstiklal Marşını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Bu maddede tanımlanan suçların yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.

Madde Gerekçesi

Madde metninde, Türk Bayrağını alenen tahkir fiili cezalandırılmaktadır.

Suçun konusu Türk Bayrağıdır. Türk Bayrağından maksat, Anayasanın 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtildiği üzere “şekli kanununda belirtilen beyaz ay yıldızlı al bayraktır”. Ancak, Türk Bayrağının yanı sıra, Anayasa’da belirlenen beyaz ay yıldızlı al bayrak özelliklerini taşıyan ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin egemenlik alameti olarak kullanılan her türlü işaretin de bu suçun konusunu oluşturacağı kabul edilmiştir.

Suçun maddî unsuru, bayrağın aşağılanmasıdır. Bu aşağılama çeşitli suretlerde gerçekleştirilebilir. Madde metninde yer verilen “yırtarak”, “yakarak” kelimeleri, tahkirin gerçekleştiriliş suretleri ile ilgili örnekleri oluşturmaktadır.

Maddenin ikinci fıkrasında, millî hâkimiyet alameti olan İstiklal Marşının alenen aşağılanması, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır.

Maddenin üçüncü fıkrasında, bu suçların Türk vatandaşı tarafından yabancı bir ülkede işlenmesi ağırlaştırıcı neden olarak kabul edilmiştir.

Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama – Madde 301

(Değişik: 30/4/2008-5759/1 md.)

(1) Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve Devletin yargı organlarını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Devletin askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, birinci fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

(3) Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.

(4) Bu suçtan dolayı soruşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine bağlıdır.

Madde Gerekçesi

Maddenin birinci fıkrasında, Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılamak, suç olarak tanımlanmıştır.

Maddede geçen Türklük deyiminden maksat, dünyanın neresinde yaşarsa yaşasınlar Türklere has müşterek kültürün ortaya çıkardığı ortak varlık anlaşılır. Bu varlık Türk Milleti kavramından geniştir ve Türkiye dışında yaşayan ve aynı kültürün iştirakçileri olan toplumları da kapsar. Cumhuriyet deyiminden, Türkiye Cumhuriyeti Devleti anlaşılmalıdır.

Suçun maddî unsuru aşağılamaktır. Bu aşağılamanın alenen gerçekleşmesi gerekir. Aşağılamak, suçun konusunu oluşturan değerlere duyulan saygınlığı azaltmaya yönelik davranışlardan ibarettir.

Maddenin ikinci fıkrasında, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılamak, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır.

Bu hüküm karşısında, örneğin iktidarın tahkir ve tezyifi hâlinde fiilin Hükûmete yönelik bulunduğu hususunda duraksanmayacak işaret ve alâmetler varsa, fiilin Hükûmete yönelik olduğu kabul edilecektir.

Üçüncü fıkrada bu suçun konusu, işlendiği yer ve faili bakımından daha ağır cezayı gerektiren bir nitelikli hâli kabul edilmiştir. Buna göre, Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, ceza artırılacaktır.

Dördüncü Bölüm: Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar

Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak – Madde 302

(1) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/36 md.) Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya veya Devletin bağımsızlığını zayıflatmaya veya birliğini bozmaya veya Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmaya yönelik bir fiil işleyen kimse, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.

(3) Bu maddede tanımlanan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

Madde Gerekçesi

Madde, Devletin ülkesine, egemenliğine ve birliğine karşı cürümlerden en ağırını cezalandırmaktadır; korunan hukukî yarar Devletin ülkesinin bütünlüğü ve egemenliğidir. Söz konusu suç, serbest hareketli bir suçtur.

Bu suçun oluşabilmesi için belli amaca yönelik fiillerin işlenmesi gerekir. Bu amaç, madde metninde,

1. Devletin topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymak,

2. Devletin birliğini bozmak,

3. Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmak,

4. Devletin bağımsızlığını zayıflatmak

olarak belirlenmiştir.

Söz konusu suçun oluşabilmesi için, işlenen fiilin bu amaçları gerçekleştirmeye elverişli olması gerekir. Bu bakımdan, fiillerin söz konusu neticeleri yaratabilecek nitelikte bulunması, suçun oluşması için şarttır. Devletin birliğini bozmak, topraklarının bir kısmını veya tamamını başka bir devletin egemenliği altına koymak, topraklarından bir kısmını Devlet egemenliğinden ayırmak, Devletin bağımsızlığını azaltmak sonuçlarını doğurması mümkün bulunmayan bir fiil, suçun maddî unsurunu oluşturmayacaktır. Fiilin bu niteliği taşıyıp taşımadığı ise olayların özelliğine göre takdir edilecektir.

Bu fiillerin, cebrî nitelikli olması gerekir. Maddede ayrıca “yönelik cebrî fiiller” denilmesi gereksiz (lüzumsuz, zait) sayılmıştır; zira maddede belirtilen maksatlar çerçevesinde, fiillerin kendisinin nitelikleri gereği cebrî olması icap ettiği aşikârdır.

Suçun oluşabilmesi için, maddede yazılı hedeflerin gerçekleşmiş bulunmasına ihtiyaç yoktur. Belirtilen amaçlara yönelik fiillerin işlenmiş bulunması yeterlidir.

Bu suçun işlenmesi sırasında örneğin kişiler öldürülmüş, kasten yaralanmış ya da kişilerin veya kamu mallarına zarar verilmiş olabilir. Maddenin ikinci fıkrasında, bu suçlardan dolayı da ayrıca cezaya hükmolunacağı kabul edilmiştir.

