Bilişim Hukuku

Kayseri Avukat - Kayseri Ceza Avukatı - Kayseri Boşanma Avukatı - Kayseri Kira Avukatı - Kayseri Gayrimenkul Avukatı - Kayseri İş Hukuku Avukatı - Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

Bilişim Sistemini Engelleme ve Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme Suçu

Bilişim Sistemini Engelleme ve Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme Suçu Bilişim sistemi; Windows, Linux gibi işletim programları, e-mailler, Facebook, Instagram, Whatsapp, Twitter gibi sosyal medya uygulamalarını da kapsayan her türlü bilgisayar ve veri sistemlerini ifade etmektedir. Bilişim sistemini engelleme, bozma, erişilmez kılma, verileri yok etme veya değiştirme suçu; hukuka aykırı çeşitli fiillerle bilişim sistemine zarar verilmesi ile oluşur. Uygulamada bu bilişim suçu “bilişim sistemine zarar verme suçu” olarak da adlandırılmaktadır. Bilişim hukuku ile ilgili kanuni düzenlemeler, genel olarak 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da yer almaktadır.  Bununla birlikte 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda veya özel bazı kanunlarda düzenlenen bilişim suçları; doğrudan düzenlenen bilişim suçları (bilişim sistemine girme, bilişim sistemini engelleme veya bozma vb.) ve dolaylı olarak düzenlenen bilişim suçları (bilişim yoluyla dolandırıcılık, hırsızlık suçu vs.) olmak üzere iki farklı kategoride değerlendirilebilir. Suçun niteliği ve ceza miktarına göre bilişim suçları asliye ceza veya ağır ceza bilişim mahkemelerinde görülmektedir.  Bilişim suçları, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 243 ila 245 maddeleri arasında “Bilişim Alanında Suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir. Bilişim sistemini engelleme, bozma, erişilmez kılma, verileri yok etme veya değiştirme suçu da TCK m.244’te düzenlenmiştir. Madde 244– (1) Bir bilişim sisteminin işleyişini engelleyen veya bozan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. (4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması halinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Bilişim sistemini engelleme ve bozma, verileri yok etme veya değiştirmeye yönelik eylem ve davranışlar, bilişim suçu kapsamında değerlendirilir. Bu bağlamda yargılama sırasında herhangi bir mağduriyete ve hak kaybına uğramamak için güncel mevzuat ve Yargıtay kararlarının takip edilmesi önem arz etmektedir. Gerekli başvuru veya itirazların zamanında ve usulüne uygun yapılması ve herhangi bir hak kaybı yaşanmaması açısından alanında uzman bir Kayseri bilişim avukatından hukuki yardım almaları faydalı olacaktır. Alanında yetkin Kayseri Bilişim Avukatı kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz, güncel mevzuat ve Yargıtay kararları çerçevesinde savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek bilişim suçları ile ilgili uyuşmazlık ve dava süreçlerinde taraflara avukatlık, arabuluculuk ve hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Bilişim Sistemini Engelleme ve Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme Suçunun Unsurları Bilişim sistemini engelleme ve bozma, bilişim sistemini erişilmez kılma, verileri yok etme veya değiştirme suçu; seçimlik hareketli bir suç olarak düzenlenmiştir. Maddede yer alan herhangi bir seçimlik hareketin işlenmesiyle suç vücut bulur. Seçimlik hareketler şu şekildedir: Bilişim Sistemindeki Verileri Yok Etme veya Değiştirme: Bilişim sisteminden yararlanma yetkisi olan hak sahibinin sisteme kaydettiği kişisel verilerinin yok edilmesi veya değiştirilmesidir. Örneğin, bir kimsenin Instagram hesabına girerek tüm bilgileri sildikten sonra çıkmak bilişim sistemindeki verileri yok etme suçu oluşur. Aynı hesapta bulunan bilgilerin değiştirilmesi, örneğin kişinin profilinde kendisini tanıttığı yazı içeriğinin değiştirilmesi de verileri değiştirme suçu olarak kabul edilir. Bilişim Sistemini Engelleme veya Erişilmez Kılma: Sistemden yararlanma yetkisi olan hak sahibi kişinin sisteme erişimin engellenmesi suretiyle sistemi engelleme veya erişilmez kılma seçimlik hareketi işlenmiş olur. Örneğin, bir kimseye ait twitter hesabına girdikten sonra, hesap şifresinin değiştirilmesi suretiyle kişinin sisteme erişimin engellenmesi suçu oluşur. Bilişim Sistemini Bozma: Bilişim sisteminin teknik altyapısına uygun bir şekilde çalışmasını veya kullanıcının istediği şekilde çalışmasını bozmak suretiyle işleyişinin bozulmasına neden olmak suretiyle işlenen bir fiildir. Örneğin, internet üzerinden sipariş verilen bir sitenin sipariş bilgilerini daha geç almasını sağlamak için yazılım yoluyla sistemi bozma. Sanığın da çalıştığı aile şirketine ait telefona bağlı internet hesabından şikayetçiye ait elektronik posta hesabına girildiğine ilişkin Microsoft şirketinden gelen yazı yanıtları ve kolluk araştırması sonuçlarına, şikayetçinin 22.12.2010 tarihli dilekçesi ekinde ibraz ettiği fotoğraflara ve tüm dosya kapsamına göre; şikayetçiye ait elektronik posta ve Facebook hesaplarının şifresini ele geçirerek bu adreslere giren, Facebook hesabında yazışmalar yapan ve şifreyi değiştirmek suretiyle katılanın anılan hesaplara erişimini engelleyen sanığın, eylemine uyan 244/2. maddesi uyarınca “Bilişim Sistemini Engelleme, Bozma, Erişilmez Kılma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme” suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle beraat hükmü kurulması hukuka aykırıdır. (Yargıtay 8. Ceza Dairesi – Karar No:2013/25987) Sanığın babasına ait internet hesabından katılana ait elektronik posta hesabına bir çok kez girildiğine ilişkin Microsoft ve TİB’den gelen yazı yanıtlarına ve tüm dosya kapsamına göre; katılana ait elektronik posta hesabının şifresini ele geçirerek bu adrese giren ve şifreyi değiştirmek suretiyle katılanın elektronik postalarına erişimini engelleyen sanığın, eylemine uyan 244/2. maddesi uyarınca “Bilişim Sistemini Engelleme, Bozma, Erişilmez Kılma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme Suçu” nedeniyle cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle beraat hükmü kurulması kanuna aykırıdır. (Yargıtay 8. Ceza Dairesi – Karar No:2013/25978) Yargıtay, eşlerden birinin diğerine ait Facebook adresinin şifresini değiştirerek erişimi engellemesi ve uygunsuz resim paylaşmasını da TCK md. 244/2 kapsamında sisteme girişi engelleme ve verileri değiştirme bilişim suçu olarak kabul etmiştir. Bilişim Sistemini Engelleme ve Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme Suçunun Cezası Bilişim sistemini engelleme, bozma, erişilmez kılma, verileri yok etme veya değiştirme suçunun cezası şu şekildedir: Bilişim Sistemini Engelleme ve Bozma Suçunun Cezası: Bir bilişim sisteminin işleyişini engelleyen veya bozan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK m.244/1). Failin sistemin işleyişini engellemek veya bozmak dışında bir fiili yoksa bu fıkradaki bilişim suçu hükümleri uygulanmaktadır. Bilişim Sistemindeki Verileri Bozma, Yok Etme, Değiştirme ve Erişilmez Kılma Suçunun Cezası: Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK m.244/2). Bilişim suçları içinde en çok işlenen suçlardan biri bu fıkrada yer almaktadır. Örneğin, başkasının e-mail adresine girerek yeni şifre oluşturmak, e-mail şifresi kırılarak kayıtlı arkadaşlara pornografik resim göndermek veya para, kontör vs. gibi isteklerde bulunmak, internet ortamından sisteme girerek ders notlarının değiştirilmesi bu bilişim suçunun işlenmesine neden olur. Yukarıdaki fiillerin (TCK m.244/1-2) bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum

