
Saklama Sözleşmesi ve Kefalet Sözleşmesi
Türk Borçlar Kanunu
Kanun Numarası: 6098 Kabul Tarihi: 11/1/2011 Yayımlandığı Resmî Gazete Tarih: 4/2/2011 Sayısı: 27836
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Ondördüncü Bölüm: Saklama Sözleşmeleri
A. Genel saklama sözleşmesi
I. Tanımı – Madde 561
Saklama sözleşmesi, saklayanın, saklatanın kendisine bıraktığı bir taşınırı güvenli bir yerde koruma altına almayı üstlendiği sözleşmedir.
Açıkça öngörüldüğü veya durum ve koşullar gerektirdiği takdirde, saklayan ücret isteyebilir.
II. Saklatanın borçları – Madde 562
Saklatan, sözleşmenin ifasının zorunlu kıldığı bütün masrafları ödemekle yükümlüdür.
Saklatan, kendi kusurundan ileri gelmediğini ispat etmedikçe, saklayanın saklamadan doğan zararlarını gidermekle yükümlüdür.
III. Saklayanın borçları
1. Kullanım yasağı – Madde 563
Saklayan, saklatanın izni olmadıkça saklananı kullanamaz.
Bu yasağa aykırı davranırsa, saklatana uygun bir kullanım bedeli ödemekle yükümlü olduğu gibi, kullanmamış olsaydı bile bu zararın doğacağını ispat etmedikçe, beklenmedik hâlden doğacak zararlardan da sorumlu olur.
2. Geri verme
a. Genel olarak – Madde 564
Saklama sözleşmesinde bir süre belirlenmiş olsa bile saklayan, saklatanın her zaman ileri sürebileceği istemi üzerine, saklananı bütün çoğalmalarıyla birlikte geri vermekle yükümlüdür. Ancak saklatan, saklayanın belirlenen süreyi dikkate alarak yapmış olduğu masrafları ödemekle yükümlüdür.
b. Özel durumlar – Madde 565
Saklayan, belirlenmiş olan sürenin sona ermesinden önce saklananı geri veremez. Ancak saklayan, öngörülemeyen durumlar dolayısıyla sözleşmenin devamı saklanan için tehlikeli veya kendisi için zararlı olursa, belirlenen sürenin sona ermesinden önce de geri verebilir.
Süre belirlenmemişse, saklayan saklananı her zaman geri verebilir.
Birden çok kişi bir şeyi saklanmak üzere verirse, sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça veya hepsinin rızası olmadıkça, saklayan saklananı onlardan birine geri vermekle sorumluluktan kurtulamaz.
c. Geri verme yeri – Madde 566
Saklanan, masrafları ve hasarı saklatana ait olmak üzere, korunması gereken yerde geri verilir.
3. Saklayanların sorumluluğu – Madde 567
Bir şeyi birlikte saklamak üzere alanlar, müteselsilen sorumlu olurlar.
4. Üçüncü kişilerin iddiaları – Madde 568
Bir üçüncü kişi, saklanan üzerinde ayni hak iddiasında bulunsa bile, saklanan haczedilmedikçe veya saklayana karşı istihkak davası açılmadıkça saklayan, onu saklatana geri vermekle yükümlüdür.
Haciz konulması veya istihkak davası açılması hâlinde saklayan, durumu hemen saklatana bildirmek zorundadır.
IV. Güvenilir kişiye bırakma – Madde 569
Birden çok kişi, haklarını korumak üzere, hukuki durumu çekişmeli veya belirsiz olan şeyi, bir güvenilirkişiye bırakırlarsa, bu kişi, saklatanların tamamının rızası veya hâkimin kararı olmadıkça, onu hiçbirine geri veremez.
B. Mislî şeylerin saklanması – Madde 570
Saklayanın kendisine bırakılan parayı aynen geri vermek zorunda olmaksızın mislen geri vermesi açıkça veya örtülü olarak kararlaştırılmışsa, o paranın yararı ve hasarı kendisine ait olur.
Paranın mühürsüz ve açık olarak bırakılmış olması, örtülü anlaşma sayılır.
Saklayan, saklatan tarafından kendisine açıkça yetki verilmedikçe, saklanan diğer mislî eşya veya kıymetli evrak üzerinde tasarrufta bulunamaz.
C. Ardiyeciye bırakma
I. Senet çıkarma – Madde 571
Saklamak üzere ticari mal kabul ettiğini açıkça kamuya bildiren ardiyeci, saklatılan malı temsil eden senet çıkarmaya izin verilmesini, yetkili makamdan isteyebilir.
II. Ardiyecinin saklama borcu – Madde 572
Ardiyeci, kendisine bırakılan malları bir komisyoncu gibi özenle saklamak ve mallarda ayrıca önlem alınmasını gerektiren bir değişiklik olursa, durumu imkân ölçüsünde saklatana bildirmekle yükümlüdür.
Ardiyeci, saklatana, malların durumunu incelemesi ve örnek alması için, alışılmış iş zamanlarında; gerekli koruma önlemlerini alabilmesi için de her zaman izin vermek zorundadır.
III. Bırakılan şeylerin karışması – Madde 573
Ardiyeci açıkça yetkili kılınmadıkça, aynı tür ve nitelikteki mislî şeyleri birbirine karıştıramaz.
Yetkiye dayanılarak karıştırılan bu gibi şeyler üzerinde, saklatanlardan her biri, hakkıyla orantılı bir pay isteyebilir.
