Terörü ve Şiddeti Meşrulaştıran Paylaşımlar Nedeniyle Memurluktan Çıkarma Cezası Verilebilir mi
Sosyal Medyada Terörü ve Şiddeti Meşrulaştıran Paylaşım Yapılması Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Kararı Değerlendirme Olaylar Olayların yaşandığı tarihte öğretmen olarak görev yapan ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonuna (KESK) bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM SEN) üyesi olan başvurucu hakkında, sosyal medya paylaşımları nedeniyle disiplin soruşturması başlatılmıştır. Soruşturma sonucunda başvurucu hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca devlet memurluğundan çıkarma cezasının uygulanması teklif edilmiş ve başvurucunun konuya ilişkin savunmasının ardından teklif edilen cezanın kabulüne karar verilmiştir. Başvurucu, hakkında tesis edilen disiplin cezasının iptali istemiyle idare mahkemesinde dava açmış; mahkeme, dava konusu işlemin reddine karar vermiştir. İstinaf talebi de bölge idare mahkemesince reddedilmesi üzerine başvurucu, temyiz talebinde bulunmuştur. Danıştay, istinaf kararının usul ve hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddine kesin olarak karar vermiştir. İddialar Başvurucu, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlara istinaden disiplin cezası ile cezalandırılması nedeniyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini iddia etmiştir. Mahkemenin Değerlendirmesi Somut olayda başvurucu, paylaşımlarında hendek olaylarının yaşandığı yerlerde yapılan terör operasyonlarına yönelik genel olarak \”devletin sivil halkı katlettiği\” şeklinde değerlendirmede bulunmuştur. Bu bağlamda bir kamu görevlisi olan başvurucudan devletin terörle mücadele politikalarını eleştirirken daha dikkatli olması ve titiz davranması beklenir. Başvurucu; paylaşımlarıyla terör eylemlerine karşı yürütülen güvenlik operasyonlarını devlet eliyle ve kasıtlı biçimde operasyon bölgelerindeki sivillerin öldürülmesi olarak nitelendirmiştir. Öğretmenlik mesleği toplum nezdinde diğer kamu görevlerinden farklı bir konumdadır. Bu bağlamda öğretmen yalnızca okul içinde çalışan bir kamu görevlisi olmanın ötesinde toplumu iyiye ve doğruya ulaştırma yolunda eylem ve söylemleri ile emsal teşkil eden ideal bireyi sembolize etmektedir. Bundan dolayı öğretmenlerin toplumsal meselelere ilişkin olarak yaptığı ifade açıklamaları, herhangi bir vatandaş veya kamu görevlisine kıyasla toplumda daha fazla karşılık bulmaktadır. Burdan hareketle öğretmenin tabi olduğu ödev ve yükümlülüklerin okulla sınırlı olmadığı, öğretmenin meslek hayatında tabi olduğu ödev ve yükümlülükleri belirli bir dereceye kadar okul dışında da devam ettirmesinin gerekli olduğu değerlendirilmiştir. Öte yandan bir kamu görevlisi olarak öğretmenlerin de herkes gibi bir olaya ilişkin herhangi bir düşünceye sahip olması ve onu paylaşması ifade özgürlüğü kapsamında mümkündür. Ancak somut olayda görevi gereği eğitim ve öğretime ilişkin kamu hizmetinden sorumlu olan başvurucu, ülkenin belirli bir bölgesinde uzun süre devam eden vahim şiddet olaylarına ilişkin düşüncelerini yalnızca tek bir perspektiften, tereddüt barındırmayan, katı ve kesinlikle suçlayıcı bir dil kullanmak suretiyle takipçileriyle paylaşmıştır. İdare ise başvurucunun paylaşımlarını, bir kamu görevlisi olarak kendisinden beklenen özel bir güven ve tarafsızlık yükümlülüğüne aykırı bulmuştur. Bu bağlamda başvurucunun paylaşımları spontane bir tepkinin sonucu değildir ve beraberinde birtakım riskleri getirmiştir. Dolayısıyla başvurucu, paylaşımlarıyla başta öğrencilerine olmak üzere ondan nesnel davranmasını bekleyen diğer kişiler üzerinde tek yanlı, uygunsuz ve şiddetli etkiler yaratmaya elverişli fikirlerin aşılanması tehlikesi yaratmıştır. Nihayetinde başvurucu, sosyal medya paylaşımlarında terörle mücadele kapsamında düzenlenen güvenlik operasyonlarına karşı bölge halkını \”öz savunma\” yapmaya ve güvenlik güçlerine direnmeye çağırmıştır. Aynı zamanda anılan direnişin kapsamını da \”ölmemek için öldürmek\” şeklinde formüle ederek şiddeti kışkırtmış ve meşrulaştırmıştır. Dolayısıyla başvurucunun öğretmen olması, açıklamalarının potansiyel etkisi, şiddeti kışkırtıcı ve meşrulaştırıcı niteliği karşısında başvurucuya verilen disiplin cezasının zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığı sonucuna ulaşılmıştır. Diğer taraftan