Bilişim Sistemini Engelleme ve Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme Suçu Read More »

Kayseri Avukat - Kayseri Ceza Avukatı - Kayseri Boşanma Avukatı - Kayseri Kira Avukatı - Kayseri Gayrimenkul Avukatı - Kayseri İş Hukuku Avukatı - Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

Bilişim Sistemine Girme Suçuna ilişkin Emsal Yargıtay Kararları

Bilişim Sistemine Girme – Yargıtay Kararları Alanında yetkin Kayseri Bilişim Avukatı kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz, güncel mevzuat ve Yargıtay kararları çerçevesinde savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek bilişim suçları ile ilgili uyuşmazlık ve dava süreçlerinde taraflara avukatlık, arabuluculuk ve hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Yargılama sırasında herhangi bir mağduriyete ve hak kaybına uğramamak için güncel mevzuat ve Yargıtay kararlarının takip edilmesi önem arz etmektedir. Gerekli başvuru veya itirazların zamanında ve usulüne uygun yapılması ve herhangi bir hak kaybı yaşanmaması açısından alanında uzman bir avukattan hukuki yardım almaları faydalı olacaktır. Bilişim sistemine girme suçu ile ilgili daha fazla bilgi edinmek için Kayseri Bilişim Avukatı kadromuzun hazırladığı makalemizi inceleyebilirsiniz. Kayseri bilişim avukatı arıyorsanız 15 yılı aşkın deneyimi ile avukat kadromuzdan dava süreci, hukuki statünüz, haklarınız ile dava ücret ve masrafları konusunda ön bilgi alabilir; detaylı bilgi ve tüm sorularınız için bizimle iletişime geçebilir veya yüz yüze görüşmek için Zülküf Arslan Hukuk Büromuzu ziyaret edebilirsiniz. Bilişim Sistemine Girme Suçu ile ilgili Örnek Yargıtay Kararları Bilişim Sistemine Girme Suçu “Bilişim sistemine girmek”, bir bilişim sisteminde bulunan verilerin bir kısmına veya tamamına, fiziken ya da uzaktan başka bir cihaz yoluyla erişilmesidir. Erişimi gerçekleştirmek için gevşek güvenlik önlemlerinden faydalanılabileceği gibi, var olan güvenlik önlemlerindeki boşluklar da kullanılabilir. Ağ üzerinden virüsler (komik resimler, kutlama kartları veya ses ve görüntü dosyaları gibi ekler halinde), truva atı (trojan horse), macro virüsü, solucanlar gibi kullanılarak veya sistemin açık kapıları zorlanarak giriş yapılabilir. Bilgisayar veri ve sistemlerine yapılan izinsiz giriş, aynı zamanda, “bilgisayara tecavüz”, “kod kırma” ya da “bilgisayar korsanlığı” olarak da tanımlanmaktadır. Suçun, başkasına ait bilgisayarın açılarak içindeki verilerin görülmesi biçiminde olabileceği gibi bir ağ aracılığıyla bilişim sisteminde oturum açılması yoluyla da işlenebilir. Girmede, iletişimin kablolu veya kablosuz olması ile mesafenin yakın ve uzak olması arasında da fark yoktur. Bir bilişim sistemine e-posta veya dosya gönderilmesi durumunda, bilişim sistemine girme söz konusu olmayıp yalnızca veri gönderildiğinden bu durum girme kapsamında düşünülemez. Mağdurun kişisel bilgisayarına ait işletim sistemine (Windows, Linux vs.), bir başka internet kullanıcısının, mağdurun rızası olmaksızın girmesi de suç oluşturacaktır. E-posta adresi kullanıcısının erişiminin engellendiğine ilişkin şikayeti üzerine öncelikle erişimi engellenen adresin ve sanığa ait olduğu iddia olunan e-mail adresinin sanığa ve şikayetçiye ait olup olmadığı saptanmalı, bu husus ilgili internet sağlayıcısından sorularak adreslerin oluşturulma tarihi, kim tarafından oluşturulduğu ve IP (İnternet Protokolü) numarası sorulmalıdır. Microsoft Corporation’den de erişimin engellediği iddia olunan tarih/tarihler ve takip eden günlerde şikayetçinin e-mail adresine giriş yapıp yapmadığı, erişim sağlanmışsa IP bilgileri, bu tarihler itibariyle e-mail adresine ait şifrenin değiştirilip değiştirilmediği, değiştirilmiş ise ne zaman ve hangi IP numarası ile yapıldığı araştırılmalıdır. IP adresi kayıt bilgilerinden, ilgili Telekom Müdürlüklerinden, sisteme giriş yapan veya başarısız olan IP numaraları kullanıcılarının adres ve telefon bilgileri istenmeli, aynı şekilde sanığa ait olduğu iddia olunan e-mail adresini kullanan IP numaraları saptanıp adres ve telefon bilgileri de istenmelidir. Erişimin sağlanamaması