
Ceza Hukuku - Kayseri Ceza Avukatı
Soruşturma ve kovuşturma aşamalarını içeren ceza yargılaması sürecine ilişkin temel hukuki düzenlemeler; Türk Ceza Kanunu ile Ceza Muhakemesi Kanunu’dur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, suçların tanımlanması ile ceza ve yaptırım hükümlerinin belirlenmesine ilişkin iken, Ceza Muhakemesi Kanunu ise yargılama usullerini belirlemektedir. Ceza Hukuku alanında 15 yılı aşkın deneyimi ile savunma mesleğini icra eden Kayseri Ceza Avukatı kadromuz, ceza soruşturması ve kovuşturması süreçlerinde gerek sanık veya şüphelinin gerekse mağdurun haklarının korunması konusunda önemli ve kritik bir rol üstlenmekte ve ceza yargılamasının adil yapılmasının sağlanmasına katkıda bulunmaktadır. Dürüstlük, gizlilik ve özen gösterme gibi mesleki etik yükümlülükleri çerçevesinde hareket eden Kayseri Ceza Avukatı kadromuz, güncel mevzuat ve Yargıtay kararlarını takip etmekte ve suçun mağduru veya suç isnadı altındaki şüpheli ve sanık olan müvekkillerinin durumu ve somut olayı ayrıntılı bir biçimde ele alarak başarılı bir savunma stratejisi geliştirmektedir.
Suç ve ceza olgusunu modern ve çağdaş bir yaklaşımla ele alan ve 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, suçları ve bu suçlara karşı uygulanacak ceza ve yaptırımları düzenlemektedir. Türk Ceza Kanunu, suç ve ceza kavramlarını belirleyerek, bireylerin toplumsal yaşamdaki davranışlarını düzenlemeyi, bireylerin hak ve özgürlüklerini korumayı, toplumun güvenliğini ve kamu düzeni sağlamayı hedeflemektedir.
Suçları ve cezalarını belirleyen temel ilke ve prensipleri düzenleyen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, suçları genel ve özel hükümler çerçevesinde tanımlar. Türk Ceza Kanunu’nda suçlar, mala karşı işlenen suçlar, kişilere karşı işlenen suçlar ve kamu düzenine (topluma veya devlete) karşı işlenen suçlar şeklinde üç ana başlık altında toplanmaktadır. Suç, genel olarak, toplumun düzenini bozma potansiyeline sahip bir eylem olarak tanımlanabilir. Türk Ceza Kanunu, suçları yasada belirlenen unsurlara göre sınıflandırarak, her bir suç türü için özel tanımlar ve ceza düzenlemeleri sunar. Bu bakımdan, suç kavramı, yalnızca belirli fiilleri değil, aynı zamanda bu fiillerin sonucunda oluşan toplumsal tepkileri de içerir. Bununla birlikte, Türk Ceza Hukukunda cezanın ağırlığını etkileyen suçun nitelikleri hallerinin yanı sıra meşru müdafaa, zorunluluk hali gibi hukuka aykırılığı ortadan kaldıran veya hafifleten durumlar da düzenlenmiştir.
Bu bağlamda, ceza yargılamalarının uzman bir avukat yardımı olmadan takip edilmesi halinde telafisi mümkün olmayan hak kayıplarına ve mağduriyetlere neden olabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle savunma hakkının etkin ve etkili bir şekilde kullanılması, lehe olabilecek delillerin toplanması ve mahkemeye sunulması, gerekli başvuru ve itirazların zamanında ve usulüne uygun şekilde yapılması için alanında uzman bir Kayseri ceza avukatı veya ağır ceza avukatından hukuki yardım alınması faydalı olacaktır. Kayseri ceza avukatı kadromuz, 15 yılı aşkın deneyimi ile soruşturma ve dava sürecinde aktif rol alarak müvekkillerinin haklarını korunması ve güvence altına alınmasını ve hukuki süreçlerin etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamaktadır. Bu kapsamda Kayseri ceza avukatı kadromuz; müvekkillerimizin kollukta ve savcılıkta alınacak ifadesi sırasında hazır bulunmak da dahil olmak üzere Sulh Ceza Hakimliği, Asliye Ceza Mahkemesi, Ağır Ceza Mahkemesi veya Çocuk Mahkemesinde şüpheli ve sanık müdafi veya mağdur ve müşteki vekili olarak hizmet vermektedir.