Bu durumda ardiyeci, saklatanların birlikte hazır bulunmasına gerek olmaksızın saklatanlardan her birinin payını ayırabilir.
IV. Ardiyecinin hakları – Madde 574
Ardiyeci, kararlaştırılmış veya alışılmış olan ardiye ücretini ve saklamadan doğmayan bakım, taşıma ve gümrük gibi bütün giderlerini isteyebilir.
Bu giderler hemen; ardiye ücreti ise her üç ayda bir ve her hâlde malların tümünün veya bir bölümünün geri alınması sırasında ödenir.
Ardiyeci, mallara zilyet bulunduğu veya eşyayı temsil eden herhangi bir senet vasıtasıyla onlar üzerinde tasarruf etme yetkisine sahip olduğu sürece, alacakları için bu mallar üzerinde hapis hakkına sahiptir.
V. Malların geri verilmesi – Madde 575
Ardiyeci, ticari malları, genel saklama sözleşmesinde olduğu gibi geri vermekle yükümlüdür. Ancak, saklayanın sözleşmede öngöremeyeceği sebeplerle, süresinden önce geri verme yetkisi bulunduğu durumlarda bile ardiyeci, kararlaştırılmış olan sürenin sonuna kadar malları korumak zorundadır.
D. Konaklama yeri, garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenlere bırakma
I. Konaklama yeri işletenlerin sorumluluğu
1. Koşulları ve kapsamı – Madde 576
Otel, motel, pansiyon, tatil köyü gibi yerleri işletenler, konaklayanların getirdikleri eşyanın yok olması, zarara uğraması veya çalınmasından sorumludurlar. Ancak işletenler, zararın bizzat konaklayana veya onu ziyarete gelen ya da beraberinde veya hizmetinde bulunan kimseye yükletilebilecek kusurdan, mücbir sebepten ya da eşyanın niteliğinden doğduğunu ispat etmekle, bu sorumluluktan kurtulurlar.
Bu sorumluluk, işletenlere veya çalışanlarına bir kusur yüklenmedikçe, konaklayanlardan her biri için, günlük konaklama ücretinin üç katını aşamaz.
2. Kıymetli eşya – Madde 577
Kıymetli eşya veya oldukça önemli miktarda para veya kıymetli evrak, işletene saklanması için bırakılmamışsa, işleten ancak kendisinin veya çalışanlarının kusuru hâlinde sorumlu olur.
İşleten, bunları saklamak üzere almış veya almaktan kaçınmışsa, eşyanın tam değerinden sorumludur.
Konaklayanın kendi yanında saklaması gereken eşya ile para ve benzeri şeyler hakkında, onun diğer eşyasına ilişkin sorumluluk kuralı uygulanır.
3. Sorumluluğun kalkması – Madde 578
Konaklayan zararını öğrenir öğrenmez işletene bildirmezse, istem hakkını kaybeder.
İşleten böyle bir sorumluluk üstlenmediğini veya sorumluluğu bu Kanunda gösterilmemiş olan bir koşula bağladığını, herhangi bir yolla ilan etse bile, sorumluluktan kurtulamaz.
II. Garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenlerin sorumluluğu – Madde 579
Garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenler, kendilerine bırakılan veya çalışanlarınca kabul edilen hayvan, at arabası, bunlara ait koşum ve benzeri eşya ile motorlu taşıt ve eklentilerinin yok olmasından, zarara uğramasından veya çalınmasından sorumludurlar. Ancak işletenler, zararın saklatan veya ziyaretçisi ya da beraberinde veya hizmetinde bulunan kimseye yükletilebilecek kusurdan, mücbir sebepten ya da eşyanın niteliğinden doğduğunu ispat etmekle, bu sorumluktan kurtulurlar.
Ancak, garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenlerin sorumluluğu, kendilerine veya çalışanlarına bir kusur yüklenmedikçe, saklananların her biri için alınan günlük saklama ücretinin on katını aşamaz.
İşleten böyle bir sorumluluk üstlenmediğini veya sorumluluğu bu Kanunda gösterilmemiş olan bir koşula bağladığını, herhangi bir yolla ilan etse bile, sorumluluktan kurtulamaz.
III. Hapis hakkı – Madde 580
İşletenler, kendilerine bırakılan veya konaklama yerlerine, garaj, otopark ve benzeri yerlere konulan eşya veya hayvanlar üzerinde, ücretlerini veya saklama giderlerinden doğan alacaklarını güvenceye almak için hapis hakkına sahiptirler.
Kiraya verenin hapis hakkına ilişkin hükümler, kıyas yoluyla burada da uygulanır.
Onbeşinci Bölüm: Kefalet Sözleşmesi
A. Tanımı – Madde 581
Kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir.
B. Koşulları
I. Asıl borç – Madde 582
Kefalet sözleşmesi, mevcut ve geçerli bir borç için yapılabilir. Ancak, gelecekte doğacak veya koşula bağlı bir borç için de, bu borç doğduğunda veya koşul gerçekleştiğinde hüküm ifade etmek üzere kefalet sözleşmesi kurulabilir.
Yanılma veya ehliyetsizlik sebebiyle borçlunun sorumlu olmadığı bir borç için kişisel güvence veren kişi, yükümlülük altına girdiği sırada, sözleşmeyi sakatlayan eksikliği biliyorsa, kefaletle ilgili kanun hükümlerine göre sorumlu olur. Aynı kural, borçlu yönünden zamanaşımına uğramış bir borca kefil olan kişi hakkında da uygulanır.