Maddenin üçüncü fıkrasına göre, bir ve ikinci fıkrada yer alan suçların işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacaktır.

Düşmanla işbirliği yapmak – Madde 303

(1) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile savaş halinde olan devletin ordusunda hizmet kabul eden, düşman devletin yanında Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı silahlı mücadeleye giren vatandaş, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Düşman devlet ordusunda herhangi bir komuta görevi üstlenen vatandaş, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan suçların işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur.

(4) Savaş zamanında düşman devlet toprağında bulunup da bu devlet ordusunda hizmete alınmak mecburiyetinde kalan vatandaş hakkında, bu nedenle cezaya hükmolunmaz.

Madde Gerekçesi

Madde metninde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile savaş hâlinde olan devletin ordusunda hizmet kabul etme veya düşman devletin yanında Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı silâhlı mücadeleye girmek suç olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun faili ancak vatandaş olabilir.

Uluslararası askerî ittifaklar nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Devletinin savaş hâlinde bulunduğu devlet ile aralarında savaş için ittifak veya iştirak olan bir diğer devletin ordusunda hizmet kabul eden vatandaşın, Türkiye Devleti ile savaş hâlinde bulunan devlet ordusunda hizmet kabul etmiş gibi sayılması gerekecektir.

İkinci fıkrada, düşman devlet ordusunda herhangi bir komuta görevi üstlenilmesi, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu suçun oluşabilmesi için, düşman devletle savaş hâlinde olunması gerekmemektedir. Henüz savaş hâlinde olmamakla birlikte, Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı hasmane hareketlerde bulunan devlet, düşman devlet olarak kabul edilmelidir. Bu suçun faili de ancak vatandaş olabilir.

Bu suçun oluşması açısından dikkat edilecek husus, düşman devlet ordusunda, dolaylı da olsa, yönetme ve idareye etkili olma şeklinde bir görevin üstlenilmiş olmasıdır.

Bir veya ikinci fıkrada tanımlanan suçların işlenmesi sırasında örneğin kişiler öldürülmüş, kasten yaralanmış ya da kişilerin veya kamu mallarına zarar verilmiş olabilir. Maddenin üçüncü fıkrasında, bu suçlardan dolayı da ayrıca cezaya hükmolunacağı kabul edilmiştir.

Savaştan evvel yabancı devlet topraklarında bulunup da, o devlet kanunlarının yüklediği bir hizmeti kabul etmek zorunda kalmış bulunanların cezalandırılamayacakları maddenin dördüncü fıkrasında açıklanmıştır. Gerçekten zorunlu olarak bir şeyi yapmaya zorlanan kimsenin bundan dolayı sorumlu tutulmaması, ceza hukukunda geçerli sübjektif sorumluluk ilkesinin gereğidir.

Devlete karşı savaşa tahrik – Madde 304

(1) Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı savaş açması veya hasmane hareketlerde bulunması için yabancı devlet yetkililerini tahrik eden veya bu amaca yönelik olarak yabancı devlet yetkilileri ile işbirliği yapan kişi, on yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Mülga ikinci cümle: 29/6/2005 – 5377/37 md.)

(2) Bu madde uygulamasında, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin güvenliğine karşı suç işlemek üzere oluşturulmuş örgütlerin doğrudan veya dolaylı olarak desteklenmesi, hasmane hareket olarak kabul edilir.

(3) Bu maddede tanımlanan suçun işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

Madde Gerekçesi

Maddenin koruduğu hukukî yarar, esas itibarıyla, Türkiye bakımından dış barışın korunmasıdır. Bu itibarla, yabancı bir devletin Türkiye’ye savaş açması veya hasmane hareketlerde bulunması için yabancı devlet yetkililerinin tahrik edilmesi veya bu maksada yönelik olarak yabancı devlet yetkilileri ile işbirliği yapılması, birinci fıkrada belirtilen suçu oluşturmaktadır. Fıkrada geçen “hasmane hareket”, barış ilişkileriyle bağdaşması olanağı bulunmayan fiil ve hareketleri ifade etmektedir. Böylece hasmane hareket, düşmanca tutumu ifade eder ve hatta savaş nedeni olabilir.

Söz konusu suçun faili vatandaş olabileceği gibi, yabancı da olabilir. Bu suçun özellikle yabancı devlet yetkilileri ile işbirliği yapmak suretiyle işlenmesi açısından, yabancı devlet vatandaşı olan, yabancı devlet yetkilileri, yabancı devlet adına görev yapan örneğin bir bakan, milletvekili veya diplomat, fail olabilecektir. Bu bakımdan örneğin Türkiye devletine karşı hasmane hareketlerde bulunmak amacına yönelik olarak Türk vatandaşlarıyla işbirliği yapan yabancı devlet yetkilileri, Türkiye’de bu suç nedeniyle cezalandırılabilecektir.

Bu fıkrada yazılı suçun tamamlanması için, Türkiye açısından savaşın gerçekleşmiş bulunmasına ihtiyaç yoktur.

Tahrik fiilinin basın ve yayın yolu ile işlenmesi, bu suç açısından daha ağır cezayı gerektiren bir nitelikli hâl olarak kabul edilmiştir.

Maddenin ikinci fıkrasında hasmane hareket kavramı açısından önemli bir hükme yer verilmiştir. Buna göre; Türkiye’nin güvenliğine karşı suç işlemek üzere oluşturulmuş örgütlerin doğrudan veya dolaylı olarak desteklenmesi, hasmane hareket olarak kabul edilecektir. Böylece, belirtilen özellikleri taşıyan suç örgütlerini desteklemek için yabancı devlet yetkililerinin tahrik edilmesi veya bu yönde yabancı devlet yetkilileri ile işbirliği yapılması, birinci fıkrada tanımlanan suçu oluşturacaktır.

