Halefiyet İlkesi Kapsamında Kat Maliklerine Karşı Sigortacının Rücuen Tazminat Davası Açması
Halefiyet İlkesi Kapsamında Sigortacının Rücuen Tazminat Davası Açması 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Halefiyet – Madde 1472 (1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu Kat maliklerinin hakları: Ortak yerler üzerinde -Madde 16 Kat malikleri anagayrimenkulün bütün ortak yerlerine, arsa payları oranında, ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar. Kat malikleri ortak yerlerde kullanma hakkına sahiptirler; bu hakkın genel kömürlük, garaj, teras, çamaşırhane ve çamaşır kurutma alanları gibi yerlerdeki ölçüsü, aksine sözleşme olmadıkça, her kat malikine ait arsa payı ile oranlıdır. Kat irtifakı sahibinin hakları – Madde 17 Kat irtifakı sahipleri, ortak arsa üzerinde yapılacak yapının, sözleşmede yazılı süre içinde başlaması ve tamamlanması için kendilerine düşen borçların yerine getirilmesini, karşılıklı olarak isteme ve dava etme hakkına sahiptirler. Kat irtifakı sahipleri yapının tamamlanması için kendi aralarından veya dışarıdan bir veya birkaç kişiyi yönetici olarak tayin edebilirler. Kat mülkiyeti yöneticisinin görev, yetki ve sorumluluklarına dair hükümler, bu yönetici hakkında da uygulanır. Kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi anagayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır. Anagayrimenkulün bakımı, korunması ve zarardan sorumluluk – Madde 19 Kat malikleri, anagayrimenkulün bakımına ve mimarı durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar. Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz. Ancak, ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluğun anayapıya veya bağımsız bir bölüme veya bölümlere zarar verdiğinin ve acilen onarılması gerektiğinin veya anayapının güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmiş olması halinde, bu onarım ve güçlendirmenin projesine ve tekniğine uygun biçimde yapılması konusunda kat maliklerinin rızası aranmaz. Kat maliki kendi bağımsız bölümünde anayapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine bağlantılı bulunan bağımsız bölümlerin bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızası ile anayapıya zarar vermeyecek onarım, tesis ve değişiklik yapılabilir. Her kat maliki anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumludur. Görevli mahkeme – Ek Madde 1 Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir. Bağımsız Bölüm Maliklerine Karşı Sigortacının Rücuen Tazminat Davası Açmasında Görevli Mahkeme Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2017/17-1088 Karar No: 2019/65 Karar tarihi: 05.02.2019 Özet: Sigortalı ile zarar sorumlusu (davalı) arasındaki ilişkiyi belirleyebilmek için riziko adresinin bulunduğu binanın niteliği ortaya konulmalıdır. Nitekim kat mülkiyeti kurulu taşınmazda veya 634 sayılı Kanun’un 17. maddesinin 3. fıkrası gereğince 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun uygulanması gereken taşınmazda bağımsız bölüm malikinin diğer bağımsız bölüm maliklerine açtıkları davalar, Kanun’un Ek-1. maddesi gereği Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülecek iken; kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 17. maddesinin 3. fıkrasında yer alan şartlar gerçekleşmemiş ise genel hükümler uygulama alanı bulacaktır. Mahkemece yukarıda açıklanan kanun maddeleri ve İçtihadı Birleştirme Kararları ile halefiyet ilkesi gözetilmeden, rizikonun bulunduğu taşınmazın niteliği kesin ve şüpheye yer vermeyecek biçimde belirlenmeden eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Görevli mahkemeyi belirleyebilmek için mahkemece yapılması gereken iş; dava tarihi itibari ile taşınmazın bulunduğu bağımsız bölümlerde kat mülkiyetine geçilip geçilmediği, taşınmaz üzerinde kat irtifakı devam etmekte ise, yine dava tarihi itibari ile binanın üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanılıp başlanılmadığını tespit etmek; 634 sayılı Kanun’un Ek-1 maddesi gereği, aynı Kanun’un 19. ve 17. maddenin 3. fıkrasındaki şartların oluştuğunun anlaşılması hâlinde işin esasına girerek sonucuna göre bir karar vermek, bu şartların oluşmadığının tespit edilmesi hâlinde ise genel hükümler uygulanacağından dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermektir. O hâlde direnme kararı yukarıda açıklanan bu değişik gerekçe ile bozulmalıdır. (6100 S. K. m. 2, Geç m. 3) (6102 S. K. m. 1472) (1086 S. K. m.429) (634 S. K. 16, 17, 19, Ek m. 1) (YİBK. 17.01.1972 T. 1970/2 E. 1972/1 K.) Dava ve Karar: Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul Anadolu 14. Sulh Hukuk Mahkemesince dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 21.06.2013 tarihli ve 2013/382 E., 2013/543 K. sayılı karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 26.12.2013 tarihli ve 2013/18405 E., 2013/18401 K. sayılı kararı ile; \”…Davacı vekili, müvekkili tarafından konut sigorta poliçesi ile sigortalı dairenin, apartmanın ortak pis su gider borusunun tıkanması sonucu banyo ve tuvaletten geri tepen pis sular nedeniyle hasarlandığını, müvekkilinin sigortalısına 2.091,00 TL hasar bedeli ödediğini, davalı dışındaki kat maliklerinin de daha sonra tespit edilip davaya dahil edileceğini ileri sürerek, 2.048,00 TL hasar bedelinin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat mahiyetinde alacak davası olup Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, konut sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Söz konusu uyuşmazlık niteliği itibariyle ve davalının kat maliki olduğu belirtilerek bu sıfatı nedeniyle husumetin yöneltilmiş olmasına göre 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklanmaktadır. 634 sayılı Kanunun Ek-1. maddesine göre, bu Yasanın uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh hukuk mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiğinden, mahkemenin yazılı gerekçeyle dava dilekçesinin görev yönünden reddi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir…\” gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, konut sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili; müvekkiline konut sigorta poliçesi ile sigortalanan dairenin, apartmanın ortak pis su gider borusunun tıkanması sonucu banyo ve tuvaletten geri tepen pis sular nedeniyle hasarlandığını, hasar bedelinin sigortalıya ödediğini ileri sürerek şimdilik 2.048.00TL rücuen tazminat alacağının