Kasten adam öldürme, kasten yaralama, taksirle ölüme neden olma, taksirle yaralama, uyuşturucu madde kullanımı ve ticareti, taciz, cinsel saldırı ve çocuğun cinsel istismarı, terör örgütü üyeliği ve örgüte yardım etme, tehdit, hakaret, yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, hırsızlık ve dolandırıcılık, rüşvet ve zimmet, kaçakçılık, mala zarar verme, konut veya işyeri dokunulmazlığının ihlali, özel veya resmi belgede sahtecilik, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme ve yayma, suç uydurma ve iftira, görevi kötüye kullanma gibi suçlara ilişkin ceza yargılamalarında herhangi bir mağduriyete uğramamak ve davada en etkili sonucu sağlamak için için Kayseri Ceza Avukatı kadromuz ile iletişime geçebilirsiniz. Ayrıca 15 yılı aşkın deneyime sahip Kayseri Ceza Avukatı kadromuz tarafından hazırlanan ceza hukukuna ilişkin makaleler ile güncel mevzuat ve emsal kararlara sitemizden ulaşabilirsiniz.
Kayseri ceza avukatı kadromuz 15 yılı aşkın deneyimleri ile duruşmalarda müvekkillerimizi temsil etmekte, savcılıklarca verilen kararlara itiraz ve mahkemelerce verilen kararlara itiraz, istinaf ve temyiz işlemlerini gerçekleştirmekte ve gerekli hallerde cezaevinde tutuklu ve hükümlü ziyaretleri yapmaktadırlar. Kayseri ceza avukatı kadromuz, müvekkillerimizin savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin etmek adına Anayasa Mahkemesi’ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruları gerçekleştirmekte ve bütün süreçleri titizlikle takip etmektedir.
Ceza Davası ve Kayseri Ceza Avukatı
Ceza yargılaması, soruşturma ve kovuşturma aşamalarından oluşmaktadır. Soruşturma, bir suçun işlendiği iddiasıyla başlayan, delillerin toplanması ve araştırma sürecidir. Bu aşamada, suçun işlenip işlenmediği, şüphelinin kimliği ve delillerin durumu gibi unsurların incelenmesi hedeflenmektedir. Ceza muhakemesi hukukunda yakalama, el koyma, arama, telefon ve ortam dinlemesi, tutuklama gibi koruma tedbirleri ile suç şüphesi altındaki kişinin özgürlüğü kısıtlanabilir. Soruşturma neticesinde iddia makamı (savcılık) şüphelinin suç işlediği kanaatine varırsa, şüpheli hakkında bir iddianame düzenleyerek ceza davası açar. Şüphelinin ve avukatının soruşturma işlemlerine itiraz hakkı vardır. Soruşturma aşamasında herhangi bir mağduriyete uğramamak için gerekli itiraz ve başvuruların usulüne uygun ve eksiksiz yapılması büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle ceza hukuku alanında uzman bir Kayseri Ceza Avukatı’ndan hukuki yardım alınması faydalı olacaktır.
Kovuşturma aşaması ise, suç isnat edilen sanıkların bir mahkeme önünde yargılandığı süreçtir. Ceza mahkemeleri, temel olarak asliye ceza mahkemesi ve ağır ceza mahkemesi olmak üzere iki tür mahkemeden oluşmaktadır. Yetkili ceza mahkemesi ise, sanığa isnat edilen suçun vasfına ve ceza miktarına göre belirlenmektedir.
