İdare Mahkemesinde Açılan Tam Yargı Davasında Maddi ve Manevi Tazminat Miktarının Artırılması
Tam Yargı Davasında Maddi ve Manevi Tazminat Miktarının Artırılması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu Tebligat ve cevap verme – Madde 16 1. Dava dilekçelerinin ve eklerinin birer örneği davalıya, davalının vereceği savunma davacıya tebliğ olunur. 2. Davacının ikinci dilekçesi davalıya, davalının vereceği ikinci savunma da davacıya tebliğ edilir. Buna karşı davacı cevap veremez. Ancak, davalının ikinci savunmasında, davacının cevaplandırmasını gerektiren hususlar bulunduğu, davanın görülmesi sırasında anlaşılırsa, davacıya cevap vermesi için bir süre verilir. 3. Taraflar, yapılacak tebliğlere karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilirler. Bu süre, ancak haklı sebeplerin bulunması halinde, taraflardan birinin isteği üzerine görevli mahkeme kararı ile otuz günü geçmemek ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir. Sürenin geçmesinden sonra yapılan uzatma talepleri kabul edilmez. 4. Taraflar, sürenin geçmesinden sonra verecekleri savunmalara veya ikinci dilekçelere dayanarak hak iddia edemezler. Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir. 5. Davalara ilişkin işlem dosyalarının aslı veya onaylı örneği idarenin savunması ile birlikte, Danıştay veya ilgili mahkeme başkanlığına gönderilir. 6. Danıştayda ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülen davalarda savcının esas hakkındaki yazılı düşüncesi taraflara tebliğ edilir. Taraflar, tebliğden itibaren on gün içinde görüşlerini yazılı olarak bildirebilirler. Tam Yargı Davasında Talep Edilen Maddi ve Manevi Tazminat Miktarının Artırılması Danıştay 10. Daire Esas No: 2009/9938 Karar No: 2014/1117 Karar Tarihi: 25-02-2014 Özet: Tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktarın, kanun yolu aşaması dahil, yürürlük tarihinde derdest olan davalarda da süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin artırılmasına olanak tanınmıştır. Görüldüğü üzere, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu\’nda \”tam yargı davalarında, dava dilekçesinde belirtilen miktarın artırılabileceği\” ifadesine yer verildiği; tazminat tutarının maddi veya manevi zararların karşılanmasına yönelik olup olmamasına ilişkin olarak bir ayrımdan söz etmediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, söz konusu artırım olanağının maddi tazminat tutarının yanında manevi tazminat tutarı içinde uygulanabileceği sonucuna varılmaktadır. Bir başka ifade ile davacıların artırılan miktara isabet eden harcı ödemek suretiyle kararı veren Mahkemeye verecekleri dilekçe ile bir defaya mahsus olmak üzere dava dilekçesinde gösterilen maddi ve manevi tazminat miktarını artırmaları mümkündür. Temyizen incelenen uyuşmazlıkta, İdare Mahkemesince Dairemizin bozma kararına uyulması halinde, davacıların hesaplama sonucunda belirlenen tutarın talep edilen maddi tazminat tutarından fazla olması halinde, istemde bulundukları maddi tazminat miktarının artırılmasını isteyebilecekleri gibi, manevi tazminat miktarının da artırılmasının isteyebilecekleri tabiidir. (765 s. K. m. 47) (2577 s. K. m. 3, 16, Geç. m. 7) İstemin Özeti: Diyarbakır 1. İdare Mahkemesi\’nin 29.03.2007 tarih ve E:2002/2308, K:2007/476 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakiminin Düşüncesi: Olayda, davalı idarenin istihdam eden sıfatıyla personelinin seçimi, eğitimi ve üzerindeki denetim görevini gerektiği gibi yerine getirmediği, dolayısıyla olayda davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu sonucuna varılmaktadır. Bu durumda, hizmet kusuru ilkesi uyarınca davacıların maddi ve manevi zararlarının karşılanması gerekmektedir. Dava konusu olay nedeniyle 1993 yılında davanın açıldığı ve idare Mahkemesince, zararın hesaplanmasına ilişkin 1995 yılında düzenlenen bilirkişi raporunun esas alınarak karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, İdare Mahkemesince, güncel