Kanundan aksi anlaşılmadıkça kefil, bu bölümde kendisine tanınan haklardan önceden feragat edemez.
II. Şekil – Madde 583
Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.
Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.
III. Eşin rızası – Madde 584
Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.
(Ek fıkra: 28/3/2013-6455/77 md.) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.
C. İçeriği
I. Türlerine göre
1. Adi kefalet – Madde 585
Adi kefalette alacaklı, borçluya başvurmadıkça, kefili takip edemez; ancak, aşağıdaki hâllerde doğrudan doğruya kefile başvurabilir:
1. Borçlu aleyhine yapılan takibin sonucunda kesin aciz belgesi alınması.
2. Borçlu aleyhine Türkiye’de takibatın imkânsız hâle gelmesi veya önemli ölçüde güçleşmesi.
3. Borçlunun iflasına karar verilmesi.
4. Borçluya konkordato mehli verilmiş olması.
Alacak, kefaletten önce veya kefalet sırasında rehinle de güvence altına alınmışsa, adi kefalette kefil, alacağın öncelikle rehin konusundan alınmasını isteyebilir. Ancak, borçlunun iflasına veya kendisine konkordato mehli verilmesine karar verilmişse, bu hüküm uygulanmaz.
Sadece açığın kapatılması için kefil olunmuşsa, borçlu aleyhine yapılan takibin kesin aciz belgesi alınmasıyla sonuçlanması veya borçlu aleyhine Türkiye’de takibatın imkânsız hâle gelmesi ya da konkordatonun kesinleşmesi durumlarında, doğrudan doğruya kefile başvurulabilir. Sözleşmede, bu durumlarda alacaklının, önce asıl borçluya başvurmak zorunda olduğu kararlaştırılabilir.
2. Müteselsil kefalet – Madde 586
Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.
Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir.
3. Birlikte kefalet – Madde 587
Birden çok kişi, aynı borca birlikte kefil oldukları takdirde, her biri kendi payı için adi kefil gibi, diğerlerinin payı için de kefile kefil gibi sorumlu olur.
Borçluyla birlikte veya kendi aralarında müteselsil kefil olarak yükümlülük altına giren kefillerden her biri, borcun tamamından sorumlu olur. Ancak, bir kefil, kendisiyle birlikte daha önce veya aynı zamanda müteselsilen yükümlü bulunan ve Türkiye’de takip edilebilen bütün kefillere karşı takibe girişilmiş olmadıkça, kendi payından fazlasını ödemekten kaçınabilir. Bir kefil, bu hakkı, diğer kefillerin kendi paylarını ödemiş veya ayni güvence sağlamış olmaları durumunda da kullanabilir. Aksine anlaşmalar saklı kalmak kaydıyla, borcu ödeyen kefil, kendi paylarını daha önce ödememiş olmaları ölçüsünde, diğer kefillere karşı rücu hakkına sahiptir. Bu hak, borçluya rücudan önce de kullanılabilir.
Alacaklı, kefilin aynı alacak için başka kişilerin de kefil olduğunu veya olacağını varsayarak kefalet ettiğini biliyor veya bilmesi gerekiyorsa, bu varsayımın sonradan gerçekleşmemesi veya kefillerden birinin alacaklı tarafından kefalet borcundan kurtarılması ya da kefaletinin hükümsüz olduğuna karar verilmesi durumunda kefil, kefalet borcundan kurtulur.
Birbirlerinden bağımsız olarak aynı borç için kefil olanlardan her biri, kefalet borcunun tamamından sorumlu olur. Ancak, borcu ödeyen kefil aksine anlaşma olmadıkça, diğerlerine toplam kefalet miktarındaki payı oranında rücu hakkına sahiptir.
4. Kefile kefil ve rücua kefil – Madde 588
Alacaklıya, kefilin borcu için güvence veren kefile kefil, kefil ile birlikte, adi kefil gibi sorumludur.
Rücua kefil, kefilin borçludan rücu alacağı için güvence veren kefildir.
II. Ortak hükümler
1. Kefil ile alacaklı arasındaki ilişki
a. Sorumluluğun kapsamı – Madde 589
Kefil, her durumda kefalet sözleşmesinde belirtilen azamî miktara kadar sorumludur.
Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa kefil, belirtilen azamî miktarla sınırlı olmak üzere, aşağıdakilerden sorumludur:
1. Asıl borç ile borçlunun kusur veya temerrüdünün yasal sonuçları.
2. Alacaklının, kefile, onun borcu ödeyerek yapılmalarını önleyebileceği uygun bir zaman önce bildirmesi koşuluyla, borçluya karşı yönelttiği takip ve davaların masrafları ile gerektiğinde rehinlerin kefile tesliminin ve rehin haklarının devrinin sebep olduğu masraflar.
3. İşlemiş bir yıllık ve işlemekte olan yıla ait akdî faizler ile gerektiğinde tahvil karşılığında ödünç verilen anaparanın işlemiş bir yıllık ve işlemekte olan yıla ait faizleri.
Sözleşmede açıkça kararlaştırılmamışsa kefil, borçlunun sadece kefalet sözleşmesinin kurulmasından sonraki borçlarından sorumludur.