Ceza mahkemesi, yapacağı yargılama neticesinde sanık hakkında mahkumiyet hükmü olarak adli para cezası, hapis cezası veya güvenlik tedbiri kararı verebilir. Kanun’da belirtilen şartların oluşması halinde hapis cezasının ertelenmesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) gibi bireyselleştirme kurumları uygulanabileceği gibi sanığa verilen hapis cezası, adli para cezasına veya seçenek yaptırımlara da çevrilebilir.
Ceza davası, istinaf, temyiz ve kararın düzeltilmesi gibi aşamaları da geçtikten sonra kesinleşmiş hapis cezası ile ilgili infaz hukuku süreci başlar. Kesinleşen hapis cezasının infazı, kural olarak açık veya kapalı cezaevinde yapılır. Cezası infaz edilen hükümlü, suçunun niteliğine göre belli şartları yerine getirdiğinde koşullu salıverilme (şartlı tahliye) ve denetimli serbestlik tedbirinden yararlanarak cezaevinden tahliye edilebilir.
Bir kişi hakkında suç isnadı yapılmasıyla başlayan savunma faaliyeti, hukuk devletinin ve adil yargılanma hakkının vazgeçilmez unsurudur. Ceza yargılamasının önemli bir parçası olan savunma faaliyeti, maddi gerçeğin açık, net ve doğru bir şekilde ortaya konulmasını amaçlamaktadır. Yargılama sürecinde, ceza hukuku kuralları çerçevesinde, sanığın savunma hakkı, delil sunma hakkı ve tanık dinleme hakkı gibi temel hakları göz önünde bulundurulmaktadır. Bu kapsamda suçların araştırılması, delillerin toplanması ve sanıkların yargılanması süreçlerini düzenleyen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, adil yargılanma sürecini sağlamak amacıyla çeşitli yasal güvenceler sunmaktadır.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nda delil toplama sürecinde uyulması gereken ilke ve kurallar düzenlenmiş olup adil bir yargılama için soruşturma aşamasında elde edilen delillerin hukuka uygun biçimde toplanması gereklidir. Delil toplama işlemlerinin usulüne uygunluğu, yargılamanın adil ve etkili olup olmadığını belirler. Ayrıca, sanıkların yargılanma sürecinde sahip olduğu haklar, hukukun üstünlüğü ilkesinin bir yansımasıdır. Bu nedenle, ceza yargılaması sürecinin hukukun gereklerine uygun bir şekilde yürütülmesi, adil yargılanma hakkının teminat altına alınması açısından büyük bir önem taşımaktadır.
Bu kapsamda, ceza yargılamasının soruşturma ve kovuşturma aşamalarında, delil toplama yöntemlerinin keyfi bir şekilde yapılmasının engellenmesi ve delillerin geçerliliği ile hukuka uygunluğu, sanığın savunmasında hayati bir rol oynamaktadır. Bu nedenle ceza yargılamasında herhangi bir mağduriyete ve hak kaybına uğramamak için gerekli başvuru veya itirazların zamanında ve usulüne uygun yapılması, suçun nitelendirilmesi ve suçun unsurlarının varlığının ispatı, suç vasfına ve unsurlarına uygun bir savunma açısından uzman bir avukattan hukuki yardım alınması önem arz etmektedir. Ceza yargılaması sürecinde, ceza hukuku alanında uzman bir Kayseri Ceza Avukatı’ndan hukuki yardım alınması faydalı olacaktır.
Alanında yetkin Kayseri Ceza Avukatı kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Bürosu, savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek ceza yargılaması sürecinde gerek şüpheli ve sanıklara gerekse mağdur ve müşteki taraflara hukuki yardım sunmaktadır.
