Eşlerden Birinin Mal Kaçırmasını Önlemek Amacıyla Tasarruf Yetkisinin Sınırlanması - Kayseri Boşanma Avukatı - Anlaşmalı Boşanma Avukatı - Çekişmeli Boşanma Avukatı - Aile Hukuku - Mal Rejiminin Tasfiyesi - Ziynet Alacağı - Boşanma Davası - Türk Medeni Kanunu - Kayseri Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

Eşlerden Birinin Mal Kaçırmasını Önlemek Amacıyla Tasarruf Yetkisinin Sınırlanması

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi

Esas No: 2023/505 Karar No: 2023/2098 Karar Tarihi: 03-05-2023

Mahkemesi: Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İlk Derece Mahkemesi: Zonguldak 1. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarruf yetkisinin sınırlanması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müşterek haneyi terk ettiğini ve şu anda başka bir kadınla birlikte yaşadığını, müvekkilinin kredi çekerek gönderdiği para ile Arnavutköy’de arsa alındığını, yine tarafların daha önce Kahramanmaraş’taki evi satın aldıklarını, davalının bu taşınmazları satma girişiminde bulunduğunu, bu şekilde ailenin ekonomik varlığının tehlike altına girdiğini, bu nedenle davalının her iki taşınmazda bulunan tasarruf yetkisinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu‘nun 199 uncu maddesi uyarınca sınırlanmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların doğru olmadığını, haksız ve şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin kararı ile davalı …’ın yaklaşık 2 yıl kadar önce müşterek evden ayrıldığı, tarafların ayrı yaşamaya başladıkları, …’ın başka bir kadınla münasebetinin olduğu, başka bir kadına gittiği, davacı tanığının Derya’nın Almanya’da çocuk parası almak için dava açtığını, Derya’dan Almanya’da açmış olduğu bu dava sonuçlandıktan sonra …’a boşanma davası açacağını duyduğunu beyan ettiği, davalı tarafın cevap dilekçesinde davacının boşanma davası açtığının ve halen Almanya’da derdest olduğunun belirtildiği, davaya konu taşınmazların tapuda davalı adına kayıtlı olduğu, davaya konu Kahramanmaraş Dulkadiroğlu ilçesi Yenişehir mahallesinde kain 3185 Ada, 16 Parsel sayılı taşınmazın dava dilekçesine ekli ilan çıktısından da anlaşıldığı üzere davalı tarafından satışa çıkarıldığı, davaya konu İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi Tayakadın Köyünde kain 164 Ada, 27 Parsel sayılı taşınmazın satın alınması için davacı tarafından davalıya kredi çekerek 98.168,0 Euro banka havalesi ile gönderdiği, dekontun dosya arasında mevcut olduğu, havale tarihinin 07.08.2018 olduğu, taşınmazın dosyada mevcut tapu kayıtları ve resmi senet örneğinden davalı üzerine 25.09.2018 tarihinde resmi senetle satış ve tescil işlemlerinin yapıldığı, davacı tarafından ailenin ekonomik varlığının tehlike altına girdiğinden bahisle davalı adına tapuya kayıtlı Kahramanmaraş İli, Dulkadiroğlu İlçesi, Yenişehir Mahallesinde kain 3185 ada, 16 parsel sayılı ve İstanbul İli, Arnavutköy İlçesi, Tayakadın Köyünde kain 164 ada, 27 parsel sayılı taşınmazlarda davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasının talep edildiği, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu‘nun 199 uncu maddesinde “Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir. Hâkim bu durumda gerekli önlemleri alır. Hâkim, eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, re’sen durumun tapu kütüğüne şerhedilmesine karar verir.” hükmü uyarınca davacının davasının kabulü ile, davalı adına tapuya kayıtlı Kahramanmaraş İli, Dulkadiroğlu İlçesi, Yenişehir Mahallesinde kain 3185 ada, 16 parsel sayılı ve İstanbul İli, Arnavutköy İlçesi, Tayakadın Köyünde kain 164 ada, 27 parsel sayılı taşınmazlarda davalının tasarruf yetkisinin 4721 sayılı Kanun’un 199 uncu maddesi uyarınca sınırlanmasına, bu taşınmazlara yönelik tasarrufların ancak davacının rızası ile yapılabileceğine, bu hususun tapu kütüğüne şerh edilmesine, ilgili tapu müdürlüklerine şerh için yazı yazılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin kararı ile tarafların ayrı yaşadıkları süreçte davalı erkeğin ailenin ekonomik birliğini tehlikeye düşürecek mahiyette herhangi bir tasarrufunun davacı tarafça ispat edilememesi hususu dikkate alındığında ailenin ekonomik varlığının korunması gereği veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmemesi gibi bir durum söz konusu olmadığından ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğu gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalı erkeğin taşınmazları satma girişiminde olduğu, mal kaçırma niyeti bulunduğunun ispatlandığı, davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın reddi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tasarruf yetkisinin sınırlanması kararı verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 maddeleri