Kefilin, asıl borç ilişkisinin hükümsüz hâle gelmesinin sebep olduğu zarardan ve ceza koşulundan sorumlu olacağına ilişkin anlaşmalar kesin olarak hükümsüzdür.
b. Kefilin takibi – Madde 590
Borçlunun iflası sebebiyle asıl borç daha önce muaccel olsa bile, belirlenen vadeden önce kefile karşı takibat yapılamaz.
Bütün kefalet türlerinde kefil, ayni güvence karşılığında hâkimden, mevcut rehinler paraya çevrilinceye ve borçlu aleyhine yapılan takip sonucunda kesin aciz belgesi alınıncaya veya konkordato kararına kadar kendisine karşı yöneltilen takibin durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir.
Asıl borcun muaccel olması, alacaklı veya borçlunun önceden süre içeren bildirimde bulunmasına bağlıysa, kefalet borcu için bu süre, bildirimin kefile yapıldığı tarihte işlemeye başlar.
Yerleşim yeri yabancı bir ülkede olan borçlunun borcunu ödemesi, döviz işlemleri veya havale ile ilgili yasaklar gibi sebeplerle, o yabancı ülkenin yasal düzenlemeleri gereği imkânsız hâle gelmiş veya sınırlandırılmışsa, yerleşim yeri Türkiye’de olan kefil, takibe bu sebeple itiraz edebilir.
c. Def’iler – Madde 591
Kefil, asıl borçluya veya mirasçılarına ait olan ve asıl borçlunun ödeme güçsüzlüğünden doğmayan bütün def’ileri alacaklıya karşı ileri sürme hakkına sahip olduğu gibi, bunları ileri sürmek zorundadır. Yanılma veya sözleşme yapma ehliyetsizliği ya da zamanaşımına uğramış bir borç sebebiyle borçlunun yükümlü olmadığı bir borca bilerek kefalet hâli bu hükmün dışındadır.
Asıl borçlu kendisine ait olan bir def’iden vazgeçmiş olsa bile kefil, yine de bu def’iî alacaklıya karşı ileri sürebilir.
Kefil, asıl borçluya ait def’ilerin varlığını bilmeksizin ödemede bulunursa, rücu hakkına sahip olur. Buna karşılık asıl borçlu, kefilin bu def’ileri bildiğini veya bilmesi gerektiğini ispat ederse kefil, bunlar ileri sürülmüş olsaydı ödemeden kurtulacağı ölçüde rücu hakkını kaybeder.
Kumar veya bahisten doğan bir borca kefalette kefil, borcun bu niteliğini bilmiş olsa bile, asıl borçlunun sahip olduğu def’ileri ileri sürebilir.
d. Özen gösterme, rehin ve borç senetlerinin teslimi – Madde 592
Alacaklı, kefalet sırasında var olan veya daha sonra asıl borçludan alacağın özel güvencesi olmak üzere elde ettiği rehin haklarını, güvenceyi ve rüçhan haklarını kefilin zararına olarak azaltırsa, zararın daha az olduğu alacaklı tarafından ispat edilmedikçe, kefilin sorumluluğu da buna uygun düşen bir miktarda azalır. Kefilin fazladan ödediği miktarın geri verilmesini isteme hakkı saklıdır.
Çalışanlara kefalet hâlinde alacaklı, çalışanlar üzerinde yükümlü olduğu gözetimi ihmal eder veya kendisinden beklenebilen özeni göstermezse ve borç da bu sebeple doğmuş ya da bu özeni göstermesi hâlinde ulaşamayacağı ölçüde artmış olursa, bu borcu veya borcun artan kısmını kefilden isteyemez.
Alacaklı, borcu ödeyen kefile haklarını kullanmasına yarayabilecek borç senetlerini teslim etmek ve gerekli bilgileri vermekle yükümlüdür. Alacaklı, kefalet sırasında var olan veya asıl borçlu tarafından alacak için sonradan sağlanan rehinleri ve diğer güvenceleri de kefile teslim etmek veya bunların devri için gerekli işlemleri yapmak zorundadır. Alacaklının, diğer alacakları sebebiyle sahip olduğu rehin ve hapis hakları, kefilin haklarından sıraca önce geldikleri ölçüde saklıdır.
Alacaklı, haklı bir sebep olmaksızın yükümlülüklerini yerine getirmez, ağır kusuruyla mevcut belgeleri veya rehinleri ya da sorumlu olduğu diğer güvenceleri elinden çıkarırsa, kefil borcundan kurtulur. Bu durumda kefil, ödediğinin geri verilmesini ve varsa ek zararının giderilmesini isteyebilir.
e. Ödemenin kabulünü isteme – Madde 593
Borçlunun iflası sebebiyle olsa bile, borç muaccel olduğu takdirde kefil, alacaklıdan yapacağı ödemeyi kabul etmesini her zaman isteyebilir. Bir borca birden çok kişinin kefil olması durumunda alacaklı, kefillerden biri tarafından yapılacak kısmi ödemeyi, bunu öneren kefile düşen paydan az olmamak koşuluyla, kabul etmek zorundadır.
Alacaklı haklı bir sebep olmaksızın ödemeyi kabul etmekten kaçınırsa, kefil borcundan kurtulur; birlikte müteselsil kefalette ise, kefillerin sorumluluğu kendilerine düşen pay miktarınca azalır.
