Kayseri Trafik Kazası Avukatı

Trafik Kazasında Kusur Oranının Belirlenmesi

Trafik kazası nedeniyle tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde en önemli etkenlerden biri, kusur durumunun doğru bir şekilde tespit edilmesidir. Zülküf Arslan Hukuk Bürosu, 15 yılı aşkın tecrübesi ile müvekkillerine ihtiyaç duydukları avukatlık, arabuluculuk ve hukuki danışmanlık hizmetini nitelikli ve güvenilir şekilde vermek için çalışmaktadır. Kayseri Trafik Kazası Avukatı kadromuz, müvekkillerini mahkeme ve yasal merciler önünde başarı ile temsil etmekte ve emsal yargı kararları ile güncel mevzuat ve hukuki gelişmeleri yakından takip ederek müvekkillerinin talep ve ihtiyaçlarını doğru ve pratik bir şekilde çözüme kavuşturmaktadır.

Kusur oranı, tazminat miktarını doğrudan etkileyen bir faktördür ve bu nedenle adil bir tazminat talebinin belirlenmesi için oldukça önemlidir. Bu kapsamda, trafik kazasının oluş şeklinin ve sebeplerinin doğru bir şekilde belirlenebilmesi için, kazanın meydana geldiği yerde bulunan güvenlik kamerası kayıtlarının, varsa tanık ifadelerinin, yol ve hava durumu gibi çeşitli bilgi ve belgelerin dikkatli bir şekilde toplanması gerekmektedir.

Özellikle kaza tespit tutanağı tutulamadığı veya hatalı ya da eksik bir tutanak düzenlendiği durumlarda, eksikliklerin giderilmesi ve hatalı bilgilerin düzeltilmesi için ilgili mercilerden denetime elverişli bir rapor alınması gerekmektedir.

Kayseri Trafik Kazası Avukatı Hizmetlerimiz

Kayseri Trafik Kazası Avukatı kadromuz tarafından trafik kazasından kaynaklanan zararlar için talep edilen -aşağıdakilerle sınırlı olmamak üzere- başlıca kalemler gibidir:

Maddi Hasarlı Trafik Kazasından Kaynaklanan Zararların Tazmini

– Araçta Meydana Gelen Hasar için Onarım Bedeli

– Aracın Piyasa Değerinde Oluşan Değer Kaybı Tazminatı

– Ticari Araçlarda Meydana Gelen Kazanç Kaybı,

– Araç Hurda ve Pert Bedeli

Yaralanmalı Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat Talepleri

– Bakım ve Tedavi Masrafları

– Geçici İş Göremezlik Tazminatı

– İş Gücü Kaybı Tazminatı

– Maddi ve Manevi Tazminat

Ölümlü Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat Talepleri

– Destekten Yoksun Kalma Tazminatı

– Maddi ve Manevi Tazminat

– Cenaze Masrafları

Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat Davası Açılması

Zülküf Arslan Hukuk Bürosu, trafik kazasından kaynaklanan zararların tazmini kapsamında müvekkillerine ihtiyaç duydukları avukatlık, arabuluculuk ve hukuki danışmanlık hizmetini nitelikli ve güvenilir şekilde vermek için çalışmaktadır. Kayseri Trafik Kazası Avukatı kadromuz, müvekkillerini mahkeme ve yasal merciler önünde başarı ile temsil etmekte ve emsal yargı kararları ile güncel mevzuat ve hukuki gelişmeleri yakından takip ederek müvekkillerinin talep ve ihtiyaçlarını doğru ve pratik bir şekilde çözüme kavuşturmaktadır.

Trafik kazası sonucu meydana gelen zararlardan sigortacı, sürücü ve ruhsat sahibi, kusur oranına bağlı olarak müştereken ve müteselsilen sorumludur. Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davalarında herhangi bir mağduriyete ve hak kaybına uğramamak için güncel mevzuat ve Yargıtay kararlarının takip edilmesi önem arz etmektedir. Gerekli başvuru veya itirazların zamanında ve usulüne uygun yapılması ve herhangi bir hak kaybı yaşanmaması açısından alanında uzman bir kira avukatından hukuki yardım almaları faydalı olacaktır. Trafik kazasından kaynaklanan zararların tazmini amacıyla maddi ve manevi tazminat davası ile destekten yoksun kalma tazminatı davası açılmasına ilişkin detaylı bilgi almak için Zülküf Arslan Hukuk Bürosu bünyesinde faaliyet gösteren Kayseri Trafik Kazası Avukatı kadromuz ile iletişime geçebilirsiniz.

