Eşin Facebook Hesabına İzinsiz Girmek Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Kapsamında mıdır?
Eşin Facebook Hesabına İzinsiz Girmek, Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu Kapsamında Değerlendirilir mi Yargıtay Ceza Genel Kurulu Esas No: 2016/868 Karar No: 2020/442 Karar Tarihi: 03.11.2020 Kararı veren Yargıtay Dairesi: 12. Ceza Dairesi Mahkemesi: Asliye Ceza Mahkemesi İçtihat Metni Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan sanık …’ın beraatine ilişkin Bakırköy 32. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 15.04.2014 tarihli ve … sayılı hükmün, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesince 11.11.2015 tarih, 2804-17576 sayı ve oy çokluğuyla onanmasına karar verilmiştir. Karşıoy Gerekçesi Daire Üyesi İ. E..; “Sanığın, aralarındaki boşanma davası devam eden ve ayrı yaşadıkları kocası katılana ait Facebook hesabının daha önceden bildiği şifresini kullanarak, katılanın Facebook hesabına girip, katılanın annesi ile arasındaki yazışmaları önce kendi elektronik posta adresine aktarıp, sonra da gıyabında yapılan yazışmalardan haberdar olduğunu bildirmek için, katılanın elektronik posta adresine gönderdiği olayda; Sanığın, resmen kocası da olsa katılana ait Facebook hesabına girerek katılanın annesiyle yaptığı yazışmaları okuması ve almasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 132. maddesinin birinci fıkrasındaki suçu oluşturduğunu ve Yerel Mahkemenin beraat kararının bozulması gerektiğini düşündüğümden, çoğunluğun beraat kararının onanması yönündeki görüşüne katılmıyorum.” düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İtirazı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 13.01.2016 tarih ve 243049 sayı ile; “…5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun “Haberleşmenin gizliliğini ihlâl” başlıklı 132. maddesinde yer alan düzenlemeye göre; (1) Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlâl eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlâli haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (2) Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykın olarak ifşa eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın nzası olmaksızın alenen ifşa eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. (4) Kişiler arasındaki haberleşmelerin içeriğinin basın ve yayın yolu ile yayınlanması hâlinde, ceza yarı oranında artırılır. şeklinde düzenlenmiştir. Madde metninde, kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğinin ihlâli suç olarak tanımlanmaktadır. Söz konusu suç, belirli kişiler arasındaki haberleşmenin içeriğinin öğrenilmesiyle işlenmektedir. Kişiler arasındaki haberleşmenin ne suretle yapıldığının suçun oluşumu açısından önemi yoktur. Bu haberleşme, örneğin mektupla, telefonla, telgrafla, elektronik posta yoluyla yapılabilir. Bu suç açısından önemli olan, haberleşmenin belirli kişiler arasında yapılmasıdır. Söz konusu suçu, bu haberleşmenin tarafı olmayan kişi işleyebilir. Haberleşmenin gizliliğinin sadece dinlemek veya okumak suretiyle ihlâl edilmesi, bu suçun temel şeklini oluşturmaktadır. Ancak, bu gizlilik ihlâlinin, haberleşme içeriklerinin yani konuşulanların veya yazılanların kayda alınması suretiyle yapılması, bu suçun nitelikli şekli olarak tanımlanmıştır. Örneğin telefon konuşmalarının ses kayıt cihazıyla kayda alınması hâlinde, suçun bu nitelikli hâli gerçekleşmektedir. Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerinin belli bir suça ilişkin soruşturma kapsamında Anayasa ve kanunların belirlediği koşullar çerçevesinde öğrenilmesinin veya kayda alınmasının hukuka uygun olduğu muhakkaktır. Maddenin ikinci fıkrasında, kişiler arasındaki haberleşme içeriklerinin hukuka aykırı olarak ifşa edilmesi, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Haberleşme içerikleri hukuka uygun bir şekilde veya birinci fıkrada tanımlanan suçun işlenmesi suretiyle öğrenilmiş olabilir. İkinci fıkrada tanımlanan suç, haberleşme içeriklerinin ifşasıyla, yayılmasıyla, yani yetkisiz kişilerce öğrenilmesinin sağlanmasıyla oluşur. Fıkra metninde bu ifşanın hukuka aykırı olması açıkça vurgulanmıştır. Bu bakımdan örneğin, kişiler arasındaki telefon konuşmalarına ilişkin kayıtların, savcılık veya