Alacaklının rızası varsa kefil, asıl borcu muaccel olmasından önce de ödeyebilir. Ancak, bu durumda kefil, asıl borçluya karşı rücu hakkını borcun muaccel olmasından önce kullanamaz.
f. Bildirim, iflasta ve konkordatoda kayıt – Madde 594
Asıl borçlu, anaparanın veya yarım yıllık döneme ait faizin ödenmesinde ya da yıldan yıla yapılması öngörülen anapara ödemelerinde altı ay gecikirse, alacaklının durumu kefile bildirmesi gerekir. İstek hâlinde alacaklı, her zaman asıl borcun kapsamı hakkında kefile bilgi vermek zorundadır.
Asıl borçlunun iflasına karar verilmiş veya borçlu konkordato istemişse alacaklı, alacağını kaydettirmek ve haklarının korunması için gerekeni yapmak zorundadır. Alacaklının, borçlunun iflas ettiğini veya borçluya konkordato mehli verildiğini öğrendiği anda, durumu kefile bildirmesi gerekir.
Alacaklı, yukarıdaki fıkralarda öngörülen gereklerden birini yerine getirmezse, bundan dolayı kefilin uğradığı zarar miktarınca ona karşı haklarını kaybeder.
2. Kefil ile borçlu arasındaki ilişki
a. Güvence verilmesini ve borçtan kurtarılmasını isteme hakkı – Madde 595
Kefil, aşağıdaki durumlarda asıl borçludan güvence verilmesini ve borç muaccel olmuşsa, borçtan kurtarılmasını isteyebilir:
1. Asıl borçlu, kefile karşı üstlendiği yükümlülüklere, özellikle belli bir süre içinde kendisini borçtan kurtarma vaadine aykırı davranmışsa.
2. Asıl borçlu temerrüde düşmüşse veya yerleşim yerini diğer bir ülkeye nakletmesi yüzünden takibat önemli ölçüde güçleşmişse.
3. Asıl borçlunun mali durumunun kötüleşmesi, güvencelerin değer kaybetmesi veya borçlunun kusuru sonucunda kefil için mevcut tehlike, kefaletin yapıldığı tarihe göre önemli ölçüde artmışsa.
b. Kefilin rücu hakkı – Madde 596
Kefil, alacaklıya ifada bulunduğu ölçüde, onun haklarına halef olur. Kefil, bu hakları asıl borç muaccel olunca kullanabilir.
Kefil, aksi kararlaştırılmamışsa, rehin hakları ile aynı alacak için sağlanmış diğer güvencelerden sadece kefalet anında var olan veya bizzat asıl borçlu tarafından, sonradan özellikle bu alacak için verilmiş bulunanlara halef olur. Alacaklıya kısmen ifada bulunan kefil, rehin hakkının sadece bunu karşılayan kısmına halef olur. Alacaklının rehin konusu üzerinde geriye kalan alacak hakkı, kefilin rehin hakkından ön sırada gelir.
Kefil ile asıl borçlu arasındaki hukuki ilişkiden doğan istem ve def’iler saklıdır.
Bir alacağın güvencesini oluşturan rehin paraya çevrildiği veya borç rehin veren malik tarafından ödendiği takdirde malik, kefile karşı rücu hakkını, ancak kefil ile kendisi arasında böyle bir anlaşma varsa ya da rehin sonradan bir üçüncü kişi tarafından verilmişse kullanabilir.
Kefilin rücu hakkına ilişkin zamanaşımı, kefilin alacaklıya ifada bulunduğu anda işlemeye başlar.
Kefil, dava hakkı vermeyen veya yanılma ya da ehliyetsizlik sebebiyle asıl borçluyu bağlamayan bir borç için ödemede bulunduğu takdirde, asıl borçluya karşı rücu hakkına sahip değildir. Ancak, kefil zamanaşımına uğramış bir asıl borçtan sorumlu olmayı borçlunun vekili sıfatıyla üstlenmişse asıl borçlu, ona karşı vekâlet sözleşmesi hükümleri uyarınca sorumlu olur.
c. Kefilin bildirim yükü – Madde 597
Borcu tamamen veya kısmen ödeyen kefil, durumu borçluya bildirmek zorundadır.
Kefil, bu bildirimde bulunmazsa ve ödemeyi bilmeyen veya bilmesi gerekmeyen borçlu da alacaklıya ifada bulunursa, rücu hakkını kaybeder.
Kefilin, alacaklıya karşı sebepsiz zenginleşmeden doğan dava hakkı saklıdır.
D. Sona ermesi
I. Kanun gereğince – Madde 598
Hangi sebeple olursa olsun, asıl borç sona erince, kefil de borcundan kurtulur.
Borçlu ve kefil sıfatı aynı kişide birleşmiş olursa, alacaklı için kefaletten doğan özel yararlar saklı kalır.
Bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefalet, buna ilişkin sözleşmenin kurulmasından başlayarak on yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkar.
Kefalet, on yıldan fazla bir süre için verilmiş olsa bile, uzatılmış veya yeni bir kefalet verilmiş olmadıkça kefil, ancak on yıllık süre doluncaya kadar takip edilebilir.
Kefalet süresi, en erken kefaletin sona ermesinden bir yıl önce yapılmak kaydıyla, kefilin kefalet sözleşmesinin şekline uygun yazılı açıklamasıyla, azamî on yıllık yeni bir dönem için uzatılabilir.