Trafik kazasından kaynaklanan zararların belirli bir miktarı, Trafik Sigortası – Zorunlu Mali Mesuliyet Sorumluluk Sigortası (ZMMS) kapsamında sigorta şirketleri tarafından teminat altına alınmıştır. Zarar gören kişilere sigortacının ödeyeceği tazminatın tutarı (poliçe limitleri), 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 93/1. maddesine göre Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenmekte ve Resmi Gazete’de yayımlanmaktadır. Sigortacı, poliçelerde belirtilen bu limitlerle sınırlı ödeme yapmaktadır.

Tek taraflı trafik kazasında aracın sigortasının olmaması halinde güvence hesabından tazminat talebine ilişkin emsal Yargıtay Kararı’na sitemizden ulaşabilirsiniz.

Tazminat davasında müteselsil sorumluluk esasına göre davalıların zararın tamamından sorumlu olmasına ilişkin emsal Yargıtay Kararı’na sitemizden ulaşabilirsiniz.

Maddi ve manevi tazminat davasında zamanaşımı süresinin belirlenmesine ilişkin emsal Yargıtay Kararı’na sitemizden ulaşabilirsiniz.

Trafik Kazası Nedeniyle Manevi Tazminat Talebi

Trafik kazası sonucunda yaralanan veya manevi olarak zarar gören mağdurların, kusurlu araç sürücüsünden ve/veya ruhsat sahibinden, manevi zararlarının tazmin edilmesi talep etme hakkı bulunmaktadır. Trafik kazası sonucunda ruhsal olarak olumsuz etkilenen kişilerin manevi tazminat talebinde bulunabilmesine ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesinde yer alan düzenlemeye göre;

“Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.

Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”

Anılan düzenleme doğrultusunda manevi tazminat miktarı, olayın özellikleri ve mağdurun uğradığı ruhsal travma dikkate alınarak belirlenir. Zarar görenin hayat kalitesinde yaşanan düşüş, yaşadığı psikolojik travma ve acının derecesi, manevi tazminat miktarının belirlenmesinde dikkate alınmaktadır. Ayrıca, zarar görenin yaşam standartları, sosyo-ekonomik durumu ve gelecekte karşılaşabileceği olası zorluklar da mahkeme tarafından dikkate alınmaktadır.

Manevi tazminat miktarının belirlenmesinde tarafların sosyal durumu ile paranın alım gücünün gözetilmesine ilişkin emsal Yargıtay Kararı’na sitemizden ulaşabilirsiniz.

Maddi ve manevi tazminat davasında temyiz ve karar düzeltme isteminde kesinlik sınırının belirlenmesine ilişkin emsal Yargıtay Kararı’na sitemizden ulaşabilirsiniz.

Manevi tazminat davasında manevi zararın para dışında başka bir yolla tazmin edilmesine karar verilip verilemeyeceğine ilişkin emsal Yargıtay Kararı’na sitemizden ulaşabilirsiniz.

Vücut ve sağlığa verilen zararlar için ödenen manevi tazminatın haczedilip haczedilemeyeceğine ilişkin emsal Yargıtay Kararı’na sitemizden ulaşabilirsiniz.

Trafik Kazası Nedeniyle Destekten Yoksun Kalma Tazminatı

Trafik kazası sonucu ölen kişinin yakınları tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebilmektedir. Vefat eden kişinin desteğinden mahrum kalan kimselere ödenen bu tazminat ile ölenin yaşaması durumunda alınacak desteğin karşılanması amaçlanmaktır.

Destekten yoksun kalma tazminatı davasında, çocukların anne-babaya destek olduklarının karine olarak kabulünün gerektiğine ilişkin Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun İçtihadı Birleştirme Kararı’na sitemizden ulaşabilirsiniz.