halinde, giriş yapmak isteyenler arasında şikayetçinin de bulunup bulunmadığının IP numarasından tespit edilerek iddianın doğruluğu belirlenmelidir. Şikayetçi ve sanığın bilgisayarlarına el konulup hard diskleri incelenerek bilgisayarlar arasında bağlantı ve veri akışı olup olmadığı saptanıp ele geçirilen adresten bir başka adrese yazı veya görüntü gönderilmiş ise, bu olaya ilişkin bilgi sahipleri ile ele geçirilen adres kullanılarak ulaşılan adres sahipleri varsa tanık olarak dinlenmelidir. Somut olayda; sanığın, katılanın kullandığı “…@hotmail.com” e-posta adresi ile irtibatlı olan Facebook adresine bilgisi ve rızası olmaksızın değiştirerek erişilmez kıldığından bahisle açılan davada, yapılan soruşturma ve kovuşturma yetersiz olup olaya ilişkin deliller toplanmadan mahkumiyet hükmü kurulmuştur. Sanığın suçlamayı kabul etmediği gibi hattına başkalarının girmiş olabileceği savunmasına ilişkin olmak üzere internet hattını sanık dışında başkalarının da kullanıp kullanmadığı ve kendisine ait olduğu belirtilen e-mail adresinin sanığa aidiyeti hususunda dosyada bir bilgiye rastlanmamıştır. Katılanın 27.05.2011 tarihinden itibaren e-mail adresine giremediğini belirttiğinin anlaşılması karşısında, anılan tarihten şikayet tarihine kadar olan dönemde, bu adresin faal olup olmadığı, katılan tarafından kendi adresine erişim sağlanıp sağlanmadığı tespit edilmemiştir. Sanık tarafından 22.05.2011 tarihinden sonra giriş yapılıp yapılmadığı, adrese ait şifrenin değiştirilip değiştirilmediği, şifre değiştirilmişse hangi tarihte ve hangi IP numarası ile erişim sağlanarak şifrenin değiştirildiği ilgili internet sağlayıcısından sorulmadan hüküm kurulmuştur. Bu itibarla; yukarıda açıklanan yöntem izlenerek eksiklikler yerine getirilip sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilip gerektiğinde bilirkişiden de görüş alınarak sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, katılanın beyanına itibar edilerek ve eksik araştırmaya dayanarak yazılı şekilde hüküm kurulması, SONUÇ: Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi. (Yargıtay 8. Ceza Dairesi – Esas: 2014/19342 Karar: 2015/2322 Tarih: 03.02.2015) Bilişim Sistemine Girme Suçu Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiin delil bulunmadığına, soruşturmanın eksik yapıldığına, suçun sabit olmadığına ilişen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; Ancak: Dolandırıcılık suçu; hileli davranışlarla bir kişinin aldatılıp onun veya bir başkasının zararına, failin kendisine veya bir başkasına yarar sağlaması suretiyle oluşur. Suçun maddi unsurunu oluşturan hareketlerin, gerçek bir kişiye yöneltilmiş olması, onun kandırılarak çıkar sağlanması gerekir. Bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunda ise, verileri toplayıp yerleştirdikten sonra bunları otomatik işlemlere tabi tutma olanağını veren manyetik sistemler araç olarak kullanılıp gerçek kişiler aldatılarak çıkar sağlanmaktadır. Bankaların etkin işlevi bulunan çek, hesap cüzdanı, dekont gibi maddi varlıklarının kullanılması halinde ise, banka vasıta kılınarak dolandırıcılık suçu oluşacaktır. Gerçek bir kişiyle karşı karşıya gelmeden, yüz yüze veya telefon, bilgisayar, bilgi geçer gibi bir başka vasıta kullanılarak görüşmeden, konuşmadan, kişilere yönelik hileli davranışlarla aldatılmadan sadece bilişim sistemi kullanılarak doğrudan doğruya çıkar sağlanması halinde “bilişim sistemine girerek haksız çıkar sağlama suçu” gerçekleşecektir. Somut olayda ise; sanığın, katılanın G… Bankası 1. Levent Şubesi’nde bulunan hesabına internet bankacılığı yoluyla girip hesaptaki paradan 3.200.00 TL’yi G… Bankası Osmanbey Şubesi’ndeki kendi hesabına internet yoluyla havale ettikten sonra parayı çekerek haksız menfaat sağladığı iddia ve dosya içeriğine uygun kabul edilmesi karşısında; gerçek kişiye yönelen hile oluşturacak nitelikte bir hareketin bulunmaması ve tamamen bilişim sistemi içinde gerçekleştirilmesi nedeniyle dolandırıcılık suçunun unsurlarının bulunmadığı, “veri”nin taşınabilir bir mal olarak kabul edilmesinin olanaklı olmaması nedeniyle hırsızlık suçunun unsurlarının da

