Evlilikte Af Olgusu: Evlilik Birliği içinde Sürekli Devam Eden Şiddet ve Baskıya Eşin Sessiz Kalarak Evliliğe Devam Etmesi Af Sayılır mı
Evlilikte Af Olgusu: Evlilik Birliği içinde Sürekli Devam Eden Şiddet ve Baskıya Eşin Sessiz Kalarak Evliliğe Devam Etmesi Af Sayılır mı Evlilikte Af Olgusu: Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; erkek eşin evlilik süresi boyunca eşine sürekli hakaret etmesi, fiziksel şiddet uygulaması, eşinin ihtiyaçlarını karşılamaması, evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve eşini baskı altında tutmasına rağmen tarafların evlilik birliğini devam ettirmeleri nedeniyle olayların kadın eş tarafından affedilmiş ya da en azından hoşgörüyle karşılanmış olduğunun kabul edilip edilemeyeceği; buradan varılacak sonuca göre de taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı ve açılan boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2019/2-92 Karar No: 2022/13 Karar Tarihi: 18.01.2022 İncelenen Kararın Mahkemesi: Gediz Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Dava: Boşanma Davası 1. Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Gediz Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin karar, davacı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir. 2. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. Yargılama Süreci Davacı İstemi 4. Davacı vekili 09.10.2012 tarihli dava dilekçesinde; tarafların 27.12.1977 tarihinde evlendiklerini, ergin iki çocuklarının bulunduğunu, eşlerin bir aydır ayrı yaşadıklarını, davalının evlilik süresince eşine karşı kıskanç ve güvensiz davranışlar sergilediğini, ağır şekilde fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, sinirlendiğinde ceza olarak gece evin dışında soğukta veya evde tek ayak üzerinde beklettiğini, beklemezse üzerinde sigara söndürmekle tehdit ettiğini, müvekkilinin birlik görevlerini eksiksiz şekilde yerine getirmesine rağmen ayda en az iki kere dayak yediğini, ortak çocukların yaşlı gözlerle çaresizce olan biteni izlediklerini, yaşadıklarına daha fazla dayanamayan davacının annesinin yanına sığınmak zorunda kaldığını, davacının çile ve işkence ile geçen 35 yıllık evlilik birliğini devam ettirmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek tarafların boşanmalarına, davacı yararına aylık 500TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 60.000TL maddi, 40.000TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabı 5. Davalı 02.11.2012 tarihli cevap dilekçesinde; tüm iddiaları inkârla, davacı ile aralarında bir problemin olmadığını, eşi ile 1977 yılından beri devam eden birlikteliklerinde “evliliğin tuzu biberi” sayılabilecek anlaşmazlıkların yaşandığını ancak boşanmayı gerektirir büyük bir problemin olmadığını, davacının son bir yıldır psikolojik tedavi gördüğünü, davayı da bu rahatsızlık nedeniyle açtığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkeme Kararı 6. Gediz Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 18.06.2013 tarihli ve 2012/394 E., 2013/363 K. sayılı kararı ile; tarafların 27.12.1977 tarihinde evlendikleri, B. ve V. isminde iki ergin çocuklarının bulunduğu, her ne kadar ortak çocukların tanık olarak alınan beyanlarından erkeğin kadına karşı şiddet ve hakaret içeren sözler söylediği anlaşılmışsa da bu olaylardan sonra tarafların tekrar bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirdikleri, dolayısıyla bu olayların affedilmiş ya da en azından hoşgörüyle karşılanmış olduğu, eşlerin Eylül 2012 tarihinden beri ayrı yaşadıkları, fiili ayrılık döneminde yaşanan tartışmada tarafların birbirlerine karşı küfür ve hakaret etmedikleri, erkeğin kadına şiddet uygulamadığı, erkeğin evlilik birliğini devam ettirme isteğine karşılık kadının kendi adına tarla devredildiği takdirde yeniden bir araya gelmeyi kabul edeceğini beyan ettiği, bu hâl göz önüne alındığında taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının sabit kabul edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Özel Daire Onama Kararı 7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı yasal süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur. 8. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 13.02.2014 tarihli ve 2013/19881 E., 2014/2678 K. sayılı kararı ile hükmün oy birliği ile onanmasına karar verilmiştir. Özel Daire Karar Düzeltme Kararı 9. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı yasal süresi içinde davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. 10. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 23.06.2014 tarihli ve 2014/10807 E., 2014/14147 K. sayılı kararı ile; “…Davacı (kadın) tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmiş, hükmün davacının temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır. Toplanan delillerden, davalı (koca)’nın eşine sürekli hakaret ettiği, eşinin ihtiyaçlarını karşılamamak suretiyle evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmekten kaçındığı ve eşini müşterek çocuklarının yanına dahi göndermeyerek baskı altında tuttuğu anlaşılmaktadır. Bu halde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı (kadın) dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün bulunmamasına göre kadının davasının kabulü gerekirken (TMK md. 166/1) yazılı şekilde davanın reddi doğru görülmemiştir. Ne var ki ilk incelemede bu husus gözden kaçtığından davacı (kadın)’ın karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemizin 13.02.2014 tarih, 2013/19881 esas 2014/2678 karar sayılı ilamının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir,” gerekçesiyle davanın kabul edilmesi gerektiği belirtilerek karar oy çokluğu ile bozulmuştur. Mahkemenin Birinci Direnme Kararı 11. Gediz Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 18.09.2014 tarihli ve 2014/404 E., 2014/459 K. sayılı kararı ile bozma öncesi kararda yer alan aynı gerekçeyle direnme kararı verilmiştir. Hukuk Genel Kurulu Kararı 12. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı yasal süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur. 13. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.03.2017 tarihli ve 2017/2-806 E., 2017/516 K. sayılı kararı ile; kısa karar ve gerekçeli karar çelişkisi nedeniyle hükmün oy çokluğuyla usulden bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemenin İkinci Direnme Kararı 14. Gediz Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 07.11.2017 tarihli ve 2017/167 E., 2017/532 K. sayılı kararı ile usule ilişkin eksiklik giderilerek önceki gerekçeyle direnme kararı verilmiştir. Direnme Kararının Temyizi 15. Direnme kararı yasal süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. II. Uyuşmazlık 16. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, buradan varılacak sonuca göre açılan boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. III. Gerekçe 17. Uyuşmazlığın çözümü bakımından ilgili yasal düzenleme ve kavramların açıklanmasında yarar vardır. 18. Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında yer alan düzenlemeye göre; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.” 19. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü, somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş olması nedeniyle evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime çok geniş takdir hakkı tanımıştır. 20.