Maddenin üçüncü fıkrasında, bu suçun işlenmesi dolayısıyla tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacağı kabul edilmiştir.

Temel millî yararlara karşı faaliyette bulunmak için yarar sağlama – Madde 305

(1) (Değişik fıkra: 29/6/2005 – 5377/38 md.) Temel millî yararlara karşı fiillerde bulunmak maksadıyla veya bu nedenle, yabancı kişi veya kuruluşlardan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kendisi veya başkası için maddi yarar sağlayan vatandaşa ya da Türkiye’de bulunan yabancıya, üç yıldan on yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası verilir. Yarar sağlayan veya vaat eden kişi hakkında da aynı cezaya hükmolunur.

(2) (Değişik fıkra: 29/6/2005 – 5377/38 md.) Fiilin savaş sırasında işlenmiş olması hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(3) Suç savaş hali dışında işlendiği takdirde, bu nedenle kovuşturma yapılması Adalet Bakanının iznine bağlıdır.

(4) Temel milli yararlar deyiminden; bağımsızlık, toprak bütünlüğü, milli güvenlik ve Cumhuriyetin Anayasada belirtilen temel nitelikleri anlaşılır.

Madde Gerekçesi

Madde, genel olarak temel millî yararları korumakta ve bunlara karşı fiillerde bulunmak üzere yarar elde edilmesini cezalandırmaktadır. “Temel millî yarar” kavramının gerek içerik gerek kapsamı itibarıyla çok geniş olabileceği bilinmektedir. Bu bakımdan maddenin son fıkrası kısıtlayıcı bir ölçüt olarak kaleme alınmıştır.

Bu nedenle, “kanunsuz suç olmaz” ilkesini kabul etmiş bulunan Türk ceza hukuku sisteminde “temel millî yarar”a karşı eylemde bulunma maksadının belirlenmesi bazen duraksamalara neden olabilir. Ancak maddenin son fıkrası duraksamaların giderilmesine olanak verecek niteliktedir.

Suçun maddî unsuru, para gibi bir yarar kabul etmektir. Ancak bu kabulün belirli temel millî yararlara karşı eylemlerde bulunmak amacıyla veya bu nedenle gerçekleşmesi gereklidir. Sağlanan yararı kabul etmek suçun tamamlanması için yeterlidir; ayrıca fiilen temel millî yararlara karşı eylemde bulunmuş olmak, suçun oluşması için zorunlu değildir.

Madde, failde kastın ötesinde belli bir amacın varlığını aramaktadır: Maddî unsur, temel millî yararlara karşı eylemlerde bulunmak amacıyla gerçekleştirilecektir.

Yukarıda açıklandığı üzere madde, genel olarak, temel millî yararlara karşı eylemleri cezalandırmaktadır. Bu itibarla kanunda temel millî yararların ihlâli ayrıca özel hükümlerle korunmuş bulunduğu hâllerde o hükümlerin uygulanması gerekecektir.

Maddenin ikinci fıkrasında suçun savaş sırasında işlenmiş olması, daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâl sayılmıştır. Esasen savaş sırasında “temel millî yarar”ın saptanmasında hiçbir zorluk da bulunmaz; zira artık ölçü vardır: Savaş çabalarını ve zaferin kazanılmasını engelleyici her fiil temel millî yararlara karşı sayılmak gerekecektir.

Keza, bu fıkraya göre, basın ve yayın yoluyla propaganda yapmak üzere para veya yarar veya vaat kabul edilmiş ise ceza artırılacaktır: Para, yarar veya vaat kabulü suretiyle bugün Türk askerinin Kıbrıs’tan çekilmesi veya bu konuda Türkiye aleyhine bir çözüm yolunun kabulü için veya sırf Türkiye’ye zarar vermek maksadıyla, tarihsel gerçeklere aykırı olarak, Birinci Dünya Savaşı sonrasında Ermenilerin soykırıma uğradıklarının basın ve yayın yoluyla propagandasının yapılması gibi.

Maddenin üçüncü fıkrası, “temel millî yarar” kavramının belirlenmesindeki tereddütleri gidermek ve gereksiz kovuşturmalara yer bırakmamak için, suçun kovuşturulmasını barış zamanında Adalet Bakanının iznine bağlamıştır.

Maddenin son fıkrası, temel millî yararlardan nelerin anlaşılması gerektiğini göstermektedir. Bu fıkra, Fransız Ceza Kanunundan esinlenilerek kaleme alınmıştır. Fransız Kanunu, belirttiği bazı suçların temel millî yararlara ilişkin bulunmasını suçun unsuru saymış ve bu nedenle temel millî yararların neler olduğunu tanımlamıştır. Böylece Fransız Kanunu temel millî yararlara yönelik her hareketi suç saymamakta, bazı suçların cezalandırılması için bu yararlara zarar olasılığını aramakta ve bu nedenle temel millî yararların ne olduğunu tanımlamaktadır.

Bu madde ise, söz konusu kavramı, son fıkrasındaki tanımın çerçevesinde sınırlandırmakta ve bu değerlere karşı harekette bulunmak için yarar sağlanmasını suç saymaktadır.