Bilişim Sistemine Girme Suçuna ilişkin Emsal Yargıtay Kararları Read More »

Kayseri Avukat - Kayseri Ceza Avukatı - Kayseri Boşanma Avukatı - Kayseri Kira Avukatı - Kayseri Gayrimenkul Avukatı - Kayseri İş Hukuku Avukatı - Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

Bilişim Sistemine Girme Suçu

Bilişim Sistemine Girme Suçu Bilişim hukuku ile ilgili kanuni düzenlemeler, genel olarak 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da yer almaktadır.  Bununla birlikte 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda veya özel bazı kanunlarda düzenlenen bilişim suçları; doğrudan düzenlenen bilişim suçları (bilişim sistemine girme, bilişim sistemini engelleme veya bozma vb.) ve dolaylı olarak düzenlenen bilişim suçları (bilişim yoluyla dolandırıcılık, hırsızlık suçu vs.) olmak üzere iki farklı kategoride değerlendirilebilir. Suçun niteliği ve ceza miktarına göre bilişim suçları asliye ceza veya ağır ceza bilişim mahkemelerinde görülmektedir.  Bilişim Sistemine girme suçu ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 243. maddede düzenlenmiştir; (1) Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren veya orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir. (2) Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiillerin bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler hakkında işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir. (3) Bu fiil nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (4) Bir bilişim sisteminin kendi içinde veya bilişim sistemleri arasında gerçekleşen veri nakillerini, sisteme girmeksizin teknik araçlarla hukuka aykırı olarak izleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bilişim sistemleri üzerinde manipülasyona sebep olan ve kişi hak, özgürlüklerinin kısıtlanmasını sağlayan tüm hal ve durumlar, bilişim suçu kapsamında değerlendirilir. Bu bağlamda yargılama sırasında herhangi bir mağduriyete ve hak kaybına uğramamak için güncel mevzuat ve Yargıtay kararlarının takip edilmesi önem arz etmektedir. Gerekli başvuru veya itirazların zamanında ve usulüne uygun yapılması ve herhangi bir hak kaybı yaşanmaması açısından alanında uzman bir Kayseri bilişim avukatından hukuki yardım almaları faydalı olacaktır. Alanında yetkin Kayseri Bilişim Avukatı kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz, güncel mevzuat ve Yargıtay kararları çerçevesinde savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek bilişim suçları ile ilgili uyuşmazlık ve dava süreçlerinde taraflara avukatlık, arabuluculuk ve hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Bilişim Sistemine Girme Suçu Bilişim suçları, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 243 ila 245 maddeleri arasında “Bilişim Alanında Suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir. Bilişim sistemine girme suçu, bir bilişim sistemine hukuka aykırı bir şekilde girme ve orda kalmaya devam edilmesi ile oluşur (TCK m.243/1). Bilişim sistemindeki verileri yok etme veya değiştirme fiillerinin işlenmesi halinde suçun daha fazla cezayı gerektiren nitelikli hali vücut bulur (TCK m.243/3). Bilişim sistemine girme suçu, uygulamada bilişim sistemine müdahale suçu olarak da adlandırılmaktadır. Bilişim sistemi; Windows, Mac, Linux gibi işletim programları, e-mailler, Facebook, Instagram ve Twitter gibi sosyal medya uygulamaları ile Whatsapp gibi mesajlaşma uygulamalarını da kapsayan her türlü bilgisayar ve veri sistemlerini ifade etmektedir. Bilişim sistemine girme, bir bilişim sisteminde bulunan verilere uzaktan bağlanmak suretiyle veya bizzat elektronik sisteme fiziki yakınlık yoluyla erişmek anlamına gelmektedir. Bilişim sistemine girme suçu, bilişim suçları içerisinde işlenmesi en basit olan suç tipidir. Örneğin, bir kişinin Facebook, Twitter, Instagram, e-mail adreslerine izni olmadığı halde kullanıcının şifresini veya diğer güvenlik önlemlerini devre dışı bırakarak erişmek bilişim sistemine girme suçu olarak cezalandırılır. Hemen belirtelim ki, kullanıcının erişime izin verip vermediği pek çok şekilde anlaşılabilir. Örneğin, Facebook’ta sanal ortamda arkadaşlık bağı kurularak veya kullanıcının belli seçenekleri tercih etmesi yoluyla hangi bilgileri, kime erişime açtığı kendisi tarafından belirlenir. Kullanıcının erişime açmadığı bilgilerine usulsüz bir şekilde elektronik ortamda bazı hileler kullanarak ulaşmaya çalışmak bilişim sistemine girme suçunun işlenmesine neden olur. Bilişim sistemine girme suçunda mağdurun rızası hukuka uygunluk nedenidir. Yani, bilişim sistemi üzerinde hak sahibi olarak faydalanma yetkisi olan kişi, başka bir kimseye sisteme girme izni vermiş veya giriş şifresini vermişse, failin bilişim sistemine girme fiili hukuka uygun hale gelir. Yargılama sırasında herhangi bir mağduriyete ve hak kaybına uğramamak için güncel mevzuat ve Yargıtay kararlarının takip edilmesi önem arz etmektedir. Gerekli başvuru veya itirazların zamanında ve usulüne uygun yapılması ve herhangi bir hak kaybı yaşanmaması açısından alanında uzman bir Kayseri bilişim avukatından hukuki yardım almaları faydalı olacaktır. Bilişim sistemine girme başta olmak üzere bilişim suçları ile ilgili daha fazla bilgi edinmek için Kayseri bilişim avukatı kadromuzun hazırladığı makale ve kararları inceleyebilirsiniz. Kayseri bilişim avukatı arıyorsanız 15 yılı aşkın deneyimi ile avukat kadromuzdan dava süreci, hukuki statünüz, haklarınız ile dava ücret ve masrafları konusunda ön bilgi alabilir; detaylı bilgi ve tüm sorularınız için bizimle iletişime geçebilir veya yüz yüze görüşmek için Zülküf Arslan Hukuk Büromuzu ziyaret edebilirsiniz. Bilişim Sistemine Girme Nasıl Gerçekleştirilir? Bilişim sistemine girme suçu birbirinden farklı fiillerle işlenebilir. Erişimi gerçekleştirmek için gevşek güvenlik önlemlerinden faydalanılabileceği gibi, var olan güvenlik önlemlerindeki boşluklar da kullanılabilir. Ağ üzerinden virüsler (komik resimler, kutlama kartları veya ses ve görüntü dosyaları gibi ekler halinde), truva atı (trojan horse), macro virüsü, solucanlar gibi kullanılarak veya sistemin açık kapıları zorlanarak giriş yapılabilir. Bilgisayar veri ve sistemlerine yapılan izinsiz giriş, aynı zamanda, “bilgisayara tecavüz”, “kod kırma” ya da “bilgisayar korsanlığı” olarak da tanımlanmaktadır. Bu bilişim suçları, başkasına ait bilgisayarın açılarak içindeki verilerin görülmesi biçiminde işlenebileceği gibi bir ağ aracılığıyla bilişim sisteminde oturum açılması yoluyla da işlenebilir. Girmede, iletişimin kablolu veya kablosuz olması ile mesafenin yakın ve uzak olması arasında da fark yoktur. Bir bilişim sistemine e-posta veya dosya gönderilmesi durumunda, bilişim sistemine girme söz konusu olmayıp yalnızca veri gönderildiğinden bu durum girme kapsamında düşünülemez. Mağdurun kişisel bilgisayarına ait işletim sistemine (Windows, Linux vs.), bir başka internet kullanıcısının, mağdurun rızası olmaksızın girmesi de suç oluşturacaktır (Yargıtay 8. Ceza Dairesi-Karar No:2014/11836). Bilişim sistemine girme suçunun ispatlanması açısından IP adresinin tespiti çok önemlidir. IP adresi, internet bağlanan her bilgisayara sistem tarafından ayrı ayrı verilen bir nevi kimliktir. İki tür IP adresi vardır: Statik IP Adresi: Hangi cihaz veya sunucu için belirlenmişse, o cihaz veya sunucu için sabit kalan, değişmeyen internet adresidir. Dinamik IP adresi: İnternete her bağlanıldığında değişen bir IP adresidir. IP adresleri sınırlı olduğundan internet servis sağlayıcıları, internete bağlanan kullanıcıya her seferinde ayrı bir IP adresi verir, kullanıcının internet bağlantısı kesildiğinde aynı IP adresi internete bağlanan başka bir kullanıcıya verilir. Bilişim sitemine girme suçunun işlendiği cihazın internete bağlanması için gerekli olan IP adresi servis sağlayıcıdan sorularak tespit edilmektedir. IP adreslerinin yeterli olmadığı hallerde GSM şirketleri tarafından bir IP adresi, birden fazla kişiye PORT yapılarak verilebilmektedir. Bilgisayar içindeki her program, iletişim için ayrı birer port kullanmaktadır. Bu nedenle bilgisayardaki programların iletişimi için IP ve port numarası olmak üzere iki tane adres numarası gerekmekte, IP adresi

Bilişim Sistemine Girme Suçu Read More »

Kayseri Avukat - Kayseri Ceza Avukatı - Kayseri Boşanma Avukatı - Kayseri Kira Avukatı - Kayseri Gayrimenkul Avukatı - Kayseri İş Hukuku Avukatı - Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