eğitim, niteliği gereği yarı kamusal bir hizmettir ve kamunun yanı sıra özel sektör tarafından da yaygın olarak sunulmaktadır. Dolayısıyla başvurucuya verilen devlet memurluğundan çıkarma cezası başvurucunun hayatını idame ettirmesine engel olmayacaktır. Buna göre anılan disiplin cezasının orantılı olduğu kanaatine varılmıştır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle ifade özgürlüğünün ihlal edilmediğine karar vermiştir. Terörü ve Şiddeti Meşrulaştıran Paylaşımlar Nedeniyle Memurluktan Çıkarma Cezası Verilebilir mi Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru Hatice Deniz Aktaş ve Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Başvurusu Başvuru Numarası: 2019/18481 Karar Tarihi: 23/11/2022 R.G. Tarih ve Sayı: 1/2/2023 – 32091 İKİNCİ BÖLÜM – KARAR Başkan: Kadir ÖZKAYA Üyeler: Engin YILDIRIM, M. Emin KUZ, Basri BAĞCI, Kenan YAŞAR Raportör: Ali Erdem ŞAHİN Başvurucular: Hatice Deniz AKTAŞ, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası I. BAŞVURUNUN KONUSU 1. Başvuru, kamu görevlisi olan başvurucunun sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlar nedeniyle disiplin cezası ile cezalandırılmasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiği iddiasına ilişkindir. II. BAŞVURU SÜRECİ 2. Başvuru 30/5/2019 tarihinde yapılmıştır. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir. 3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü bildirmiştir. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı beyanda bulunmuştur. III. OLAY VE OLGULAR 4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir: 5. Başvurucu, başvuruya konu olayların yaşandığı tarihte Antalya\’nın Alanya ilçesinde bir ilkokulda İngilizce öğretmeni olarak görev yapmaktadır. Başvurucu ayrıca Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonuna (KESK) bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM SEN) üyesidir. A. Disiplin Soruşturması Süreci 6. Somut olaya konu disiplin soruşturması, Millî Eğitim Bakanlığı Rehberlik ve Denetim Başkanlığı tarafından aralarında başvurucunun da yer aldığı bazı yöneticiler ve öğretmenlerin sosyal paylaşım sitelerinde \”Devlet büyüklerine hakaret içeren, Devlet otoritesini zaafa uğratmaya, kamu düzenini bozmaya, terör örgütlerini meşru göstermeye ve bu terör örgütlerini övmeye yönelik paylaşımda bulunduğu\” hususlarının incelenmesi amacıyla müfettişliğe bildirilmesi etrafında şekillenmiştir. Bu kapsamda yapılan görevlendirme üzerine başvurucu hakkında disiplin soruşturması başlatılmıştır. 7. Başvurucunun disiplin soruşturmasına konu edilen sosyal medya paylaşımları şöyledir: – \’\’Ankara katliamının yaşanacağını biliyorlardı\’\’ haber paylaşımı (siyasihaber3.org), – \”Polis bombacıları biliyordu\” paylaşımı (cumhuriyet.com.tr), – \”Cizre\’de yaralıları almak için yürüyen 11 kadın gözaltına alındı\” haber paylaşımı (siyasihaber2.org) – \”Cizre\’de bodrum katındaki yaralılardan 44 saattir haber alınamıyor\” haber paylaşımı (siyasihaber2.org) – \”Cizre\’de katledilen İlyas\’ın son çığlığı\” yorumuyla \”Eğer soran olursa söyleyin Sur içinde insanları ve sokakları vurdular! Yürümenin yasal olduğu yerde ölümü reva gördüler. Ve çocuklar umutlarından vurulurken güpegündüz çığlıkları hiçbir kulağa ses olmadı. Soran olursa söyleyin bir şehir katledildi kimse umursamadı. Biz öleceksek Cizre topraklarında öleceğiz. Biz ölünce intikamımızı almaya kalkışmayın. Biz yaşarken bizi hatırlamayanlar\” paylaşımı (siyasihaber1.org kaynaklı İlyas Aksu paylaşımı) – \’\’DİHA: Askere Silah Kullanın, Savcıdan da korkmayın talimatı\’; Silah kullanma talimatı verilirken cezasızlık vaadinde de bulunuluyor\’ haber paylaşımı (demokrathaber.net), – \”Cizre\’de bir kadın vurularak öldürüldü; Sokağa çıkma yasağının sürdüğü Cizre\’de, iki çocuk annesi [H.Ş.] evinde vurularak öldürüldü. [M.Ş.] \”Caferi Sadık türbesinin bulunduğu tepeden ateş açıldı. Eşim bu sırada öldürüldü\” haber paylaşımı (imctv.com.tr) – \’\’Katliam başlamadan Cizre\’ye Silopi\’ye ses ver\’\’ paylaşımı, – \”Cizre\’de son haber; Sivillere karşı bomba atar kullanılıyor; Yaklaşık 10 gündür sivil katliamın yaşandığı Cizre\’de…\” haber paylaşımı (birgün.net) – \’\’Alevi kadınlar kendi öğretisine denk duruşu bugün Sur\’da bir daha gösterdiler. Bombalar kurşunlar altında bütün engellemelere rağmen barikatın arkası hakikatin kendisidir diyerek