Yabancı devlet aleyhine asker toplama – Madde 306

(1) Türkiye Devletini savaş tehlikesi ile karşı karşıya bırakacak şekilde, yetkisiz olarak, yabancı bir devlete karşı asker toplayan veya diğer hasmane hareketlerde bulunan kimseye beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Fiil sonucu savaş meydana gelirse faile müebbet hapis cezası verilir.

(3) Fiil, sadece yabancı devletle siyasal ilişkileri bozacak veya Türkiye Devleti veya Türk vatandaşlarını misilleme tehlikesi ile karşı karşıya bırakacak nitelikte ise faile iki yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası verilir.

(4) Siyasal ilişki kesilir veya misilleme meydana gelirse üç yıldan on yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(5) Bu maddede yer alan suçun kovuşturulması Adalet Bakanının iznine bağlıdır.

(6) Bu madde hükümleri, fiili savaş halinde ülke topraklarının tamamını veya bir kısmını işgal eden yabancı devlet kuvvetlerine karşı meşru müdafaa amaçlı direniş hareketleri hakkında uygulanmaz.

Madde Gerekçesi

Madde, Türkiye’yi savaş tehlikesiyle karşı karşıya bırakacak fiilleri önlemek ve böylece Türkiye bakımından dış barışı korumak amacını gütmekte ve barışa karşı işlenen özel bir suç meydana getirilmiş olmaktadır.

Birinci fıkrada yer alan birinci seçimlik hareket, Ülkede yabancı bir devlete karşı asker toplamaktır; diğeri ise, yabancı devlete karşı hasmane hareketlerde bulunmaktır.

Asker toplama fiilinin Türkiye Devletini savaş tehlikesiyle karşı karşıya bırakacak şekilde olması gerekir. Böyle bir tehlikenin bulunmadığı hâllerde suç oluşmaz. Söz gelimi Güney Amerika’daki bir ülkede muharip sıfatını almış bulunan ihtilalcilere yardım maksadıyla yabancı devlete karşı asker toplanılması hâlinde, Türkiye bakımından bir savaş tehlikesi ortaya çıkmayacağından, suçun oluştuğundan söz edilmeyeceği gibi, toplanan asker sayısının çok az olması hâlinde de suç oluşmayacaktır.

Suçun oluşabilmesi için, asker toplama hususunda Türkiye Hükûmetinin onamının bulunmaması gerekir.

İkinci ilâ dördüncü fıkralarda, asker toplama veya hasmane hareketlerde bulunma fiillerinin meydana getirebilecekleri neticelere göre faillere ayrı ayrı cezalar verileceği belirtilmiştir. Bu hâllerden birincisi asker toplama veya hasmane hareketler neticesinde savaşın meydana gelmesidir. İkinci hâl, suçun sadece maddî unsurunu oluşturan fiillerin siyasal ilişkileri bozacak veya Devleti veya Türk vatandaşlarını misillemelere karşı bırakacak nitelikte olmasıdır. Bu hâlde belirtilen biçimde bir tehlikenin ortaya çıkması yeterlidir. Üçüncü hâl ise, fiilen ilişkilerin kesilmesi veya misillemelerin gerçekleşmesidir.

Her üç hâlde de neticenin gerçekleşmesi yeterli olup failde sonuçlara yönelik bir kastın bulunması gerekmez.

Maddenin beşinci fıkrası ile, bu maddede yazılı suçların kovuşturulması Adalet Bakanının iznine bağlanmıştır.

Son fıkraya göre; bu madde hükümleri, fiili savaş hâlinde ülke topraklarının tamamını veya bir kısmını işgal eden yabancı devlet kuvvetlerine karşı meşru müdafaa amaçlı direniş hareketleri hakkında uygulanmayacaktır. Böylece, millî direniş hareketlerinin hukuka uygun olduğu, kanun metniyle vurgulanmış olmaktadır.

Askerî tesisleri tahrip ve düşman askerî hareketleri yararına anlaşma – Madde 307

(1) Devletin silahlı kuvvetlerine ait olan veya hizmetine verilmiş bulunan kara, deniz ve hava ulaşım araçlarını, yolları, müesseseleri, depoları ve diğer askerî tesisleri, bunlar henüz tamamlanmamış bulunsalar bile, kısmen veya tamamen tahrip eden veya geçici bir süre için olsa bile kullanılmayacak hale getiren kişiye, altı yıldan oniki yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Suçun;

a) Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletin çıkarı için işlenmiş olması,

b) Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş kudret ve yeteneğini veya askerî hareketlerini tehlikeye koymuş olması,

halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.

(3) Tahrip veya kullanılamaz hale gelme, birinci fıkrada belirtilen bina, tesis veya eşyayı elinde bulunduran veya korumak ve gözetlemekle yükümlü olan kimsenin taksiri sonucunda meydana gelmiş veya bu nedenle suçun işlenmesi kolaylaşmış ise, bu kişi hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(4) Savaş zamanında Türkiye Devleti zararına olmak üzere, düşman askerî hareketlerini kolaylaştırmak veya Türkiye Devletinin askerî hareketlerine zarar vermek maksadıyla yabancıyla anlaşan veya anlaşma olmasa da aynı sonuçları meydana getirmeye yönelik fiilleri işleyen kişiye on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir.

(5) Dördüncü fıkrada tanımlanan fiil sonucunda, düşman askerî hareketleri fiilen kolaylaşmış veya Türk Devletinin askerî hareketleri zarar görmüş ise faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir.

(6) Dört ve beşinci fıkralarda yazılı suçları işleyen kimse ile anlaşan yabancıya da aynı ceza verilir.