Sosyal Medya ve İnternetten Hakaret Suçu ile ilgili Emsal Yargıtay Kararları

Sosyal Medya ve İnternetten Hakaret Suçuna ilişkin Emsal Yargıtay Kararları Alanında yetkin Kayseri Bilişim Avukatı kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz, güncel mevzuat ve Yargıtay kararları çerçevesinde savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek bilişim suçları ile ilgili uyuşmazlık ve dava süreçlerinde taraflara avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Sosyal medya üzerinden veya internetten hakaret suçu ile ilgili avukatlarımız tarafından hazırlanan makalemize sitemizden erişebilir;  dava süreci, hukuki statünüz, haklarınız ile dava ücret ve masrafları konusunda detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilir veya yüz yüze görüşmek için Zülküf Arslan Hukuk Büromuzu ziyaret edebilirsiniz. Hakaret Suçunda Aleniyet Unsurunun Araştırılması Sosyal medya paylaşım sitesi olan Twitter’da gerçekleştirilen hakaret eyleminde aleniyet unsurunun oluşup oluşmadığı tartışılmadan hüküm kurulması bozma nedenidir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi – Karar No: 2019/4842) Sanığın “Facebook” isimli sosyal paylaşım sitesinde bulunan hesabından mesaj yoluyla katılana hakaret etmesi biçiminde gerçekleşen eyleminde aleniyet unsurunun ne şekilde oluştuğu sanığın paylaşımlarının herkes tarafından görülüp görülemeyeceği açıklanıp tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/4. maddesinin uygulanması, bozma nedenidir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi – Karar No: 2019/11905) Hakaret Suçunun Kasten Yaralama Niteliğindeki Haksız Fiile Tepki olarak İşlenmesi Hakaret suçunun; katılanın, sanığın kolundan tutarak alt kata indirmek amacıyla iteklemesi biçimindeki ve kasten yaralama niteliğindeki haksız hareketine tepki olarak işlendiğinin anlaşılması nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 129/2. maddesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/4. maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetlidir. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi -Karar No: 2011/816) Hakaret Suçunda Failin Hedefinin Kim Olduğunun Araştırılması Sanığın Twitter isimli sosyal paylaşım sitesinden paylaştığı tweet ve retweetlerdeki ifadelerle, suçun işlendiği tarihler, paylaşımlarda kullanılan ifade ve resimlerden yola çıkılarak açıkça katılanı kastettiğinin anlaşılması ve bu paylaşımların küçük düşürücü, onur, şeref ve saygınlığı rencide edici boyutta olması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluştuğu gözetilmeden beraat kararı verilmesi, bozma nedenidir. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi – Karar No:2018/5756) Huzurda Hakaret ve Gıyabında Hakaret Ayrımı Hakaret suçunun huzurda işlenmesinin en tipik örneği, fiilin mağdurun yüzüne karşı işlenmesidir. Fail, bu durumda hareketi doğrudan öğrenir. Suçun huzurda işlenmiş olması mutlaka fail ile mağdurun fiilin işlendiği sırada yüz yüze olmasını gerektirmez. Şayet fail, fiili işlediği sırada mağduru hedef alan hakaretinin mağdur tarafından da doğrudan algılanabileceğini biliyor ve istiyorsa, bu durumda da suç huzurda işlenmiş sayılacaktır. Hakaret suçunun huzurda işlenmemesine rağmen, Kanun tarafından huzurda işlenmiş gibi cezalandırılan hali ise, ileti yoluyla yapılan hakarettir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/2. maddesinde, “Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.” demek suretiyle, tahkir edici nitelikteki fiilin, ileti yoluyla mağduru hedef alması durumunda failin huzurda hakaret etmiş gibi cezalandırılacağı belirtilmiştir. Buna göre, hakaret içeren bir mektup, telefon konuşması veya yazılı bir mesaj huzurda söylenmiş gibi cezalandırılacaktır. İleti yoluyla hakarette, failin kullandığı vasıtalar ile mağduru hedef aldığını bilmesi ve mağdur tarafından bu fiilin öğrenileceğini istemesi gerekir. Şayet ileti mağdurdan başka birisine gönderilmiş ancak tesadüfen mağdur tarafından öğrenilmiş ise, huzurda hakaret suçu oluşmayacaktır. Zira, fail mağdurun hakareti öğrenmesi kastıyla hareket etmemiştir. İleti yoluyla hakaretin, huzurda hakaret gibi cezalandırılabilmesi için sanığın iletilme kastı ile hareket etmesi gerekir. Sanığın, müştekinin gıyabında teyzesine ait telefona hakaret içerikli mesajlar gönderdiği, müştekinin teyzesinin müştekiye bahse konu mesajları göstermesi üzerine müştekinin mesajları öğrenerek şikayetçi olduğu, bu suretle sanığın iletme kastıyla hareket etmediği anlaşılmakla sanığın hakaret suçundan beraatı yerine mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur. (Yargıtay 18. Ceza Dairesi – Karar No: 2019/12396) Facebook vb. Sosyal Medya Üzerinden Hakaret Suçu İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, müşteki vekilinin, şüphelinin www.facebook.com isimli internet sitesinde “küpek” şeklindeki paylaşımı ile müvekkiline karşı hakaret suçunun işlendiği iddiası ile yaptığı şikâyet üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, şüphelinin suçlamaları kabul etmemesi ve facebook, twitter, instagram isimli sosyal paylaşım sitelerine ilişkin istinabe taleplerini ABD adIî makamlarının cevaplamadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; Somut olayda, müştekinin müvekkilinin resminin bulunduğu internet sayfasında, “…” adlı kişinin müştekiye yönelik “küpek” şeklinde paylaşımının bulunduğu, www.facebook.com isimli internet sitesinde yapılan araştırma sonucu elde edilen kişisel veri ve profil resimleri üzerine şüpheliye ulaşılarak kolluk tarafından şüphelinin ifadesinin alındığı, şüphelinin, söz konusu paylaşımı kendisinin yapmadığını ve “…” isimli facebook hesabı ile anılan hesapta paylaşılan resimlerin kendisine ait olmadığını beyan ettiği ancak, “küpek” ifadesinin “köpek” ifadesini çağrıştırdığı ve anılan ifadenin hakaret oluşturup oluşturmayacağı hususu ile şüphelinin savunması doğrultusunda söz konusu ifadenin şüpheli tarafından paylaşılıp paylaşılmadığı hususunun takdirinin mahkemesince yapılmasının gerektiği, mevcut delillerin şüphelinin üzerine atılı suçtan kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu cihetle, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir. Hukuksal Değerlendirme: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160/1. maddesinde, “Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya haşlar.” 160/2. maddesinde “Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.’’ 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.\” 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir. Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir. CMK’nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK’nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnad edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir. İncelenen dosyada, şüphelinin ad

Sosyal Medya ve İnternetten Hakaret Suçu ile ilgili Emsal Yargıtay Kararları Read More »

Kayseri Avukat - Kayseri Ceza Avukatı - Kayseri Boşanma Avukatı - Kayseri Kira Avukatı - Kayseri Gayrimenkul Avukatı - Kayseri İş Hukuku Avukatı - Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