mahkemeye verilmesi, duruşmada açık bir şekilde dinlenmesi veya okunması hâlinde, söz konusu suç oluşmayacaktır. Buna karşılık, henüz soruşturma aşamasında iken, kişiler arasındaki konuşma içeriklerinin, hukuka uygun bir şekilde kayda alınmış olsalar bile, örneğin televizyonlarda veya gazetelerde yayınlanması hâlinde, bu suç oluşacaktır. Maddenin üçüncü fıkrasında, kişinin kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın alenen ifşa etmek suretiyle haberleşmenin gizliliğini ihlâl etmesi ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu suçun oluşabilmesi için, ifşanın alenen yapılması gerekir. Bu bakımdan, örneğin kişi kendisine gönderilen mektubu gönderenin bilgisi ve rızası dışında bir başkasına okutması hâlinde, bu suç oluşmayacaktır. Buna karşılık, mektubun gönderenin bilgisi ve rızası dışında alenen okunması, başkaları tarafından okunmasını temin için bir yere asılması veya basın ve yayın yolu ile yayınlanması hâlinde, söz konusu suç oluşacaktır. Dördüncü fıkrada, kişiler arasındaki haberleşmelerin içeriğinin basın ve yayın yolu ile yayınlanması hâlinde, ikinci veya üçüncü fıkralara göre verilecek cezanın belli oranda artırılması öngörülmüştür. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 132. maddesinde düzenlenen haberleşmenin gizliğinin ihlal suçu, 765 sayılı (mülga) TCK’nın 195 ve 197. maddelerin karşılığı olarak düzenlenmiştir. 765 sayılı (mülga) TCK’nın 195 veya 197. maddesinde düzenlenen suçların konusu olarak ‘bir mektup veya telgraf veya kapalı bir zarf’ gösterilmişken bu konuda herhangi bir sınırlama yapılmadan ‘haberleşmenin gizliliği ve haberleşmenin içeriği’ biçiminde genel ve kapsayıcı bir ifade kullanılmıştır. Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesinin 8. maddesiyle koruma altına alman özel hayatın gizliliği, Anayasanın 20. maddesinde de ‘Herkes özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.’ biçiminde genel olarak ifade edildikten sonra, Anayasanın 22. maddesinde de, ‘Herkes haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır.’ şeklinde hüküm altına alınmıştır. Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi ve Anayasa ile güvence altına alınan genelde; özel hayatın gizliliği, özelde ise; haberleşme hürriyeti, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun ‘Kişilere Karşı Suçlar’ başlıklı 2. kısmında yer alan ‘Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar’ başlıklı 9. bölümünde cezayi korumaya kavuşturulmuştur. Bu açıklamalar karşısında TCK’nın 132. maddesinde düzenlenen kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğinin ihlâli suçuyla korunan hukuki yarar, genel olarak Anayasa’nın 20. maddesinde belirlenen özel yaşamın ve özelde de yine Anayasanın 22. maddesinde düzenlenen haberleşme özgürlüğünün dokunulmazlığıdır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 132. maddesiyle düzenlenen kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğinin ihlâli suçunun hareket unsurunu da maddede düzenlenen suçlara göre, ayrı ayrı belirlemek gerekir. Maddenin 1. fıkrasında düzenlenen suçun hareket unsuru, kişiler arasındaki haberleşmenin gizliğini ihlaldir. Bu suçun oluşması için, kişiler arasında bir haberleşme olması gerekir. Bu haberleşmenin hangi araçlarla ve ne şekilde yapıldığının herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Haberleşmenin gizliliğinin dinlemek veya okumak suretiyle ihlal edilmesi hâlinde, bu fıkra uygulanacaktır. Gizliliğin ihlali başkasına gönderilen bir mektubun açılması, bir telefonun paralelden veya telefon dinleme aleti ile dinlenmesi, bir kamu kurumunda çalışan kişiler arasındaki bilgisayar aracılığıyla yapılan sohbetin bilgi işlem dairesi elemanları tarafından takip edilmesi, gönderilen e-maillerin açılması ve buna benzer değişik şekillerde olabilir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 132/1. maddesinin ikinci cümlesine göre, gizliliğin ihlali haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, suçun nitelikli hâli işlenmiş olacaktır. Kaydetme, doktrinde ‘haberleşmenin içeriğinin herhangi bir şekilde somutlaştırılması, yazı ya da sözlü olarak
Eşin Facebook Hesabına İzinsiz Girmek Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Kapsamında mıdır? Read More »