(7) Yukarıdaki fıkralarda yazılı fiillerin Türkiye Devleti ile aralarında savaş için ittifak veya iştirak olan devlet zararına olarak Türkiye’de işlenmesi halinde de bu madde hükümleri uygulanır.

Madde Gerekçesi

Bu madde ile;

a) askerî tesislerin tahribi,

b) savaş zamanında düşman askerî hareketlerini kolaylaştırma ve bu suçlarla ilgili diğer fiiller

cezalandırılmaktadır.

Maddenin birinci fıkrasında Devletin silâhlı kuvvetlerine ait veya bu kuvvetlerin hizmetine verilmiş kara, deniz ve hava ulaşım araçlarının, yolların, müesseselerin, depoların, diğer askerî tesislerin kısmen veya tamamen tahribi veya kullanılmayacak hâle getirilmesi suç hâline getirilmiştir.

Bu fıkrada tanımlanan suç, mala zarar verme suçunun özel bir şeklini oluşturmaktadır.

İkinci fıkrada ise, suçun ağırlaştırıcı nedenleri gösterilmiştir.

Üçüncü fıkrada, bu tesislere zarar vermeye taksirle neden olma ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır.

Maddenin dördüncü fıkrasında ise korunan yarar, savaş zamanında Türkiye Devletinin askerî hareketlerine zarar verici fiilleri engellemek ve böylece Devletin savaş çabalarını korumaktır.

Bu fıkrada tanımlanan suçun maddî unsuru, yabancıyla anlaşmak veya anlaşma olmasa da bu maksada yönelik fiilleri işlemektir.

Maddî unsuru oluşturan iki hareketten birisinin Türkiye Devletinin zararına olmak üzere düşman hareketlerini kolaylaştırmak veya Türkiye Devletinin hareketlerine zarar vermek maksadıyla yapılmış bulunması gerekmektedir. O hâlde bu maksatla anlaşma yapmak suçun oluşması için yeterlidir. Anlaşma sonucu düşman askerî hareketleri fiilen kolaylaşmış veya Türkiye Devletinin askerî hareketleri zarar görmüş ise ceza artırılarak verilecektir. Anlaşma olmadan bu neticeleri meydana getirmeye yönelik fiillerin işlenmesi hâlinde de, suçun oluşması için, söz konusu neticelerin meydana gelmesine ihtiyaç yoktur. Bu hâlde de neticenin meydana gelmiş olması beşinci fıkra hükmünce, ağırlaştırıcı neden sayılacaktır.

Suçun faili vatandaş veya yabancı olabilir. Fiil, anlaşma maddî unsurunun gerçekleşmesi suretiyle işlendiği takdirde çok failli bir suç teşkil edecektir. Bununla birlikte her türlü duraksamayı gidermek için, maddenin altıncı fıkrasında anlaşan yabancıya da aynı cezanın verileceği belirtilmiştir.

Maddenin son fıkrasına göre, bu maddede tanımlanan suçların Türkiye Devleti ile aralarında savaş için ittifak veya iştirak olan devlet zararına olarak Türkiye’de işlenmesi hâlinde de, bu madde hükümleri uygulanacaktır.

Düşman devlete maddi ve mali yardım – Madde 308

(1) Türkiye Cumhuriyeti Devletinin savaş halinde olduğu devlete, savaşta Türkiye Cumhuriyeti Devletinin aleyhine kullanılabilecek her türlü eşyayı karşılıklı veya karşılıksız, doğrudan veya dolaylı olarak veren vatandaş, beş yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu hüküm, Türkiye’de oturan yabancı hakkında da uygulanır.

(2) Savaş zamanında, düşman devlet yararına yapılan borçlanmalara veya her ne nedenle olursa olsun ödemelere katılan veya bunlara ilişkin işlemleri kolaylaştıran vatandaşa veya Türkiye’de oturan yabancıya aynı ceza verilir.

(3) Savaştan evvel başlamış olsa bile, birinci fıkrada yazılı haller dışında, nerede bulunursa bulunsun düşman devlet vatandaşıyla veya düşman devlet topraklarında oturan diğer kimselerle Türkiye Devleti zararına veya düşman devletin savaş gücüne olumlu etki yapacak nitelikte doğrudan doğruya veya dolaylı olarak ticaret yapan vatandaşa veya Türkiye’de oturan yabancıya iki yıldan beş yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası verilir.

(4) Yukarıdaki fıkralarda yazılı fiillerin düşman devletle aralarında savaş için ittifak veya iştirak olan devlet yararına işlenmesi halinde de bu madde hükümleri uygulanır.

Madde Gerekçesi

Madde, savaş hâlinde vatandaşın veya Türkiye’deki yabancıların, düşmanla her türlü ticarî veya iktisadî ilişkilerde bulunmalarını yasaklamakta ve böylece Devletin savaş çabalarına, ne suretle olursa olsun, engel olunmamasını sağlamak amacını gütmektedir.

Maddenin birinci fıkrasında yazılı suçun maddî unsuru, savaş zamanında düşman devlete savaşta Türkiye Cumhuriyeti Devletinin aleyhine kullanılabilecek her türlü eşyanın verilmesidir. Bu şeylerin verilmesi ister doğrudan doğruya olsun isterse bunları veren kişinin kendisini saklayarak dolaylı bir yolu seçmesi suretiyle gerçekleşsin, suç oluşacaktır.