Adil Yargılanma Hakkı ve Masumiyet Karinesi
Anayasa’nın 36. maddesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkı, herkesin mahkemeye başvurma hakkına sahip olduğu ve yargı sürecinin tarafsız, bağımsız bir mahkeme tarafından yürütülmesi gerektiğini ifade etmektedir. Bununla birlikte hukukun evrensel bir ilkesi olan adil yargılanma hakkı, sadece şüpheli ve sanıkların değil, aynı zamanda mağdurların da haklarını kapsamaktadır. Bu bağlamda, adil bir yargılama sürecinde hem sanığın hem de mağdurun haklarının gözetilmesi gerekmektedir.
Adil yargılanmanın vazgeçilmez bir parçası ve kovuşturma aşamasının en önemli ilkelerinden biri, sanığın suçlu olduğu mahkeme tarafından kabul edilene kadar masum sayılması (masumiyet karinesi) ilkesidir. Anayasa ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile teminat altına alınan adil yargılanma hakkı ve masumiyet karinesi, bireylerin suçlamalara karşı etkin bir şekilde savunma yapabilmelerini sağlamak amacıyla getirilmiş temel hukuk ilkeleridir. Ayrıca, sanık veya şüphelinin avukatı ile iletişimi, yargılanma sürecinde savunmanın etkili bir şekilde yapılması için kritik öneme sahiptir ve savunmanın gizliliği ilkesi kapsamında yasal olarak koruma altındadır.
Adil yargılanma hakkı, bireylerin hukuk önünde eşit muamele görmesini ve haklarının korunmasını temin eden temel evrensel ilke olarak kabul edilmektedir. Suç isnadı yapılan şüpheli veya sanığa savunma yapması için yeterli imkan sunulmaması, tarafların eşit olarak dinlenmemesi veya yargılamalarda tarafsızlık ilkesine uyulmaması gibi adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi durumunda adli süreçlerin şeffaflığının artırılması ve adaletin sağlanması için çeşitli ulusal ve uluslararası başvuru mekanizmaları ve hukuk yolları kurulmuştur.
Adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi halinde Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Başvurusu yapılması mümkündür. AYM Bireysel Başvuru ve (AİHM) Başvuru sürecinde alanında uzman bir avukattan hukuki yardım alınması faydalı olacaktır. Zülküf Arslan Hukuk Bürosu, Yalçınkaya Kararı başta olmak üzere AİHM kararlarının Türkçe çevirilerini yapan Eski AİHM Hukukçusu Dr. Orhan Arslan koordinatörlüğünde yetkin Kayseri Ceza Avukatı kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başvuru sürecinde taraflara hukuki yardım sunmaktadır. Zülküf Arslan Hukuk Bürosu; Anayasa Mahkemesi ve AİHM başvurusunun yanı sıra emsal AYM ve AİHM Kararları çerçevesinde yeniden yargılama başvurusu hususunda da hukuki destek vermektedir.
Kayseri Ceza Avukatı
Ceza yargılaması süreci, genel hatlarıyla soruşturma aşaması ile başlayıp kovuşturma sonucunda mahkemece hükmedilen cezanın infazı ile sona ermektedir. Suç isnat edilen şüphelinin, ceza davasında yargılanan sanığın veya suçtan zarar gören mağdur ve müştekinin (şikayetçi) veya müdahilin (katılan) savunmasını yapan avukata, halk arasında ceza avukatı veya ağır ceza avukatı denilmektedir.
Güncel mevzuat ve Yargıtay içtihatları çerçevesinde avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti veren Kayseri Ceza Avukatı kadromuz; savunma hazırlarken suç vasfının doğru şekilde belirlenip belirlenmediği, kast veya taksirin varlığı, suçun basit veya nitelikli hallerinden hangisinin gerçekleştiği, haksız tahrik veya meşru müdafaa halinin bulunup bulunmadığı gibi hususlara dikkat ederek olayın bütün aşamalarını bütünlük içinde ve geniş bir perspektifle incelemektedir.