Sosyal Medya ve İnternet Üzerinden Hakaret Suçu ve Cezası

Sosyal Medya ve İnternet Üzerinden Hakaret Suçu ve Cezası 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu Hakaret – Madde 125 (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir. (2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur. (3) Hakaret suçunun; a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı, b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı, c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle, İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz. (4) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır. (5) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.  Mağdurun belirlenmesi – Madde 126 (1) Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır. Haksız fiil nedeniyle veya karşılıklı hakaret – Madde 129 (1) Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir. (2) Bu suçun, kasten yaralama suçuna tepki olarak işlenmesi halinde, kişiye ceza verilmez. (3) Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi halinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir. Kişinin hatırasına hakaret – Madde 130 (1) Bir kimsenin öldükten sonra hatırasına en az üç kişiyle ihtilat ederek hakaret eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Ceza, hakaretin alenen işlenmesi halinde, altıda biri oranında artırılır. (2) Bir ölünün kısmen veya tamamen ceset veya kemiklerini alan veya ceset veya kemikler hakkında tahkir edici fiillerde bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Soruşturma ve kovuşturma koşulu – Madde 131 (1) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikayetine bağlıdır. (2) Mağdur, şikayet etmeden önce ölürse, veya suç ölmüş olan kişinin hatırasına karşı işlenmiş ise; ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafından şikayette bulunulabilir. Sosyal Medya ve İnternet Üzerinden Hakaret Suçu ve Cezası Sosyal medya uygulamaları aracılığıyla veya internet üzerinden bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırılması hakaret suçu kapsamında değerlendirilmektedir. İnternet üzerinden hakaret suçu; Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal medya hesapları veya Telegram, Whatsapp gibi mesajlaşma uygulamaları aracılığıyla işlenebileceği gibi e-mail (e-posta) göndermek gibi yöntemlerle de işlenebilmektedir. İnternet üzerinden hakaret suçu işleyen kişi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi hükümleri gereği cezalandırılacaktır. Hakaret suçu nedeniyle yapılacak yargılamalar Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yerine getirilir. Alanında yetkin Kayseri Ceza Avukatı kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk ve Arabuluculuk Bürosu olarak, bilişim suçları başta olmak üzere ceza hukuku ile ilgili gerçek ve tüzel kişilere yönelik her türlü kovuşturma, soruşturma ve dava süreçlerinde müvekkillerimize avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmetleri sunmaktayız. İnternet Üzerinden Hakaret Suçu Sosyal medya uygulamalarında paylaşım yaparak, tweet atarak veya yorum yaparak ya da e-posta aracılığıyla bir kimse hakkında “şerefsiz”, “haysiyetsiz”, “geri zekalı”, “aptal”, “hayvan” gibi kelimeler kullanmanın hakaret suçunu oluşturacağında şüphe yoktur. İnternet üzerinden hakaret suçunu teşkil eden fiiller, sözle işlenebileceği gibi yorum, yazı, şekil ve görüntü ile de işlenebilir. Ancak hakaret suçunu oluşturan söz veya fiillerin kanunda ve mevzuatta tek tek sayılması elbette ki düşünülemez. Hakaret suçunun oluşması için temel kural; sergilenen söz ve davranışlarla kişinin onur, şeref veya saygınlığını rencide edecek somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi veya sövme yoluyla kişinin onur, şeref veya saygınlığına saldırılmasıdır. Hakaret suçunun internet veya sosyal medya aracılığıyla işlenmesi halinde de fiil cezalandırılacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta; kişinin onur, şeref veya saygınlığını rencide yönelik sözler, kişinin mevcut fiziksel özelliğine veya psikolojik durumuna vurgu yapsa bile hakaret suçunu oluşturur. Bununla birlikte internet üzerinden hakarete uğrayan mağdurun kişisel özellikleri dışında kalmak şartıyla kendisine isnat edilen fiil veya olgunun ispatlanması halinde hakaret suçu oluşmaz. Örneğin, “falanın eşyalarını çaldın” denildiğinde, bu olgunun varlığı ispatlanırsa hakaret suçu oluşmaz. Fakat, hırsızlık suçundan daha önce sabıkası olan bir kişiye, “sen hırsızsın” demek hakaret suçunu oluşturur. İnternet ve sosyal medya üzerinden söylenen kaba ve nezaketsiz söz ve davranışlar ile beddua niteliğindeki sözler hakaret suçunu oluşturmaz. Özellikle yorumlarda sıklıkla kullanılan “terbiyesiz, saygısız” vb. sözler ile “Allah belanı versin” gibi ifadeler Yargıtay tarafından hakaret suçu kapsamında kabul edilmemektedir. Dilekçe hakkı ve eleştiri, basının haber yayımlama hakkı, iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında internetten veya sosyal medya üzerinden söylenen söz ve yapılan davranışlar hakaret suçunu oluşturmaz. Futbolcu, sanatçı ve özellikle siyasetçiler gibi yaptıkları iş nedeniyle kamuoyu tarafından bilinen, tanınan kişilere eleştiriler, normal kişilere nazaran daha sert ve ağır eleştiriler yöneltilebilmektedir. Yargıtay içtihatlarında, bu kişilerin normal kişilere göre eleştiriye daha açık olmaları ve eleştiriye tahammül etmeleri gerektiği belirtilmektedir. Örnek olarak bir siyasetçiye, “Senden fayda gelmez, memleketi sattın” demek ancak ağır eleştiri olarak nitelendirilebilir, ancak hakaret suçu olarak değerlendirilmeyecektir. İleti Yoluyla Hakaret Suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda, ileti yoluyla hakaret edilmesi suç olarak düzenlenmiştir. İleti yoluyla işlenen hakaret suçunun cezası da üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıdır. Ceza miktarı bakımından eşit olsa da; ileti yoluyla yapılan hakaretlerin; huzurda hakaret suçu ya da gıyapta hakaret suçu kapsamında değerlendirilmesi hususunda farklılıklar vardır. İleti yoluyla hakaret suçunun “huzurda” oluşabilmesi için; iletiyi gönderenin mağduru hedeflemesi veya eylemini mağdurun öğrenebileceğini istemesi gereklidir. Örnek olarak başka birisine gönderilmiş mağdur hakkındaki hakaret içerikli mesajın mağdur tarafından tesadüfen öğrenilmesi durumunda “huzurda hakaret suçu” unsurları meydana gelmeyecektir. “Gıyapta hakaret suçu”nun oluşması için ise iletinin en az 3 kişiye gönderilmesi veya 3 kişinin bulunduğu ortak bir mesajlaşma grubuna gönderilmesi gerekir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/2. maddesi kapsamında ileti olarak kabul

Sosyal Medya ve İnternet Üzerinden Hakaret Suçu ve Cezası Read More »

Kayseri Avukat - Kayseri Ceza Avukatı - Kayseri Boşanma Avukatı - Kayseri Kira Avukatı - Kayseri Gayrimenkul Avukatı - Kayseri İş Hukuku Avukatı - Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

Retweet Hakaret Suçunu Oluşturur mu?