Maddenin ikinci fıkrası ise, düşman devlet lehine malî kolaylıklar sağlanması fiillerini suç hâline getirmektedir. Suçun maddî unsuru, düşman devlet yararına yapılan borçlanmalara veya her ne nedenle olursa olsun ödemelere katılmak veya bunlara ilişkin işlemleri kolaylaştırmaktır. Demek oluyor ki, ikinci fıkrada yer alan suç seçimlik hareketlidir.

Üçüncü fıkrada, düşman devlet vatandaşıyla veya düşman devlet topraklarında oturan diğer kimselerle ticaret yapılmasını cezalandırmaktadır. Ancak suçun oluşması bazı koşullara bağlanmıştır. Ticaretin doğrudan doğruya veya dolaylı olmasının önemi yoktur. Her iki hâlde de fiil suç oluşturur.

Her üç fıkrada yazılı suç, nerede oturursa otursun vatandaş tarafından işlenebildiği hâlde, ancak Türkiye’de oturan yabancı tarafından bu suçlar işlenebilir. Dolayısıyla maddede yer alan fiilleri dışarıda işleyen yabancılar hakkında madde uygulanmayacaktır.

Ticarî ve malî ilişkiler ve yardım faaliyetleri savaştan önce başlamış bulunsa bile, savaş sırasında sürdürüldüğü takdirde, suç gerçekleşmiş olacaktır.

Maddenin son fıkrasına göre, bu maddede tanımlanan suçların düşman devletle aralarında savaş için ittifak veya iştirak olan devlet yararına işlenmesi hâlinde de, bu madde hükümleri uygulanacaktır.

Dokuzuncu Bölüm: Son Hükümler

Geçici Madde 1

(Ek: 11/4/2013-6459/14 md.)

(1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanunun 235 inci maddesinde yapılan değişiklik sebebiyle görülmekte olan davalarda görevsizlik kararı verilemez.

Yürürlük – Madde 344

(1) Bu Kanunun;

a) “İmar kirliliğine neden olma” başlıklı 184 üncü maddesi yayımı tarihinde,

b) “Çevrenin kasten kirletilmesi” başlıklı 181 inci maddesinin birinci fıkrası ile “Çevrenin taksirle kirletilmesi” başlıklı 182 nci maddesinin birinci fıkrası yayımı tarihinden itibaren iki yıl sonra,

c) Diğer hükümleri 1 Haziran 2005 tarihinde,

yürürlüğe girer.

Yürütme – Madde 345

(1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

Yıllık Tecrübe
0 +
Mutlu Müvekkil
0 +
Dava Takibi
0 +
Başarı Oranı
% 0 +
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nu incelemek için aşağıda yer alan Bölüm Başlıklarına tıklayabilirsiniz.
Temel İlkeler ve Tanımlar
Temel İlkeler ve Tanımlar

Temel İlkeler ve Tanımlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

Birinci Kitap: Genel Hükümler

Birinci Kısım: Temel İlkeler, Tanımlar ve Uygulama Alanı

"Temel İlkeler ve Tanımlar" Başlıklı Birinci Bölümde Düzenlenen 1. ilâ 6. Maddeler

Kanunun Uygulama Alanı
Kanunun Uygulama Alanı

Kanunun Uygulama Alanı

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

Birinci Kitap: Genel Hükümler

Birinci Kısım: Temel İlkeler, Tanımlar ve Uygulama Alanı

"Kanunun Uygulama Alanı" Başlıklı İkinci Bölümde Düzenlenen 7. ilâ 19. Maddeler

Ceza Sorumluluğunun Şahsiliği
Ceza Sorumluluğunun Şahsiliği

Ceza Sorumluluğunun Şahsiliği

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

Birinci Kitap: Genel Hükümler

İkinci Kısım: Ceza Sorumluluğunun Esasları

"Ceza Sorumluluğunun Şahsiliği, Kast ve Taksir" Başlıklı Birinci Bölümde Düzenlenen 20. ilâ 23. Maddeler

Ceza Sorumluluğunu Kaldıran Nedenler
Ceza Sorumluluğunu Kaldıran Nedenler

Ceza Sorumluluğunu Kaldıran Nedenler

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

Birinci Kitap: Genel Hükümler

İkinci Kısım: Ceza Sorumluluğunun Esasları

"Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" Başlıklı İkinci Bölümde Düzenlenen 24. ilâ 34. Maddeler

Suça Teşebbüs
Suça Teşebbüs

Suça Teşebbüs

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

Birinci Kitap: Genel Hükümler

İkinci Kısım: Ceza Sorumluluğunun Esasları

"Suça Teşebbüs" Başlıklı Üçüncü Bölümde Düzenlenen 35. ilâ 36. Maddeler

Suça İştirak
Suça İştirak

Suça İştirak

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

Birinci Kitap: Genel Hükümler

İkinci Kısım: Ceza Sorumluluğunun Esasları

"Suça İştirak" Başlıklı Dördüncü Bölümde Düzenlenen 37. ilâ 41. Maddeler

Suçların İçtimaı
Suçların İçtimaı

Suçların İçtimaı

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

Birinci Kitap: Genel Hükümler

İkinci Kısım: Ceza Sorumluluğunun Esasları

"Suçların İçtimaı" Başlıklı Beşinci Bölümde Düzenlenen 42. ilâ 44. Maddeler

Yaptırımlar: Cezalar
Yaptırımlar: Cezalar

Yaptırımlar: Cezalar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

Birinci Kitap: Genel Hükümler

Üçüncü Kısım: Yaptırımlar

"Cezalar" Başlıklı Birinci Bölümde Düzenlenen 45. ilâ 52. Maddeler

Güvenlik Tedbirleri
Güvenlik Tedbirleri

Güvenlik Tedbirleri

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

Birinci Kitap: Genel Hükümler

Üçüncü Kısım: Yaptırımlar

"Güvenlik Tedbirleri" Başlıklı İkinci Bölümde Düzenlenen 53. ilâ 60. Maddeler

Cezanın Belirlenmesi
Cezanın Belirlenmesi

Cezanın Belirlenmesi

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

Birinci Kitap: Genel Hükümler

Üçüncü Kısım: Yaptırımlar

"Cezanın Belirlenmesi ve Bireyselleştirilmesi" Başlıklı Üçüncü Bölümde Düzenlenen 61. ilâ 63. Maddeler