Destekten yoksun kalma tazminatında dul kalan eşin yeniden evlenme ihtimalinin hesaplanmasına ilişkin emsal Yargıtay Kararı’na sitemizden ulaşabilirsiniz.

Ferdi kaza koltuk sigortası kapsamından ödenen sigorta bedelinin destekten yoksun kalma tazminatından indirilmemesi gerektiğine ilişkin emsal Yargıtay Kararı’na sitemizden ulaşabilirsiniz.

Kazada ölen tam kusurlu sürücünün yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceğine ilişkin emsal Yargıtay Kararı’na sitemizden ulaşabilirsiniz.

Trafik Kazasından Kaynaklanan Ceza Davası

Trafik kazası sonucu meydana gelen ölüm veya yaralanmalar,  5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen taksirle ölüme neden olma ve taksirle yaralama suçları kapsamında değerlendirilmektedir. Anılan Kanun’un “Taksirle öldürme” başlıklı 85. maddesinde yer alan düzenlemeye göre;

“(1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Taksirle yaralama” başlıklı 89. maddesinde yer alan düzenlemeye göre ise;

(1) Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;

a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,

b) Vücudunda kemik kırılmasına,

c) Konuşmasında sürekli zorluğa,

d) Yüzünde sabit ize,

e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,

f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına,

Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır.

(3) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;

a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,

b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,

c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,

d) Yüzünün sürekli değişikliğine,

e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine,

Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, bir kat artırılır.

(4) Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(5) (Değişik: 6/12/2006 – 5560/5 md.) Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz.”

Anılan düzenleme kapsamında bilinçli taksirle işlenenler hariç olmak üzere, trafik kazasından kaynaklanan yaralama suçu, şikayete bağlı suçlardandır. Şikayet süresi, suçun işlenmesi ve failin öğrenilmesi itibariyle altı aydır. Bu nedenle belirtilen süre zarfında yapılmayan şikayetlerin hukuki anlamda geçerliliği bulunmamaktadır.

Trafik kazasıyla ilgili şikayet üzerine, savcılık tarafından olay hakkında soruşturma başlatılmakta ve dosya kusur, maluliyet ve şikayet durumuna göre incelenmektedir. Ancak taksirle yaralama suçlarının uzlaştırmaya tabi olması nedeniyle; dosya, öncelikle uzlaştırma bürosuna gönderilmektedir. Uzlaşmanın sağlanamaması halinde, asliye ceza mahkemesinde ceza yargılamasına başlanmaktadır.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinin (19) numaralı fıkrasında yer alan “Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz…” cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesine ilişkin Anayasa Mahkemesi Kararı’na sitemizden ulaşabilirsiniz.

Trafik Kazasından Kaynaklanan Davalarda Görevli Mahkeme

Trafik kazasından kaynaklanan dava süreçlerinde herhangi bir mağduriyete ve hak kaybına uğramamak için güncel mevzuat ve Yargıtay kararlarının takip edilmesi önem arz etmektedir. Gerekli başvuru veya itirazların zamanında ve usulüne uygun yapılması ve herhangi bir hak kaybı yaşanmaması açısından alanında uzman avukattan hukuki yardım alınması faydalı olacaktır. 15 yılı aşkın deneyimi ve uzman Kayseri Trafik Kazası Avukatı kadrosu ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz; trafik kazası ile ilgili her türlü dava sürecinde avukatlık, arabuluculuk ve hukuki danışmanlık hizmeti vermekte ve müvekkillerini mahkeme ve yasal merciler önünde başarı ile temsil etmektedir.

Trafik kazasından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hangi mahkemenin görevli olduğunun doğru bir şekilde belirlenebilmesi için talep ve somut olayın özelliğinin dikkate alınması gerekmektedir. Bu kapsamda;

– Trafik kazası sonucu ölüm veya ölümle birlikte yaralanmanın meydana gelmesi halinde açılacak ceza davalarında ağır ceza mahkemesi,

– Trafik kazası sonucu ölüm yaralanmanın meydana gelmesi halinde açılacak ceza davalarında asliye ceza mahkemesi,

– Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında asliye hukuk mahkemesi,

– Trafik Kazası nedeniyle Sigorta şirketi aleyhine açılacak davalarda asliye ticaret mahkemesi görevlidir.