RETWEET Hakaret Suçunu Oluşturur mu? Sosyal medya uygulamaları aracılığıyla veya internet üzerinden bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırılması hakaret suçu kapsamında değerlendirilmektedir. İnternet üzerinden hakaret suçu; Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal medya hesapları veya Telegram, Whatsapp gibi mesajlaşma uygulamaları aracılığıyla işlenebileceği gibi e-mail (e-posta) göndermek gibi yöntemlerle de işlenebilmektedir. İnternet üzerinden hakaret suçu işleyen kişi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.125 hükümleri gereği cezalandırılacaktır. Hakaret suçu nedeniyle yapılacak yargılamalar Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yerine getirilir. Alanında yetkin Kayseri Bilişim Avukatı kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk ve Arabuluculuk Bürosu olarak, bilişim suçları ile ilgili gerçek ve tüzel kişilere yönelik her türlü kovuşturma, soruşturma ve dava süreçlerinde müvekkillerimize avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmetleri sunmaktayız. Retweet Hakaret Suçunu Oluşturur mu? Hakaret suçu; internetin yoğun kullanıldığı günümüzde Instagram, Facebook, Twitter, gibi sosyal medya uygulamaları aracılığıyla da işlenir hale gelmiştir. Bu uygulamalar aracılığıyla hakaret suçu işleyen kişiler hakkında da Türk Ceza Kanunu m.125 hükümleri uygulanmaktadır. Peki, TCK m.125\’e göre yapılan retweet hakaret suçunu oluşturur mu? Yargıtay içtihatlarına göre tek başına retweet yapmak da hakaret suçunu oluşturabilir. Hakaret suçuna oluşturan sözlerin mevzuatta tek tek sayılması mümkün değildir. Temel prensip, kişinin onur, şeref veya saygınlığını rencide edecek sözlerin kullanılıp kullanılmadığıdır. Bu itibarla, yargılama sırasında herhangi bir mağduriyete ve hak kaybına uğramamak için güncel mevzuat ve Yargıtay kararlarının takip edilmesi önem arz etmektedir. Gerekli başvuru veya itirazların zamanında ve usulüne uygun yapılması ve herhangi bir hak kaybı yaşanmaması açısından alanında uzman bir Kayseri ceza avukatından hukuki yardım almanız faydalı olacaktır. Yargıtay 18. Ceza Dairesi Esas No: 2016/12944 Karar No: 2018/5756 Karar Tarihi: 18.04.2018 Mahkemesi: Asliye Ceza Mahkemesi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Ceza Genel Kurulu’nun 14.10.2008 gün ve 170-220 sayılı kararında da belirtildiği üzere; hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Somut bir fiil ya da olgu isnat etmek veya sövme şeklindeki seçimlik hareketlerden biri ile gerçekleştirilen eylem, bireyin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte ise hakaret suçu oluşacaktır. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, sanığın twitter isimli sosyal paylaşım sitesinden paylaştığı tweet ve retweetlerdeki ifadelerle, suçun işlendiği tarihler, paylaşımlarda kullanılan ifade ve resimlerden yola çıkılarak açıkça katılanı kastettiğinin anlaşılması ve bu paylaşımların küçük düşürücü, onur, şeref ve saygınlığı rencide edici boyutta olması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluştuğu gözetilmeden beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve katılan … vekili ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18.04.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi. Yargıtay 18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/10377 Karar No: 2015/12777 Karar Tarihi: 07.12.2015 Mahkemesi: Sulh Ceza Mahkemesi Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Katılanlar hakkındaki hakaret içeren sözlerin, sanığın kendi twitter hesabından atılması ve hayatın olağan akışına uygun düşmeyen sanık savunması karşısında, tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir. 1- Sanık …\’e yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Hakaret eyleminin, dönemin Adana Valisi olan katılan …\’un görevinden dolayı gerçekleştirildiği anlaşılmasına rağmen, TCK\’nın 125/3-a maddesine göre uygulama yapılması gerektiği düşünülmemiş ise de, karşı temyiz bulunmadığından bozma yapılamayacağı, Anlaşıldığından, sanık … müdafiinin ileri sürdüğü nedenler ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2- Sanık … hakkında kurulan hükmün temyizine gelince; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın, twitter adlı sosyal paylaşım sitesinde diğer sanık tarafından paylaşılan tweeti retweetlediğinin, kendi ikrarı ile de sabit olması karşısında, kamu görevlisine görevinden dolayı zincirleme şekilde hakaret suçunun unsurları itibariyle oluştuğu gözetilmeden, sanığın mahkumiyeti yerine beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı, katılanlar … ve … vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/12/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. Kayseri Ceza Avukatı Alanında yetkin Kayseri ceza avukatı kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz; ceza yargılamalarında savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek taraflara avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir. Ceza davalarında gerekli başvuru veya itirazların zamanında ve usulüne uygun yapılması açısından alanında uzman bir Kayseri ceza  avukatından hukuki yardım alınması faydalı olacaktır. Yargılama sırasında herhangi bir mağduriyete ve hak kaybına uğramamak için güncel mevzuat ve Yargıtay kararlarının takip edilmesi önem arz etmektedir. Alanında yetkin Kayseri Avukat kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz, savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başvuru sürecinde taraflara hukuki yardım sunmaktadır. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başvuru sürecinde herhangi bir mağduriyete veya hak kaybına uğramamak için gerekli başvuruların zamanında ve usulüne uygun yapılması büyük önem arz etmektedir. Bu süreçte, alanında uzman bir avukattan hukuki yardım alınması faydalı olacaktır. Zülküf Arslan Hukuk Bürosu olarak; Yalçınkaya Kararı başta olmak üzere AİHM kararlarının Türkçe çevirilerini yapan Eski AİHM Hukukçusu Dr. Orhan Arslan koordinatörlüğünde müvekkillerimize Anayasa Mahkemesi ve AİHM başvurusunun yanı sıra emsal AYM ve AİHM Kararları çerçevesinde yeniden yargılama başvurusu hususunda da hukuki destek vermekteyiz. Kayseri ceza avukatı veya Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’ne başvuru yapmak ve süreci takip etmek için bir avukat arıyorsanız 15 yılı aşkın deneyimi ile avukat kadromuzdan dava süreci, hukuki statünüz, haklarınız ile başvuru ücret ve masrafları konusunda ön bilgi alabilir; detaylı bilgi ve tüm sorularınız için bizimle iletişime geçebilir

Retweet Hakaret Suçunu Oluşturur mu? Read More »

Kayseri Avukat - Kayseri Ceza Avukatı - Kayseri Boşanma Avukatı - Kayseri Kira Avukatı - Kayseri Gayrimenkul Avukatı - Kayseri İş Hukuku Avukatı - Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