II. Kefaletten dönme – Madde 599
Gelecekte doğacak bir borca kefalette, borçlunun borcun doğumundan önceki mali durumu, kefalet sözleşmesinin yapılmasından sonra önemli ölçüde bozulmuşsa veya mali durumunun, kefalet sırasında kefilin iyiniyetle varsaydığından çok daha kötü olduğu ortaya çıkmışsa, kefil alacaklıya yazılı bir bildirimde bulunarak, borç doğmadığı sürece her zaman kefalet sözleşmesinden dönebilir.
Kefil, alacaklının kefalete güvenmesi sebebiyle uğradığı zararı gidermekle yükümlüdür.
III. Süreli kefalette – Madde 600
Süreli kefalette kefil, sürenin sonunda borcundan kurtulur.
IV. Süreli olmayan kefalette – Madde 601
Süreli olmayan kefalette kefil, asıl borç muaccel olunca, adi kefalette her zaman ve müteselsil kefalette ise, kanunun öngördüğü hâllerde, alacaklıdan, bir ay içinde borçluya karşı dava ve takip haklarını kullanmasını, varsa rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçmesini ve ara vermeden takibe devam etmesini isteyebilir.
Borç, alacaklının borçluya yapacağı bildirim sonucunda muaccel olacaksa kefil, kefalet sözleşmesinin kurulduğu tarihten bir yıl sonra alacaklıdan, bu bildirimi yapmasını ve borç bu suretle muaccel olunca, yukarıdaki fıkra hükümleri uyarınca takip ve dava haklarını kullanmasını isteyebilir.
Alacaklı, kefilin bu istemlerini yerine getirmezse, kefil borcundan kurtulur.
V. Çalışanlara kefalette – Madde 602
Çalışanlara süreli olmayan kefalette kefil, her üç yılda bir, ertesi yılın sonunda geçerli olmak üzere sözleşmeyi feshettiğini bildirebilir.
E. Uygulama alanı – Madde 603
Kefaletin şekline, kefil olma ehliyetine ve eşin rızasına ilişkin hükümler, gerçek kişilerce, kişisel güvence verilmesine ilişkin olarak başka ad altında yapılan diğer sözleşmelere de uygulanır.
Türk Borçlar Kanunu Son Hükümleri
Türk Medenî Kanunu ile ilişkisi – Madde 646
Bu Kanun, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun Beşinci Kitabı olup, onun tamamlayıcısıdır.
Yürürlükten kaldırılan Kanun – Madde 647
22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır.
Geçici Madde 1
(Ek:8/6/2022-7409/4 md.)
Konut kiraları bakımından bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih ilâ 1/7/2023 (bu tarih dâhil) tarihleri arasında yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmalar, bir önceki kira yılına ait kira bedelinin yüzde yirmi beşini geçmemek koşuluyla geçerlidir. Bir önceki kira yılının tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranının yüzde yirmi beşin altında kalması halinde değişim oranı geçerlidir. Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır. Bu oranları geçecek şekilde yapılan sözleşmeler, fazla miktar yönünden geçersizdir. Bu fıkra hükmü, 344 üncü maddenin ikinci fıkrası uyarınca hâkim tarafından verilecek kararlar bakımından da uygulanır.
Geçici Madde 2
(Ek: 14/7/2023-7456/23 md.)
Konut kiraları bakımından 2/7/2023 ilâ 1/7/2024 (bu tarihler dâhil) tarihleri arasında yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmalar, bir önceki kira yılına ait kira bedelinin yüzde yirmi beşini geçmemek koşuluyla geçerlidir. Bir önceki kira yılının tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranının yüzde yirmi beşin altında kalması halinde değişim oranı geçerlidir. Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır. Bu oranları geçecek şekilde yapılan sözleşmeler, fazla miktar yönünden geçersizdir. Bu fıkra hükmü, 344 üncü maddenin ikinci fıkrası uyarınca hâkim tarafından verilecek kararlar bakımından da uygulanır.
Yürürlük – Madde 648
Bu Kanun 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme – Madde 649
Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na İşlenemeyen Hükümler
1- 31/3/2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanunun hükmüdür:
Geçici Madde 2
(Değişik: 4/7/2012-6353/53 md.)