Dava ve Cezanın Düşürülmesi
Dava ve Cezanın Düşürülmesi

Dava ve Cezanın Düşürülmesi

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

Birinci Kitap: Genel Hükümler

Üçüncü Kısım: Yaptırımlar

"Dava ve Cezanın Düşürülmesi" Başlıklı Dördüncü Bölümde Düzenlenen 64. ilâ 75. Maddeler

Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçlar
Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçlar

Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

Birinci Kısım: Uluslararası Suçlar

"Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçlar" Başlıklı Dördüncü Bölümde Düzenlenen 76. ilâ 78. Maddeler

Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti
Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti

Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

Birinci Kısım: Uluslararası Suçlar

"Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti" Başlıklı Dördüncü Bölümde Düzenlenen 79. ilâ 80. Maddeler

Hayata Karşı Suçlar
Hayata Karşı Suçlar

Hayata Karşı Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar

"Hayata Karşı Suçlar" Başlıklı Birinci Bölümde Düzenlenen 81. ilâ 85. Maddeler

Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar
Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar

Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar

"Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar" Başlıklı İkinci Bölümde Düzenlenen 86. ilâ 93. Maddeler

İşkence ve Eziyet
İşkence ve Eziyet

İşkence ve Eziyet

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar

"İşkence ve Eziyet" Başlıklı İkinci Bölümde Düzenlenen 94. ilâ 96. Maddeler

Koruma, Gözetim Yükümlülüğünün İhlâli
Koruma, Gözetim Yükümlülüğünün İhlâli

Koruma, Gözetim Yükümlülüğünün İhlâli

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar

"Koruma, Gözetim, Yardım veya Bildirim Yükümlülüğünün İhlâli" Başlıklı Dördüncü Bölümde Düzenlenen 97. ilâ 98. Maddeler

Çocuk Düşürtme veya Kısırlaştırma
Çocuk Düşürtme veya Kısırlaştırma

Çocuk Düşürtme veya Kısırlaştırma

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar

"Çocuk Düşürtme, Düşürme veya Kısırlaştırma" Başlıklı Beşinci Bölümde Düzenlenen 99. ilâ 101. Maddeler

Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar
Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar

Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar

"Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar" Başlıklı Altıncı Bölümde Düzenlenen 102. ilâ 105. Maddeler

Hürriyete Karşı Suçlar
Hürriyete Karşı Suçlar

Hürriyete Karşı Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar

"Hürriyete Karşı Suçlar" Başlıklı Yedinci Bölümünde Düzenlenen 106. ilâ 124. maddeleri

Şerefe Karşı Suçlar
Şerefe Karşı Suçlar

Şerefe Karşı Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar

"Şerefe Karşı Suçlar" Başlıklı Sekizinci Bölümünde Düzenlenen 125. ilâ 131. maddeleri

Özel Hayata Karşı Suçlar
Özel Hayata Karşı Suçlar

Özel Hayata Karşı Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar

"Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar" Başlıklı Dokuzuncu Bölümünde Düzenlenen 132. ilâ 140. maddeleri

Malvarlığına Karşı Suçlar
Malvarlığına Karşı Suçlar

Malvarlığına Karşı Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar

"Malvarlığına Karşı Suçlar" Başlıklı Onuncu Bölümünde Düzenlenen 141. ilâ 169. maddeleri

Genel Tehlike Yaratan Suçlar
Genel Tehlike Yaratan Suçlar

Genel Tehlike Yaratan Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar

"Genel Tehlike Yaratan Suçlar" Başlıklı Birinci Bölümünde Düzenlenen 170. ilâ 180. maddeleri

Çevreye Karşı Suçlar
Çevreye Karşı Suçlar

Çevreye Karşı Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar

"Çevreye Karşı Suçlar" Başlıklı İkinci Bölümünde Düzenlenen 181. ilâ 184. maddeleri

Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar
Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar

Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar

"Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar" Başlıklı Üçüncü Bölümünde Düzenlenen 185. ilâ 196. maddeleri

Kamu Güvenine Karşı Suçlar
Kamu Güvenine Karşı Suçlar

Kamu Güvenine Karşı Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar

"Kamu Güvenine Karşı Suçlar" Başlıklı Dördüncü Bölümünde Düzenlenen 197. ilâ 212. maddeleri

Kamu Barışına Karşı Suçlar
Kamu Barışına Karşı Suçlar

Kamu Barışına Karşı Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar

"Kamu Barışına Karşı Suçlar" Başlıklı Beşinci Bölümünde Düzenlenen 213. ilâ 222. maddeleri

Ulaşım Araçlarına Karşı Suçlar
Ulaşım Araçlarına Karşı Suçlar

Ulaşım Araçlarına Karşı Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar

"Ulaşım Araçlarına veya Sabit Platformlara Karşı Suçlar" Başlıklı Altıncı Bölümünde Düzenlenen 223. ilâ 224. maddeleri