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 199 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu‘nun 199 uncu maddesine göre, ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hakim belirleyeceği mal varlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir. Davacı dava dilekçesi ile davalının tasarruf yetkisinin kısıtlanmasını talep etmiş İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince, ailenin ekonomik varlığının korunması gereği veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmemesi gibi bir durum söz konusu olmadığından ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, tarafların fiilen ayrı yaşadıkları, davalı erkeğin mal varlığının bir kısmını elden çıkarma yönünde girişimlerde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu hale göre, davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasında gereklilik bulunduğu gerçekleşmiş olup, 4721 sayılı Kanun’un 199 uncu maddesi koşulları oluşmuştur. Buna göre; Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin davanın kabulü kararının doğru olduğu kabul edilerek davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Kayseri Avukat - Kayseri Ceza Avukatı - Kayseri Boşanma Avukatı - Kayseri Kira Avukatı - Kayseri Gayrimenkul Avukatı - Kayseri İş Hukuku Avukatı - Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

Eşlerden Birinin Tasarruf Yetkisinin Sınırlanması

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi

Esas No: 2023/5268 Karar No: 2023/6066 Karar Tarihi: 07-12-2023

Mahkemesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

İlk Derece Mahkemesi: Bakırköy 4. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarruf yetkisinin sınırlanması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmediğini, eş ve çocuklara şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, 2020 yılı Mart ayından itibaren de başka bir kadınla aynı evi paylaştığını, aileye ait tekstil dükkanında yıllarca çalıştığını ancak sigortasını dahi yaptırılmadığını, erkeğin çocuklarına destek olmadığını, evi satma ihtimaline ve tehditlerine karşı ikamet ettikleri eve aile konutu şerhi koydurduğunu, ancak Aile Konutu Şerhi’nin dava konusu gayrimenkulün satışına engel olmadığını, davalı aleyhine boşanma davası açma hazırlığı içinde olduğunu, davalının diğer taraftan adına kayıtlı … aracı satmak için internette ilan verdiğini, bu aracın kendisinin ve çocuklarının katkısıyla çalışarak alındığını, aileye ait araç olduğunu, tüm bu nedenlerle yasal eşi olan davalı adına kayıtlı “… parsel, 4 nolu bağımsız bölüm” ile … plakalı aracın üzerindeki davalıya ait tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ve davacının rızası alınmaksızın satışının engellenmesine ve kayıtlarına şerh konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkeğe usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanıkların davalının daha önceki süreçte mal varlığını elinden çıkarttığını belirttiklerini ancak kadının böyle bir durumu iddia etmediğini ve davacı tarafından davalının daha önce sahipken elinden çıkarttığı araç veya gayrimenkulün bulunduğunu delil olarak da ileri sürmediğini, taraflar arasında boşanma davalarının bulunduğunu, dosyaların halen derdest olduğunu, dava konusu edilen 4 nolu bağımsız bölüm üzerine davacının talebi ile 11.03.2020 tarihinde Aile Konutu Şerhi konulduğunu, tapuda bu kayıt var iken eşin rızası olmaksızın konutun satılmasına, kiraya verilmesine veya kira sözleşmesinin feshedilmesine veya Aile Konutu üzerinde ki hakların sınırlandırılmasına engel teşkil ettiğini, tasarruf yetkisinin bu şekilde zaten sınırlandığı, davalının kendisine ait olan aracın satışının da engellenmesini gerektirir bir durumun bulunmadığını, tarafların arasında görülen boşanma davasında bu davaya bakan mahkemece kadının ekonomik durumunu koruyucu yönde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu‘nun 169 ve devamı maddeleri gereğince gerekli tedbirlerin de alınabileceğini belirterek davanın reddine karar karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, hükmün tamamı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı üzerine kayıtlı bir adet araç ve bir adet taşınmaz bulunduğunu, davacı üzerine kayıtlı mal varlığı bulunmadığını, davalının adına kayıtlı aracın satışı için işlem başlattığının anlaşıldığını, ailenin ekonomik varlığının tehlikeye girdiğini, bu bakımdan davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı … plakalı aracın ve …1 ada 13 parsel 4 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın davacının rızası olmaksızın satışının önlenmesine ve bu hususta ilgili tapu müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, davacı tarafça taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulduğunu ve ilaveten boşanma ve mal rejimi davası dosyasından da yeterli hukuki himaye sağladığını, tasarruf yetkisinin zaten sınırlandırıldığını, Bölge Adliye Mahkemesince taşınmazın tekrardan ve bununla da yetinilmeyip ilaveten taşınır üzerine de tasarruf yetkisinin sınırlandırılması kararı verilmesinin usule, yasalara ve içtihatlara aykırılık oluşturduğunu, derdest davada davacının hukuki yararı bulunmadığını belirterek hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına ve tedbir şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tasarruf yetkisinin sınırlanması kararının verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

