Boşanma Davasında Kusur
Boşanma Davasında Kusur ve Kusurun İspatı Aile hukuku dava ve uyuşmazlıklarında herhangi bir mağduriyete ve hak kaybına uğramamak için güncel mevzuat ve Yargıtay kararlarının takip edilmesi önem arz etmektedir. Gerekli başvuru veya itirazların zamanında ve usulüne uygun yapılması ve herhangi bir hak kaybı yaşanmaması açısından alanında uzman bir avukattan hukuki yardım almaları faydalı olacaktır. Boşanma davası ve aile hukuku uyuşmazlıklarında taleplerin etkili bir biçimde ileri sürülmesi ve hak kaybına uğramamak için aile hukuku alanında deneyimli bir avukattan hukuki destek alınması faydalı olacaktır. Zülküf Arslan Hukuk Büromuz, 15 yılı aşkın deneyimi ve boşanma avukatı kadrosu ile müvekkillerimize avukatlık, arabuluculuk ve hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir. Kayseri boşanma avukatı arıyorsanız 15 yılı aşkın deneyimi ile avukat kadromuzdan boşanma süreci, hukuki statünüz, haklarınız ile boşanma davası ücret ve masrafları konusunda ön bilgi alabilir; detaylı bilgi ve tüm sorularınız için bizimle iletişime geçebilir veya yüz yüze görüşmek için Zülküf Arslan Hukuk Büromuzu ziyaret edebilirsiniz. Boşanma Davasında Kusurun Önemine İlişkin Emsal Yargıtay Kararları Erkeğin fiziksel şiddetine karşı kadının eşini eve almaması tepkisel davranıştır, kusur olmaz. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/1670 Karar No: 2020/2633 Karar Tarihi: 03.06.2020 Mahkemesi: … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi Dava Türü: Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile nafakaların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- İlk derece mahkemesi tarafından; evlilik birliği devam ederken davacı davalı erkeğin ailesinin evliliğe müdahale ettiği, kadının ailesi ile görüşmesini istemediği, fiziksel şiddet uyguladığı, tehdit ettiği, davalı-davacı kadının ise, erkeğin ailesi ile görüşmesini istemediği, evliliğin sona ermesine sebebiyet veren olaylarda davacı-davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu kabul edilerek, karşılıklı boşanma davalarının kabulüyle tarafların boşanmalarına, erkeğin tazminat isteklerinin reddine, ortak çocuğun velayetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına, davalı-davacı kadın yararına tazminatlara karar vermiştir. Taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, görevli … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince 15/01/2020 tarih … sayılı kararla; davacı-davalı erkeğin son olayda ortak evin kapısını tekmelediği, kadının ailesini istemediği, porno sitelere girdiği, davalı-davacı kadının ise eşinin ailesiyle görüşmelerini istemediği, birlik görevlerini yerine getirmediği, son olayda eşini ortak eve almadığı anlaşıldığından boşanmaya sebep olan bu olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu belirtilerek davalı-davacı kadının tüm istinaf taleplerinin reddi ile davacı-davalı erkeğin kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden istinaf başvuru talebinin kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar bölge adliye mahkemesince tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilmişse de; davalı-davacı kadına bölge adliye mahkemesince yüklenilen “Son olayda eşini ortak eve almaması” eşinin kapıyı tekmelemesi nedeniyle tepkisel bir davranıştır, bu nedenle kadına kusur olarak yüklenilemez. İlk derece mahkemesi ile bölge adliye mahkemesince belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre de davacı-davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken yazılı şekilde tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü doğru bulunmamıştır. 3- Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda erkek ağır kusurlu olup, erkeğe yüklenen bu kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil etmektedir. Kadın boşanma sonucu eşin maddi desteğinden yoksun kalacaktır. O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4) dikkate alınarak kadın yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) karar vermek gerekirken, yanılgılı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle temyiz edilen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince 15.01.2020 tarih 2018/377 esas – 2020/32 karar sayılı kararının; kusur belirlemesi ve davalı-davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteği yönünden BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 03.06.2020 Boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurludur. Eşit kusurlu eş yararına tazminat verilemez. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11321 Karar No: 2018/1819 Karar Tarihi: 13.02.2018 Mahkemesi: Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Dava Türü: Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, reddedilen manevi tazminat talebi ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece davacı-davalı erkek ağır kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı-davalı erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, davalı-davacı kadının ise kıskançlık nedeniyle tartışmalar çıkardığı, son olayda kıskançlık krizine girerek kendini yerlere attığı, eşine müstehcen içerikli video yolladığı ve hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden erkeğin ağır kusurlu olarak kabulü doğru olmamıştır. 3- Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurludur. Eşit kusurlu eş yararına tazminat verilemez. (TMK m. 174/1-2) Davalı-davacı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 4- Davalı-davacı kadın tanığı, 18.09.2015 tarihli celsede kadının muhasebe işinde asgari ücretle çalıştığını beyan etmiştir. Buna göre davalı-davacı kadının sigortalı olarak çalışıp çalışmadığı, düzenli ve sürekli bir gelirinin bulunup bulunmadığı araştırılıp, Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi koşullarının kadın yararına gerçekleşip, gerçekleşmediği tespit edilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.02.2018 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK md.174/1) ve manevi tazminat (TMK md.174/2) takdiri gerekir. Babanın bilgisayarda çocuğun
Boşanma Davasında Kusur Read More »