Kiracının Türk Ticaret Kanununda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 342, 343, 344, 346 ve 354 üncü maddeleri 1/7/2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanmaz. Bu halde, kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümleri tatbik olunur. Kira sözleşmelerinde hüküm olmayan hallerde mülga Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Bölüm Başlıkları
-
Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri
-
Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
Birinci Kısım: Genel Hükümler
Birinci Bölüm: Borç İlişkisinin Kaynakları
Birinci Ayırım: Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 1 ila 48. maddeler
-
Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri
-
Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
Birinci Kısım: Genel Hükümler
Birinci Bölüm: Borç İlişkisinin Kaynakları
İkinci Ayırım: Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri
Üst başlığı altında düzenlenen 49 ila 76. maddeler
-
Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Borç İlişkileri
-
Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Borç İlişkileri
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
Birinci Kısım: Genel Hükümler
Birinci Bölüm: Borç İlişkisinin Kaynakları
Üçüncü Ayırım: Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Borç İlişkileri
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 77 ila 82. maddeler
-
Borç İlişkisinin Hükümleri: Borçların İfası
-
Borç İlişkisinin Hükümleri: Borçların İfası
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
Birinci Kısım: Genel Hükümler
İkinci Bölüm: Borç İlişkisinin Hükümleri
Birinci Ayırım: Borçların İfası
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 83 ila 111. maddeler
-
Borçların İfa Edilmemesinin Sonuçları
-
Borçların İfa Edilmemesinin Sonuçları
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
Birinci Kısım: Genel Hükümler
İkinci Bölüm: Borç İlişkisinin Hükümleri
İkinci Ayırım: Borçların İfa Edilmemesinin Sonuçları
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 112 ila 126. maddeler
-
Borç İlişkilerinin Üçüncü Kişilere Etkisi
-
Borç İlişkilerinin Üçüncü Kişilere Etkisi
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
Birinci Kısım: Genel Hükümler
İkinci Bölüm: Borç İlişkisinin Hükümleri
Üçüncü Ayırım: Borç İlişkilerinin Üçüncü Kişilere Etkisi
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 127 ila 130. maddeler
-
Borçların ve Borç İlişkilerinin Sona Ermesi
-
Borçların ve Borç İlişkilerinin Sona Ermesi
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
Birinci Kısım: Genel Hükümler
Üçüncü Bölüm: Borçların ve Borç İlişkilerinin Sona Ermesi, Zamanaşımı
Birinci Ayırım: Sona Erme Hâlleri
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 131 ila 145. maddeler
-
Zamanaşımı
-
Zamanaşımı
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
Birinci Kısım: Genel Hükümler
Üçüncü Bölüm: Borçların ve Borç İlişkilerinin Sona Ermesi, Zamanaşımı
İkinci Ayırım: Zamanaşımı
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 146 ila 161. maddeler
-
Borç İlişkilerinde Özel Durumlar: Teselsül
-
Borç İlişkilerinde Özel Durumlar: Teselsül
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
Birinci Kısım: Genel Hükümler
Dördüncü Bölüm: Borç İlişkilerinde Özel Durumlar
Birinci Ayırım: Teselsül
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 162 ila 169. maddeler
-
Bağlanma Parası, Cayma Parası ve Ceza Koşulu
-
Bağlanma Parası, Cayma Parası ve Ceza Koşulu
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
Birinci Kısım: Genel Hükümler
Dördüncü Bölüm: Borç İlişkilerinde Özel Durumlar
Üçüncü Ayırım: Bağlanma Parası, Cayma Parası ve Ceza Koşulu
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 177 ila 182. maddeler
-
Alacağın Devri
-
Alacağın Devri
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
Birinci Kısım: Genel Hükümler
Beşinci Bölüm: Borç İlişkilerinde Taraf Değişiklikleri
Birinci Ayırım: Alacağın Devri
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 183 ila 194. maddeler
-
Borcun Üstlenilmesi
-
Borcun Üstlenilmesi
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
Birinci Kısım: Genel Hükümler
Beşinci Bölüm: Borç İlişkilerinde Taraf Değişiklikleri
İkinci Ayırım: Borcun Üstlenilmesi
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 195 ila 204. maddeler
-
Sözleşmenin Devri ve Sözleşmeye Katılma
-
Sözleşmenin Devri ve Sözleşmeye Katılma
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
Birinci Kısım: Genel Hükümler
Beşinci Bölüm: Borç İlişkilerinde Taraf Değişiklikleri
Üçüncü Ayırım: Sözleşmenin Devri ve Sözleşmeye Katılma
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 205 ila 206. maddeler
-
Satış Sözleşmesi: Genel Hükümler
-
Satış Sözleşmesi: Genel Hükümler
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Birinci Bölüm: Satış Sözleşmesi
Birinci Ayırım: Genel Hükümler
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 207 ila 208. maddeler
-
Taşınır Satışı
-
Taşınır Satışı
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Birinci Bölüm: Satış Sözleşmesi
İkinci Ayırım: Taşınır Satışı
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 209 ila 236. maddeler
-
Taşınmaz Satışı ve Satış İlişkisi Doğuran Haklar
-
Taşınmaz Satışı ve Satış İlişkisi Doğuran Haklar
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Birinci Bölüm: Satış Sözleşmesi
Üçüncü Ayırım: Taşınmaz Satışı ve Satış İlişkisi Doğuran Haklar
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 237 ila 246. maddeler
-
Bazı Satış Türleri
-
Bazı Satış Türleri
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Birinci Bölüm: Satış Sözleşmesi
Dördüncü Ayırım: Bazı Satış Türleri
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 247 ila 281. maddeler
-
Bağışlama Sözleşmesi
-
Bağışlama Sözleşmesi
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Üçüncü Bölüm: Bağışlama Sözleşmesi
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 285 ila 298. maddeler
-
Kira Sözleşmesi
-
Kira Sözleşmesi
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Dördüncü Bölüm: Kira Sözleşmesi
Birinci Ayırım: Genel Hükümler
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 299 ila 338. maddeler
-
Konut ve Çatılı İşyeri Kiraları