4721 sayılı Kanun’un 199 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

İlgili Mevzuat için Tıklayınız

Eşin Tasarruf Yetkisinin Sınırlanması

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu

Tasarruf yetkisinin sınırlanması - Madde 199

Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir.

Hâkim bu durumda gerekli önlemleri alır.

Hâkim, eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, re'sen durumun tapu kütüğüne şerhedilmesine karar verir.

Yıllık Tecrübe
0 +
Mutlu Müvekkil
0 +
Dava Takibi
0 +
Başarı Oranı
% 0 +

Kayseri Boşanma Avukatı

Alanında yetkin Kayseri boşanma avukatı kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Bürosu, anlaşmalı boşanma ve çekişmeli boşanma davalarında Kayseri boşanma avukatı ve arabulucu olarak tazminat davası, nafaka davası, velayet davası, mal rejiminin tasfiyesi gibi aile hukuku ile ilgili her türlü konuda avukatlık, arabuluculuk ve hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir.

Kayseri Boşanma Avukatı kadrosu ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz, boşanma davası sırasında ve sonrasında müvekkillerimize gerekli hukuki danışmanlık desteği sağlamaktadır. Kayseri boşanma avukatı kadromuz; boşanma davası, anlaşmalı boşanma, çekişmeli boşanma, zina nedeniyle boşanma, terk nedeniyle boşanma, tanıma ve tenfiz davası, nafaka davası, tazminat davası, velayet davası, mal rejimi davası gibi aile hukuku davalarında müvekkillerimizi temsil etmekte, ayrıca hukuki danışmanlık ve arabuluculuk hizmeti de vermektedir.

Kayseri boşanma avukatı kadromuz; anlaşmalı boşanma davası, çekişmeli boşanma davası, boşanma sonrası mal paylaşımı, nafaka davası, velayet davası ve velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat davası gibi aile hukuku alanına giren konularda uzmanlığa ve 15 yılı aşkın tecrübeye sahiptir. Kayseri boşanma avukatı arıyorsanız 15 yılı aşkın deneyimi ile avukat kadromuzdan boşanma süreci, hukuki statünüz, haklarınız ile boşanma davası ücret ve masrafları konusunda ön bilgi alabilir; detaylı bilgi ve tüm sorularınız için bizimle iletişime geçebilir veya yüz yüze görüşmek için Zülküf Arslan Hukuk Büromuzu ziyaret edebilirsiniz.