15 yılı aşkın deneyimi ve ağır ceza avukatı kadrosu ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz; müvekkillerimize sanık müdafi ve müşteki vekili olarak hizmet vermektedir. Kayseri ceza avukatı ekibimiz; soruşturma aşaması ile başlayıp cezanın infazı ile sona eren ceza davası sürecinde suç isnadı ile yargılanan kişinin, mağdurun, müştekinin (şikayetçi) veya müdahilin (katılan) savunmasını yapmaktadır.
Kayseri ceza avukatı veya ağır ceza avukatı arıyorsanız 15 yılı aşkın deneyimi ile avukat kadromuzdan dava süreci, hukuki statünüz, haklarınız ile dava ücret ve masrafları konusunda ön bilgi alabilir; detaylı bilgi ve tüm sorularınız için bizimle iletişime geçebilir veya yüz yüze görüşmek için Zülküf Arslan Hukuk Büromuzu ziyaret edebilirsiniz.
Kasten adam öldürme, kasten yaralama, taksirle ölüme neden olma, taksirle yaralama, uyuşturucu madde kullanımı ve ticareti, taciz, cinsel saldırı ve çocuğun cinsel istismarı, terör örgütü üyeliği ve örgüte yardım etme, tehdit, hakaret, yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, hırsızlık ve dolandırıcılık, rüşvet ve zimmet, kaçakçılık, mala zarar verme, konut veya işyeri dokunulmazlığının ihlali, özel veya resmi belgede sahtecilik, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme ve yayma, suç uydurma ve iftira, görevi kötüye kullanma gibi suçlara ilişkin ceza yargılamalarında herhangi bir mağduriyete ve hak kaybına uğramamak için Kayseri Ceza Avukatı kadromuz ile iletişime geçebilir; ceza hukuku ile ilgili makale ve emsal kararlara sitemizden ulaşabilirsiniz.
Kayseri Ceza Avukatı
Alanında yetkin Kayseri ceza avukatı kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz; ceza yargılamalarında savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek taraflara avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir.
Ceza davalarında gerekli başvuru veya itirazların zamanında ve usulüne uygun yapılması açısından alanında uzman bir Kayseri ceza avukatı veya ağır ceza avukatından hukuki yardım alınması faydalı olacaktır. Yargılama sırasında herhangi bir mağduriyete ve hak kaybına uğramamak için güncel mevzuat ve Yargıtay kararlarının takip edilmesi önem arz etmektedir.
Alanında yetkin Kayseri Avukat kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz, savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başvuru sürecinde taraflara hukuki yardım sunmaktadır. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başvuru sürecinde herhangi bir mağduriyete veya hak kaybına uğramamak için gerekli başvuruların zamanında ve usulüne uygun yapılması büyük önem arz etmektedir. Bu süreçte, alanında uzman bir avukattan hukuki yardım alınması faydalı olacaktır. Zülküf Arslan Hukuk Bürosu olarak; Yalçınkaya Kararı başta olmak üzere AİHM kararlarının Türkçe çevirilerini yapan Eski AİHM Hukukçusu Dr. Orhan Arslan koordinatörlüğünde müvekkillerimize Anayasa Mahkemesi ve AİHM başvurusunun yanı sıra emsal AYM ve AİHM Kararları çerçevesinde yeniden yargılama başvurusu hususunda da hukuki destek vermekteyiz.
Kayseri ceza avukatı veya Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’ne başvuru yapmak ve süreci takip etmek için bir avukat arıyorsanız 15 yılı aşkın deneyimi ile avukat kadromuzdan dava süreci, hukuki statünüz, haklarınız ile başvuru ücret ve masrafları konusunda ön bilgi alabilir; detaylı bilgi ve tüm sorularınız için bizimle iletişime geçebilir veya yüz yüze görüşmek için Zülküf Arslan Hukuk Büromuzu ziyaret edebilirsiniz.