Kart Şifresinin Ele Geçirilmesinde Kart Hamili ile Bankanın Kusur ve Sorumluluğu
Kart Şifresinin Ele Geçirilmesinde Kart Hamilinin Kusur ve Sorumluluğu 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu Kart Hamillerinin Yükümlülükleri Kart kullanımına ilişkin yükümlülükler – Madde 15 Kart kullanımından doğan sorumluluk, sözleşme imzalandığı ve kartın zilyetliğine geçtiği veya fizikî varlığı bulunmayan kart numarasının öğrenildiği andan itibaren, kart hamiline aittir. Kartın imza hanesinin kart hamili tarafından imzalanmış olması zorunludur. Üye işyerinin talep etmesi durumunda kart hamili, kartın kullanımı sırasında kimlik belgesi ibraz etmek zorundadır. Bu Kanunun 20 nci maddesi uyarınca harcama belgesi düzenlenmeksizin çeşitli iletişim araçları yoluyla veya sipariş formu vasıtasıyla yapılan mal ve hizmet alımlarındaki hukuka aykırı kullanımlardan kaynaklanan zararlardan kart hamili sorumlu tutulamaz. Bildirim zorunluluğu – Madde 16 Kart hamili, kendisine tevdi edilen kartı ve kartın kullanılması bir kod numarası, şifre veya kimliği belirleyici başka bir yöntemin kullanılmasını gerektiriyorsa bu bilgileri güvenli bir şekilde korumak ve başkaları tarafından kullanılmasına engel olacak önlemleri almak, kartın kaybolması, çalınması veya iradesi dışında gerçekleşmiş herhangi bir işlemi öğrenmesi halinde kart çıkaran kuruluşu derhal haberdar etmek zorundadır. Kart hamili adresinde meydana gelen değişiklikleri, değişiklik tarihinden itibaren onbeş gün içinde kart çıkaran kuruluşa bildirmekle yükümlüdür. ATM İçinde Sıkışan Kart Şifresinin Ele Geçirilmesinde Kart Hamilinin Kusuru ve Bankanın Sorumluluğu Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2020/19-108 Karar No: 2022/1450 Karar Tarihi: 08.11.2022 Özet: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olduğunu, müvekkilinin para çekmek için banka kartını ATM cihazına yerleştirdiğini, ancak kartın ATM içine girdikten sonra ekran arızası kodu verdiğini, cihaz tarafından karta el konularak kartını iade alamadığını, müvekkilinin eşinin o sırada rahatsız olduğunu ve hastaneye yetiştirilmesi gerektiğinden kartın el konulmasıyla iptal işlemine ilişkin olarak davalıya herhangi bir bildirim yapılamadığını, iki gün sonra internet hesabına girdiğini ve …TL nakit çekim ile …TL harcama olmak üzere toplam …TL\’nin hesabından iradesi dışında çekildiğini fark ettiğini, bunun üzerine davalı bankayla irtibata geçildiğini ve Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, ayrıca durumun davalı bankaya ihtarnameyle bildirildiğini, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacağın %40’ı oranında icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bir güven kurumu olması nedeniyle en hafif kusurundan dahi sorumlu tutulan bankanın ATM cihazında yeterli önlemi almadığından kusurlu olduğu ve doğan zarardan sorumlu tutulması gerektiği düşünülse bile, somut olayda şifrenin üçüncü kişilerce ele geçirilmesinde davacı kart hamilinin ağır kusuru bulunduğundan, davalı banka bakımından doğan zarar ile kusur arasında nedensellik bağı kesilmiş olup davanın reddine karar verilmesi gerekir. (5464 s. K. m. 15, 16, 18, 20) (5411 s. K. m. 3, 6, 60, 63) (818 s. K. m. 43, 44, 98, 99, 100) (6098 s. K. m. 51, 52, 114, 115, 116) (6762 s. K. m. 20) (6102 s. K. m. 18) (YHGK 16.06.2020 T. 2017/19-3092 E. 2020/400 K.) 1. Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, … Asliye Ticaret Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin karar davalı banka vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir. 2. Direnme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: I. YARGILAMA SÜRECİ Davacı İstemi: 4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olduğunu, müvekkilinin para çekmek için banka kartını ATM cihazına yerleştirdiğini, ancak kartın ATM içine girdikten sonra ekran arızası kodu verdiğini, cihaz tarafından karta el konularak kartını iade alamadığını, müvekkilinin eşinin o sırada rahatsız olduğunu ve hastaneye yetiştirilmesi gerektiğinden kartın el konulmasıyla iptal işlemine ilişkin olarak davalıya herhangi bir bildirim yapılamadığını, iki gün sonra internet hesabına girdiğini ve 10.500TL nakit çekim ile 8.660TL harcama olmak üzere toplam 19.160TL\’nin hesabından iradesi dışında çekildiğini fark ettiğini, bunun üzerine davalı bankayla irtibata geçildiğini ve Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, ayrıca durumun davalı bankaya ihtarnameyle bildirildiğini, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığından davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2012/3844 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacağın %40’ı oranında icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Cevabı: 5. Davalı vekili cevap dilekçesinde; kartın ATM cihazında sıkıştığından bahisle kartını davacının iade alamadığı ifade edilse de şifrenin diğer şahısların eline geçmeden kartın kullanılmasının mümkün olmadığını, davacının 17.01.2012 tarihinde kartın kapatılması için başvurduğunu ve müvekkili banka tarafından kartın hemen kapatıldığını, hatanın davacıdan kaynaklandığını, kart ve şifrenin birlikte kullanılması nedeniyle nakit işlemlerdeki sorumluluğun davacı kart hamiline ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi Kararı: 6. … Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.05.2015 tarihli ve 2014/816 E., 2015/340 K. sayılı kararı ile; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 75. maddesine göre davacının söz konusu durumu vakit geçirmeksizin bankaya bildirmekle yükümlü olduğu, bu madde ile 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 16. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, davacının vakit geçirmeksizin davalı bankayı durumdan haberdar etmemesinin ve ayrıca kart şifresini gereği gibi muhafaza etmemesinin davacı yönünden müterafik kusur teşkil edeceği, davalı bankanın ise ATM cihazında yeterli önlem ve tedbir alınmayarak banka kartının kötü niyetli kişilerin elde etmesine ve kullanmasına olanak vermesiyle davacı hesabından nakit para çekilmesi ve alışveriş yapılmasında kusurunun bulunduğu, ortaya çıkan zarardan sorumluluğunun doğacağı, olayın oluşumuna göre davacı ile davalı bankanın müterafik kusurlu görüldükleri, tarafların müterafik kusur oranları %50 kabul edilerek karar verilmesinin hakkaniyete uygun olacağı, bu nedenle davalı bankanın icra takibine yaptığı itirazın kısmen iptalinin gerektiği, alacak likit olmadığından, varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, … İcra Müdürlüğünün 2012/3844 E. sayılı takip dosyasında davalı borçlunun borca itirazının kısmen iptali ile takibin 9.580TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin alacak talebinin reddine, yasal şartlar oluşmadığından taraflar lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Özel Daire Bozma Kararı: 7. … Asliye Ticaret Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 8. Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 13.04.2017 tarihli ve 2016/8169 E., 2017/3018 K. sayılı kararı ile; “…Dava, bankanın kusuru nedeniyle banka kartı harcamalarının davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Somut olayda banka kartının ATM’ de sıkışması nedeniyle
Kart Şifresinin Ele Geçirilmesinde Kart Hamili ile Bankanın Kusur ve Sorumluluğu Read More »