-
Konut ve Çatılı İşyeri Kiraları
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Dördüncü Bölüm: Kira Sözleşmesi
İkinci Ayırım: Konut ve Çatılı İşyeri Kiraları
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 339 ila 356. maddeler
-
Ürün Kirası
-
Ürün Kirası
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Dördüncü Bölüm: Kira Sözleşmesi
Üçüncü Ayırım: Ürün Kirası
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 357 ila 378. maddeler
-
Ödünç Sözleşmeleri
-
Ödünç Sözleşmeleri
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Beşinci Bölüm: Ödünç Sözleşmeleri
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 379 ila 392. maddeler
-
Genel Hizmet Sözleşmesi
-
Genel Hizmet Sözleşmesi
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Altıncı Bölüm: Hizmet Sözleşmeleri
Birinci Ayırım: Genel Hizmet Sözleşmesi
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 393 ila 447. maddeler
-
Pazarlamacılık Sözleşmesi
-
Pazarlamacılık Sözleşmesi
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Altıncı Bölüm: Hizmet Sözleşmeleri
İkinci Ayırım: Pazarlamacılık Sözleşmesi
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 448 ila 460. maddeler
-
Evde Hizmet Sözleşmesi
-
Evde Hizmet Sözleşmesi
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Altıncı Bölüm: Hizmet Sözleşmeleri
Üçüncü Ayırım: Evde Hizmet Sözleşmesi
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 461 ila 469. maddeler
-
Eser Sözleşmesi
-
Eser Sözleşmesi
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Yedinci Bölüm: Eser Sözleşmesi
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 470 ila 486. maddeler
-
Yayım Sözleşmesi
-
Yayım Sözleşmesi
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Sekizinci Bölüm: Yayım Sözleşmesi
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 487 ila 501. maddeler
-
Vekâlet Sözleşmesi
-
Vekâlet Sözleşmesi
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Dokuzuncu Bölüm: Vekâlet İlişkileri
Birinci Ayırım: Vekâlet Sözleşmesi
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 502. ila 514. maddeler
-
Kredi Mektubu ve Kredi Emri
-
Kredi Mektubu ve Kredi Emri
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Dokuzuncu Bölüm: Vekâlet İlişkileri
İkinci Ayırım: Kredi Mektubu ve Kredi Emri
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 515. ila 519. maddeler
-
Simsarlık Sözleşmesi
-
Simsarlık Sözleşmesi
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Dokuzuncu Bölüm: Vekâlet İlişkileri
Üçüncü Ayırım: Simsarlık Sözleşmesi
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 520. ila 525. maddeler
-
Vekâletsiz İşgörme
-
Vekâletsiz İşgörme
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Onuncu Bölüm: Vekâletsiz İşgörme
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 526. ila 531. maddeler
-
Komisyon Sözleşmesi
-
Komisyon Sözleşmesi
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Onbirinci Bölüm: Komisyon Sözleşmesi
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 532. ila 546. maddeler
-
Ticari Temsilciler, Ticari Vekiller
-
Ticari Temsilciler, Ticari Vekiller
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Onikinci Bölüm: Ticari Temsilciler, Ticari Vekiller ve Diğer Tacir Yardımcıları
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 547. ila 554. maddeler
-
Havale
-
Havale
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Onüçüncü Bölüm: Havale
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 555. ila 560. maddeler
-
Saklama Sözleşmeleri
-
Saklama Sözleşmeleri
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Ondördüncü Bölüm: Saklama Sözleşmeleri
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 561. ila 580. maddeler
-
Kefalet Sözleşmesi
-
Kefalet Sözleşmesi
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Onbeşinci Bölüm: Kefalet Sözleşmesi
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 581. ila 603. maddeler
-
Kumar ve Bahis
-
Kumar ve Bahis
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Onaltıncı Bölüm: Kumar ve Bahis
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 604. ila 606. maddeler
-
Ömür Boyu Gelir Sözleşmesi
-
Ömür Boyu Gelir Sözleşmesi
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Onyedinci Bölüm: Ömür Boyu Gelir ve Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmeleri
Birinci Ayırım: Ömür Boyu Gelir Sözleşmesi
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 607. ila 610. maddeler
-
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi
-
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Onyedinci Bölüm: Ömür Boyu Gelir ve Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmeleri
İkinci Ayırım: Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 611. ila 619. maddeler
-
Adi Ortaklık Sözleşmesi
-
Adi Ortaklık Sözleşmesi
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
İkinci Kısım: Özel Borç İlişkileri
Onyedinci Bölüm: Adi Ortaklık Sözleşmesi
Üst Başlığı Altında Düzenlenen 620. ila 649. maddeler
Kayseri Borçlar Hukuku Avukatı
Dava sürecinde etkin bir temsil için hukuk alanında deneyimli ve güncel mevzuat ile içtihatlara hakim bir avukattan hukuki destek almanız büyük önem arz etmektedir. Borçlar hukuku, sigorta ve tazminat hukuku alanında yetkin, maddi ve manevi tazminat davalarında uzman avukat kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz, savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek hukuk davalarında sürece katılan taraflara avukatlık, arabuluculuk ve hukuki danışmanlık hizmeti vermekte ve taraflara hukuki yardım sunmaktadır.
Dava sırasında herhangi bir mağduriyete ve hak kaybına uğramamak için güncel mevzuat ve Yargıtay kararlarının takip edilmesi önem arz etmektedir. Gerekli başvuru veya itirazların zamanında ve usulüne uygun yapılması ve herhangi bir hak kaybı yaşanmaması açısından alanında uzman bir avukattan hukuki yardım almaları faydalı olacaktır.
Kayseri borçlar hukuku avukatı arıyorsanız 15 yılı aşkın deneyimi ile avukat kadromuzdan dava süreci, hukuki statünüz, haklarınız ile dava ücret ve masrafları konusunda ön bilgi alabilir; detaylı bilgi ve tüm sorularınız için bizimle iletişime geçebilir veya yüz yüze görüşmek için Zülküf Arslan Hukuk Büromuzu ziyaret edebilirsiniz.