Bilişim Suçları

Bilişim Suçları Günümüzde tercihten ziyade zorunluluk olarak kabul edilmesi gereken teknoloji kullanımı ekonomik ve sosyal yaşamda karşımıza vazgeçilemez bir olgu olarak çıkmaktadır. Özellikle internetin hızla yaygınlaşması sonucunda sosyal medya araçlarının kullanılması, bankacılık faaliyetlerinin yerine getirilmesi gibi birçok eylem bilişim sistemleri kullanılmak suretiyle yerine getirilmektedir. Bilişim teknolojisindeki hızlı ilerleme ve söz konusu teknolojiye talebin artması ile bu alanda haksız menfaat temin etme amacıyla bilişim suçları daha kolay ve farklı şekillerde işlenir hale gelmiştir. Yargılama sırasında herhangi bir mağduriyete uğramama adına öncelikle eylemin hangi suç tipine uyduğunun duraksama yaşanmayacak bir şekilde tespiti, sonrasında ise ceza miktarını etkileyebilecek tüm unsurların göz önünde bulundurulması ve güncel Yargıtay kararlarının takip edilmesi, bu itibarla konusunda uzman bir avukattan hukuki yardım alınması faydalı olacaktır. Bilişim Suçları Nelerdir? Bu itibarla, ülkeler mevzuatlarında bilişim suçları ile mücadele adına yeni düzenlemeler ve bir takım değişiklikler gerçekleştirmişlerdir. Türk Ceza Kanunu 243 ile 245 maddeleri arasında, İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun başlığıyla tüm bilişim suçları düzenlenmiştir. Söz konusu maddelere göre başlıca bilişim suçları şu şekildedir: Bilişim sistemine girme suçu (TCK madde 243) Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçu (TCK madde 244) Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu (TCK madde 245) Yasak cihaz veya program kullanma suçu (TCK madde 245/a) Bilişim Sistemine Girme Suçu Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren veya orada kalmaya devam eden kimse TCK’nın 243/1 maddesine göre bilişim suçları kapsamında cezalandırılır. Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal medya hesaplarına ya da e-mail adresine hesap sahibinin rızası olmadan ve şifresini devre dışı bırakarak erişmek günümüzde en sık karşılaşılan bilişim suçları arasından birisi olan bilişim sistemine girme suçuna vücut verir. Bununla birlikte, sosyal medya hesabı üzerinde hak sahibi olan kişinin, bu hesaba girilme noktasında rızası mevcut ise bilişim sistemine girme eylemi suç oluşturmaz. Siber suçlar olarak da adlandırılan bilişim suçları sosyal medya hesapları aracılığıyla işlendiği hallerde, suç ve cezaların şahsiliği prensibi karşısında, somut olayın şartları göz önünde bulundurularak asıl failin ve sorumluluğu bulunmayan kişilerin tespiti, Yargıtay içtihatlarında da işaret edildiği üzere hem bilişim hem de hukuki kanalların kullanılmasını gerektiren bir süreç içermektedir. “Sanığın, dosya kapsamında tespit edilen karikatürleri twitterhesabından kendisinin paylaştığını kabul etmiş olması, 31.10.2014 havale tarihli bilirkişi raporu ile sanığın paylaştığını kabul ettiği karikatürlerin öncesinde ve sonrasında davaya konu yazı ve yorumların yapılmış olduğuna ve sanığın hesabına erişerek karikatür paylaştığı zamanda hakaret içeren yazı ve yorumlar için herhangi bir işlem yapılmadığına yönelik tespitler, dosya içerisindeki sanal devriye açık kaynak tespit formu ile bir belediye otobüs durağının camına yazılmış katılana yönelik ifadeye kişinin resimleri arasında rastlanıldığının belirtilmesi, Twitter Inc. vekillerinin 05.01.2015 tarihli dilekçeyle suça konu twitter kullanıcısına ait IP adresleri ile ilgili bilgilerin istenebileceği adresin bildirilmiş olması karşısında; suça konu twitter adresine giriş yapılan bilgisayar \”IP\’lerinin belirtilen tarih ve saatte hangi abone tarafından kullanıldığının ve o abonenin kimlik ve açık adres bilgilerinin belirlenmesi, üyelik işlemlerinin yapıldığı bilgisayarın internet servis sağlayıcısı ve internet servis sağlayıcısı tarafından verilen IP adresinin tespit edilmesi, IP adresini kullanan abonenin sanıkla bağlantısı araştırılıp, gerektiğinde sanığın kullandığı bilgisayarlar üzerinde bilişim uzmanı bilirkişi marifetiyle inceleme yapılarak, söz konusu yazışmaların sanığın kullanımında olan bilgisayar aracılığıyla oluşturulup oluşturulmadığı, profil oluşturulurken kullanılan e-posta adresinin sanığa ait olup olmadığı, suça konu sözlerin paylaşıldığı kişilerin sanık ile bağı, twitter hesabı üzerinden yapılan yazışmalar ve takip edilen alanlar araştırılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması… “ (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/5288 Esas,  2018/4919 Karar sayılı kararı) “…Katılan …\’in, öğrenim gördüğü katılan üniversitenin öğrenci bilgi sistemine girmek üzere kullandığı şifreyi ele geçirip adres kısmına hakaret ve tehdit içeren sözler yazıldığı, ayrıca hem kendi hem de arkadaşlarının Facebook adreslerine bu tür mesajlar gönderildiği, İnstagram hesabının şifresini de değiştirmeye çalışıldığına dair mesaj aldığını, bunların sanık tarafından birden fazla şekilde gerçekleştirildiğinden bahisle şikayetçi olduğu, soruşturma aşamasında sadece üniversiteden giriş yapan IP noları gönderildiği, bir kısım IP\’lerin bağlı olduğu hatların sahipleri belirlendiği ancak bu kişilerle sanığın bağlantısının tespiti açısından dinlenmedikleri, diğer IP\’lerin de kime ait olduklarının tespitine gidilmediği, katılan tarafından dosyaya sunulan mesajların bir kısmının gönderildiği arkadaşlarının da dinlenmediği gibi bu kişilere ait bilgisayarların ve iletişimde kullanılan IP\’lerin tespit edilmediği, Microsoft şirketinden şikayetçinin mail adresine suç tarihlerinde girişler olup olmadığı ve … isimli Facebook adresinin kime ait olduğu saptanarak ve katılan … tarafından dosyaya sunulan gerek kendisine gerekse arkadaşları adına olan Facebook sayfasındaki yazışmalar da sanığa gösterilip okunduktan sonra toplanan kanıtların karar yerinde tartışılıp değerlendirilmesi, sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması… (Yargıtay 8. Ceza Dairesi   2019/10480 Esas,  2019/11287 Karar sayılı kararı ) Bilişim Sistemini Engelleme, Bozma, Erişilmez Kılma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme Suçu Seçimlik hareketli bir suç olan sistemi engelleme, bozma, erişilmez kılma, verileri yok etme veya değiştirme suçu TCK m.244’te düzenlenmiş olup, bu maddede yer alan herhangi bir eylem suçun gerçekleşmesine neden olur. Madde 244– (1) Bir bilişim sisteminin işleyişini engelleyen veya bozan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(2) Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(3) Bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.(4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması halinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Yargıtay’ın farklı ceza daireleri, sosyal medya hesaplarının şifrelerinin kırılarak, hesap sahiplerinin bu hesaplara erişimlerinin engellenmesini TCK’nın 244/2. maddesinde düzenlenen bilişim sistemine erişimi engelleme, bozma, değiştirme suçunu oluşturduğunu kabul etmektedir. “Oluş ve tüm dosya kapsamına göre sanığın, bir süre nişanlı kaldığı müşteki …’ün facebook hesabının şifresini kırarak, hesaba giriş şifresini değiştirip müştekinin erişimini engellemesi şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK’nun 244/2. maddesinde düzenlenen bilişim sistemine erişimi engelleme, bozma, değiştirme suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde TCK’nun 243/1. maddesi gereğince hüküm kurulması…” (8. Ceza Dairesi   2018/8369 Esas,  2019/5454 Karar sayılı kararı) Oluşa ve dosya kapsamına göre sanığın, müştekiye ait facebook sosyal paylaşım sitesindeki hesabı ile yine müşteki tarafından kullanılan eposta hesabının şifrelerini kırarak, facebook sayfasında bulunan arkadaşlarına ahlak dışı mesaj gönderdiği olayda; müştekinin ve tanıkların beyanı ile tüm dosya kapsamından sanığın üzerine atılı eylemlerin sabit kabul edilmesinde

Bilişim Suçları Read More »