değerler çerçevesinde yeniden saptırılacak bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenecek rapora göre maddi tazminat istemi hakkında karar verilmesi gerekirken, 1995 yılında düzenlenen bilirkişi raporunun esas alınarak verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır. Öte yandan, idare Mahkemesince Dairemizin bozma kararına uyulması halinde, davacıların yukarıda anılan hükümler çerçevesinde sapılacak hesaplama sonucunda belirlenen tutarın talep edilen tazminat tutarından fazla olması halinde, istemde bulundukları tazminat miktarının artırılmasını isteyebilecekleri tabiidir. Açıklanan nedenle, davacıların temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince, dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü; Dava; davacıların murisi …\’ın 30.12.1992 tarihinde Bismil İlçe Jandarma Komutanlığı bahçesinde, Bölük Komutanlığında görevli Astsubay Çavuş … tarafından öldürülmesi olayında, idarenin istihdam ettiği ajanından dolayı sorumlu olduğundan bahisle, davacı …için, 180.83 TL maddi ve 40.00 TL manevi, … için, 764.99 TL maddi ve 50.00 TL manevi, … için 38.05 TL maddi ve 20.00 TL manevi, için,48.15 maddi ve 20.00manevi olmak üzere toplam 1.162.03 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Diyarbakır 1. İdare Mahkemesince; davacıların murisi …\’ın Bismil ilçe Jandarma Komutanlığı ile ticari ilişkisi sebebiyle İlçe Jandarma Komutanlığı bahçesinde bulunduğu sırada, önceden kendisine ait ticari iş yerinde tartıştığı Jandarma Komando Bölük Komutanlığı emrinde görevli Astsubay Çavuş … ile karşılaştığı ve aralarında çıkan tartışma sonucunda …tarafından öldürüldüğü; olayda, davalı idarenin istihdam eden sıfatıyla personelinin seçimi, eğitimi ve üzerindeki denetim görevini gerektiği gibi yerine getirmediği açık olup, buna bağlı olarak davacıların tazminat isteminin kabulü gerektiği gerekçesiyle, Mahkemelerince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor uyarınca, toplam 1.162,03 TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine karar verilmiştir. Davacılar tarafından, idare mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir. İdare hukuku ilkelerine göre maddi zarar; idari işlem veya eylem nedeniyle kişinin malvarlığında meydana gelen azalma nedeniyle uğranılan zarar ile elde edilmesi kesin olan gelirden yoksun kalma sonucu uğranılan zarar olup; bedensel nitelikteki maddi zarar ise, kişinin sağlığına kavuşmak için yaptığı tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalması ya da yok olması nedeniyle elde edeceği gelirde meydana gelen azalmayı ifade etmektedir. Destekten yoksun kalma tazminatının amacı; desteğini yitiren kimsenin, ölümünden önce bulunduğu sosyal ve ekonomik yaşam düzeyinin devamını sağlayacak yardımın karşılığı olan paranın ödettirilmesidir. Dolayısıyla, destekten yoksunluk zararı, ölüm olayı olmasaydı desteğin yapacağı varsayılan yardım tutarı geleceğe yönelik olarak belirlenmek suretiyle hesaplanmaktadır. Başka bir anlatımla, destekten yoksun kalma tazminatıyla, ölenin (desteğin) gelecekte elde etmesi muhtemel gelirinin güncelleştirilerek, destekten yoksun kalanın, ölüm olayından önceki sosyal ve ekonomik yaşam düzeyinin devamını sağlayacak gelire kavuşturulması amaçlanmaktadır. Bilindiği üzere, destekten yoksun kalma tazminatı, desteğini kaybeden kimseye, diğer bir deyimle ölen kimsenin yakınlarına, ölüm olayından önceki sosyal ve ekonomik düzeyinin devamını sağlayacak bir miktar para ödenmesini ifade etmektedir. Dosyanın incelenmesinden, davacıların murisi …\’ın, Bismil ilçe Jandarma Komutanlığı ile ticari ilişkisi sebebiyle İlçe Jandarma Komutanlığı bahçesinde bulunduğu sırada, önceden kendisine ait ticari iş yerinde tartıştığı Jandarma Komando Bölük Komutanlığı emrinde görevli Astsubay Çavuş …ile karşılaştığı, davacılar murisinin aralarında çıkan tartışma sonucunda adı geçen tarafından öldürüldüğü, adı geçen hakkında kasten adam öldürmek suçundan ceza davası açıldığı ve KKK