Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamında Kemik İliği Nakli Sürecine ilişkin Hizmet Bedeli Kesintisinin İadesi
Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamında Kemik İliği Nakli Sürecine ilişkin Hizmet Bedeli Kesintisinin İadesi Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamında Hizmet Bedeli Kesintisinin İadesi: Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olay bakımından başka hastanede yapılacak kemik iliği nakli öncesinde hazırlık işlemi olarak tüm beden ışınlama tedavisi hizmeti veren davacının hak edişlerinden yapılan kesintinin iadesi yönünde açılan davada mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2021/(13)3-426 Karar No: 2022/1508 Karar Tarihi: 15.11.2022 İncelenen Kararın Mahkemesi: Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 1. Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Ankara 27. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, (dosyanın devredildiği) Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesince Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir. 2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. Yargılama Süreci Davacı İstemi 4. Davacı vekili; Ankara’daki tek radyasyon onkolojisi özel dal merkezi olan müvekkili şirket ile davalı Kurum arasında sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi bulunduğunu, kemik iliği nakillerinden önce uygulanan tüm beden ışınlamasının (TBI) Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde yapılamaması nedeniyle hastaların müvekkiline ait sağlık kuruluşuna yönlendirildiğini, 2013 yılında iki ayrı lösemi hastasının ilik nakli öncesi TBI yapılması amacıyla, sevk edildikleri hastanelerde bu uygulamanın yapılamadığını da belirten yazılarla birlikte müvekkili sağlık kuruluşuna sevk edildiğini, Medula sisteminden provizyon yazıları alınarak davalının izni ve onayıyla tedavilerinin yerine getirildiğini ve tedavi bedellerinin Kuruma fatura edildiğini, ancak davalının TBI işleminin kemik iliği nakli paketine dâhil bir işlem olduğu ve Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) hükümlerine göre paket hâlinde kemik iliği naklini yapan hastaneye ödendiği, mükerrer ödeme yapılmasının mümkün olmadığı şeklindeki gerekçeyle ödeme yapmadığını, bu konuda Kurumun itiraz komisyonuna başvurulmuş ise de olumsuz yanıt alındığını, verilen hizmet bedeli ödenmediği gibi bu bedelin istenmesinin SUT’a aykırı olduğu gerekçesiyle müvekkili hakkında toplamda 7.903TL ceza kesildiğini, daha önce de benzer şekilde uyuşmazlıklar çıktığını ve mükerrer ödemeye müvekkilinin değil sevki gerçekleştiren sağlık kuruluşlarının sebep olduğunun emsal içtihatlarla ortaya konulduğunu ileri sürerek iki ayrı hasta için müvekkilinin hak edişlerinden kesilen toplan 7.903TL örnekleme cezasıyla, tedavi giderleri toplamı 4.735TL bedelin davalından tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabı 5. Davalı davaya cevap vermemiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararı 6. Ankara 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.12.2015 tarihli, 2015/36 E., 2015/468 K. sayılı kararı ile; toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre hastaya uygulanan tedavi için davacı tarafça davalı Kurum sigortalılarına bir hizmet verildiği ve bu hizmet bedelinin ödenmesi gerektiği, davalı kurum tarafından yapılan kesintilerin hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Özel Daire Bozma Kararı 7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 8. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 24.01.2019 tarihli ve 2016/5889 E., 2019/601 K. sayılı kararı ile; “…Dava, davalı ile imzalanan hizmet alım sözleşmesi gereğince davalı kuruma fatura edilen bedellerin ödenmemesinden kaynaklı olarak açılan fatura bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunda taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulları niteliğinde olduğu, hastanın kemik iliği nakline hazırlanması için davacı yanca total vücut ışınlanması yapıldığı, bunun tıp bilimine uygun olduğu, kemik iliği nakli tanımı içinde hazırlık için yapılan teknik ve tedavilerinin yer alması davacıya yapılması gereken bedellerin ödenmemesi için gerekçe olamayacağı ve davalı kurumun teknik gelişmelere bağlı olarak kendi tebliğindeki bu düzenlemeyi yeniden ele alması gerektiği belirtilmiştir. Oysa ki mahkemece; davacı taraf tacir olup, imzaladığı sözleşme nedeniyle basiretli bir tacir durumunda olduğundan genel işlem koşullarının davacı açısından uygulanmasının mümkün olmadığı, Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği (SUT)’nde davacının yaptığı total vücut ışınlamasının kemik iliği naklinde yer alan hazırlık tedavi ve tetkikleri içinde yer aldığı gözetildiğinde ayrı fatura ile söz konusu işlemin bedelinin istenemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur. Direnme Kararı 9. Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.09.2020 tarihli ve 2019/372 E., 2020/197 K. sayılı kararı ile, önceki gerekçe tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir. Direnme Kararının Temyizi 10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. II. Uyuşmazlık 11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olay bakımından başka hastanede yapılacak kemik iliği nakli öncesinde hazırlık işlemi olarak tüm beden ışınlama tedavisi hizmeti veren davacının hak edişlerinden yapılan kesintinin iadesi yönünde açılan davada mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. III. Gerekçe 12. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki hukukî ilişki ve çekişmeyi doğuran olayla ilgili süreç incelenmelidir. 13. Taraflar arasındaki 2012 yılına ait Sağlık Hizmeti Alım Sözleşmesi çerçevesinde davacı şirket Kurum sigortalılarına sağlık hizmeti vermektedir. Söz konusu sözleşme, verilecek hizmetle ilgili olarak yalnızca genel kuralları öngören iltihaki nitelikte bir tip sözleşme olup somut olaya konu TBI işlemine ilişkin açık bir hüküm taşımamaktadır. Bununla birlikte sözleşmenin 11.1.10 maddesinde, SUT’ta belirtilen kurallar uyarınca Kuruma fatura edilmemesi gereken bir işlemin fatura edilmesi hâlinde işlem bedelinin beş katı tutarında cezai işlem uygulanacağı belirlenmiştir. 14. Davacı TBI hizmetini verdiği hastalar için ödeme yapılmamasının ve Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği (SUT)’ne aykırı davranıldığından bahisle hak edişlerinden kesinti uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda; Kurumun bu uygulamasının yerinde olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin genel işlem koşulu niteliği taşıdığı ve davacı aleyhine yorumlanamayacağı, TBI hizmetinin davacıdan alındığı sabitken SUT hükümleri gerekçe gösterilerek ödeme yapılmamasının haksız olduğu, davalı Kurumun tedavi süreciyle ilgili teknik gelişmeleri de göz önünde bulundurarak SUT hükümlerini yeniden değerlendirmesi gerektiği mütalaa edilmiştir. Mahkemece genel işlem koşulları yönünden herhangi bir tartışma yapılmaksızın yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalının temyizi üzerine Özel Dairece verilen bozma kararı gerekçelerinden biri ise davacının tacir olduğu, bu nedenle de genel işlem koşullarına ilişkin hükümlerin somut olayda uygulanamayacağı yönündedir. 15. Bu noktada “genel işlem koşulu” kavramıyla ilgili kısa bir açıklamada bulunulması yerinde olacaktır. 16. Kural olarak sözleşmeler, sosyal, ekonomik vb. yönlerden birinin diğerine baskın konumu bulunmayan taraflar arasında, karşılıklı müzakereyle ve sözleşme özgürlüğü ilkesi çerçevesinde kurulurlar. Bu kural bireysel sözleşmelerin kurulmasında daha kolay uygulanabilmektedir. Zira çağımızın toplumsal ve