Genel Ahlaka Karşı Suçlar
Genel Ahlaka Karşı Suçlar

Genel Ahlaka Karşı Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar

"Genel Ahlaka Karşı Suçlar" Başlıklı Yedinci Bölümünde Düzenlenen 225. ilâ 229. maddeleri

Aile Düzenine Karşı Suçlar
Aile Düzenine Karşı Suçlar

Aile Düzenine Karşı Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar

"Aile Düzenine Karşı Suçlar" Başlıklı Sekizinci Bölümünde Düzenlenen 230. ilâ 234. maddeleri

Ekonomi ve Ticarete İlişkin Suçlar
Ekonomi ve Ticarete İlişkin Suçlar

Ekonomi ve Ticarete İlişkin Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar

"Ekonomi, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar" Başlıklı Dokuzuncu Bölümünde Düzenlenen 235. ilâ 242. maddeler

Bilişim Alanında Suçlar
Bilişim Alanında Suçlar

Bilişim Alanında Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar

"Bilişim Alanında Suçlar" Başlıklı Onuncu Bölümde Düzenlenen 243. ilâ 246. maddeler

Kamu İdaresinin İşleyişine Karşı Suçlar
Kamu İdaresinin İşleyişine Karşı Suçlar

Kamu İdaresinin İşleyişine Karşı Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler

"Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar" Başlıklı Birinci Bölümde Düzenlenen 247. ilâ 266. maddeler

Adliyeye Karşı Suçlar
Adliyeye Karşı Suçlar

Adliyeye Karşı Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler

"Adliyeye Karşı Suçlar" Başlıklı İkinci Bölümde Düzenlenen 267. ilâ 298. maddeler

Devlet Organlarına Karşı Suçlar
Devlet Organlarına Karşı Suçlar

Devlet Organlarına Karşı Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler

"Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar" Başlıklı Üçüncü Bölümde Düzenlenen 299. ilâ 301. maddeler

Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar
Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar

Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler

"Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar" Başlıklı Dördüncü Bölümde Düzenlenen 302. ilâ 308. maddeler

Anayasal Düzene Karşı Suçlar
Anayasal Düzene Karşı Suçlar

Anayasal Düzene Karşı Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler

"Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar" Başlıklı Beşinci Bölümde Düzenlenen 309. ilâ 316. Maddeler

Milli Savunmaya Karşı Suçlar
Milli Savunmaya Karşı Suçlar

Milli Savunmaya Karşı Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler

"Milli Savunmaya Karşı Suçlar" Başlıklı Altıncı Bölümde Düzenlenen 317. ilâ 325. Maddeler

Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk
Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk

Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler

"Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk" Başlıklı Yedinci Bölümde Düzenlenen 326. ilâ 339. Maddeler

Yabancı Devletlerle İlişkilere Karşı Suçlar
Yabancı Devletlerle İlişkilere Karşı Suçlar

Yabancı Devletlerle İlişkilere Karşı Suçlar

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler

"Yabancı Devletlerle Olan İlişkilere Karşı Suçlar" Başlıklı Sekizinci Bölümde Düzenlenen 340. ilâ 343. Maddeler

Son Hükümler & Kanun Gerekçesi
Son Hükümler & Kanun Gerekçesi

Son Hükümler & Kanun Gerekçesi

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

İkinci Kitap: Özel Hükümler

Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler

"Son Hükümler" Başlıklı Dokuzuncu Bölümde Düzenlenen 344. ilâ 34. Maddeler ve Geçici Madde ile Kanuna İşlenemeyen Hükümler

Kayseri Ceza Avukatı

Alanında yetkin Kayseri ceza avukatı kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz; ceza yargılamalarında savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek taraflara avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir.

Ceza davalarında gerekli başvuru veya itirazların zamanında ve usulüne uygun yapılması açısından alanında uzman bir Kayseri ceza avukatı veya ağır ceza avukatından hukuki yardım alınması faydalı olacaktır. Yargılama sırasında herhangi bir mağduriyete ve hak kaybına uğramamak için güncel mevzuat ve Yargıtay kararlarının takip edilmesi önem arz etmektedir. 

Alanında yetkin Kayseri Avukat kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz, savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başvuru sürecinde taraflara hukuki yardım sunmaktadır. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başvuru sürecinde herhangi bir mağduriyete veya hak kaybına uğramamak için gerekli başvuruların zamanında ve usulüne uygun yapılması büyük önem arz etmektedir. Bu süreçte, alanında uzman bir avukattan hukuki yardım alınması faydalı olacaktır. Zülküf Arslan Hukuk Bürosu olarak; Yalçınkaya Kararı başta olmak üzere AİHM kararlarının Türkçe çevirilerini yapan Eski AİHM Hukukçusu Dr. Orhan Arslan koordinatörlüğünde müvekkillerimize Anayasa Mahkemesi ve AİHM başvurusunun yanı sıra emsal AYM ve AİHM Kararları çerçevesinde yeniden yargılama başvurusu hususunda da hukuki destek vermekteyiz.

Kayseri ceza avukatı veya Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’ne başvuru yapmak ve süreci takip etmek için bir avukat arıyorsanız 15 yılı aşkın deneyimi ile avukat kadromuzdan dava süreci, hukuki statünüz, haklarınız ile başvuru ücret ve masrafları konusunda ön bilgi alabilir; detaylı bilgi ve tüm sorularınız için bizimle iletişime geçebilir veya yüz yüze görüşmek için Zülküf Arslan Hukuk Büromuzu ziyaret edebilirsiniz.