
Hayata Karşı Suçlar: Kasten Öldürme, İntihara Yönlendirme ve Taksirle Öldürme
Türk Ceza Kanunu
Kanun Numarası: 5237 Kabul Tarihi: 26/9/2004 Yayımlandığı Resmî Gazete Tarihi: 12/10/2004 Sayısı: 25611
Bu Kanunun yürürlük ve uygulama şekli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununa çeşitli mevzuatta yapılan atıflarla ilgili olarak 4/11/2004 tarihli ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a bakınız.
İkinci Kitap: Özel Hükümler
İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar
Birinci Bölüm: Hayata Karşı Suçlar
Kasten öldürme – Madde 81
(1) Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
Madde Gerekçesi
Maddede kasten öldürme suçunun temel şekli tanımlanmıştır. Maddede yapılan düzenlemeyle, 765 sayılı Türk Ceza Kanunundan farklı olarak, suçun temel şekli açısından müebbet hapis cezası öngörülmüştür. Bu düzenlemeyle, kişinin hayat hakkına verilen önem vurgulanmıştır.
Nitelikli haller – Madde 82
(1) Kasten öldürme suçunun;
a) Tasarlayarak,
b) Canavarca hisle veya eziyet çektirerek,
c) Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle,
d) Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş, boşandığı eş veya kardeşe karşı,
8/7/2021 tarihli ve 7331 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle, bu bentte yer alan “eş” ibaresi “eş, boşandığı eş” şeklinde değiştirilmiştir.
e) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
f) (Değişik:12/5/2022-7406/2 md.) Kadına karşı,
g) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
h) Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla,
29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle bu bentte yer alan “kolaylaştırmak” ibaresinden sonra gelmek üzere “ya da yakalanmamak” ibaresi eklenmiştir.
i) (Ek:29/6/2005 – 5377/9 md.)Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle,
j) Kan gütme saikiyle,
k) Töre saikiyle,
İşlenmesi halinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
Madde Gerekçesi
Maddede, kasten öldürme suçunun, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren nitelikli hâlleri belirlenmiştir. Söz konusu suçun seçimlik olarak belirlenen bu nitelikli şekilleri, bentler hâlinde sıralanmıştır.
(a) bendinde, kasten öldürme suçunun tasarlayarak işlenmesi, bir nitelikli hâl olarak kabul edilmiştir.
(b) bendinde, öldürme suçunun canavarca hisle veya eziyet çektirerek işlenmesi bir nitelikli hâl olarak öngörülmüştür. Bent kapsamında iki seçimlik harekete yer verilmiştir.
Kişinin acıma hissi olmaksızın bir başkasını öldürmesi hâlinde canavarca hisle öldürme söz konusudur. Canavarca hisle öldürmenin arzettiği özellik, öldürmenin vahşi bir yöntemle gerçekleştirilmesidir. Kişinin yakılarak, uyurken kulağının içine kızgın yağ dökülerek ya da vücudu parçalanarak öldürülmesi, buna örnek olarak gösterilebilir.
Bu bentte yer verilen ikinci seçimlik hareket ise, kişiye eziyet çektirilerek öldürülmesidir. Bu durumda, kişi hemen değil, belli bir süreç içinde acı çektirilerek öldürülmektedir. Örneğin kişiye gözleri çıkarılarak, kulağı ve sair organları kesilerek acı çektirilmekte ve sonuçta öldürülmektedir.
(c) bendinde ise, öldürmenin genel tehlike yaratmak ya da tehlikeli araçlar kullanılmak suretiyle işlenmesi, bu suçun nitelikli hâli olarak tanımlanmıştır. Genel tehlike yaratmak, başlı başına bir suç oluşturmaktadır. Genel tehlikeye sebebiyet verme suçunun oluşabilmesi için ölüm veya yaralama ya da malvarlığına zarar verme gibi bir neticenin meydana gelmesi gereksizdir. Bu nedenle, kasten öldürme suçunun genel tehlike yaratmak suretiyle işlenmesi hâlinde, hem genel tehlike yaratma suçu hem de kasten öldürme suçu birlikte gerçekleşmiş olmaktadır. Fikri içtima hükümleri uygulanmak suretiyle bu durumda kişiye daha ağır cezayı gerektiren kasten öldürme suçundan dolayı cezaya hükmetmek gerekecektir. Ancak, bu bent hükmüyle söz konusu durum, kasten öldürme suçunun nitelikli hâli olarak kabul edilmiştir.
(d) bendinde ise, kasten öldürme suçunun belli akrabalık ilişkisi içinde bulunulan kişilere yani üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı işlenmesi, bu suçun diğer bir nitelikli hâli olarak tanımlanmıştır.
(e) bendinde, kasten öldürme suçunun çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi, bu suç açısından bir nitelikli hâl olarak öngörülmüştür. Çocuk olması veya ileri yaşı, hastalığı, malûllüğü veya ruhî veya fizik güçsüzlüğü nedeniyle kendini korumaktan âciz bir kimseye karşı fiilin işlenmesi, gerek faildeki ahlâkî kötülüğün mefruz çokluğu gerek fiilin icrasındaki kolaylık dolayısıyla, nitelikli hâl sayılmıştır.
(f) bendinde ise, kasten öldürme suçunun gebe olduğu bilinen kadına karşı işlenmesi bir nitelikli unsur olarak kabul edilmiştir. Suçun gebe kadına karşı işlenmesi hâlinde iki hayata son verilmektedir. Bu nedenle, belirtilen durumda faile daha ağır ceza verilmesi öngörülmüştür. Failin söz konusu nitelikli unsur dolayısıyla sorumlu tutulabilmesi için, mağdurun gebe olduğunu bilmesi gerekir; yani suçun bu nitelikli unsuru açısından failin doğrudan kastla hareket etmesi gerekir.
(g) bendinde, suçun kamu görevlisine karşı ve görevini yerine getirmesi dolayısıyla işlenmesi, bu suçun nitelikli hâli olarak kabul edilmiştir. Suçun salt kamu görevlisine karşı işlenmesi yeterli değildir; mağdurun, görevinin gereklerine uygun davranılması dolayısıyla öldürülmesi gerekir. Hatta, kamu görevliliği sıfatı sona ermiş olsa bile, kişinin kamu görevinin gereklerine uygun davranması dolayısıyla öldürülmesi hâlinde de bu nitelikli unsur oluşacaktır.
(h) bendinde, bu suçun güdülen amaç itibarıyla nitelikli hâline yer verilmiştir. İşlenmiş olan bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmekte olan bir suçun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla, kişi öldürüldüğünde, amaç suç araç suç ilişkisi söz konusudur. Suçun bu nitelikli hâlinin oluşabilmesi için, belirtilen amaçlarla bir kişinin öldürülmesi yeterlidir; öldürmek suçuyla amaçlananın gerçekleşmesi gerekmez. Bu nedenle, örneğin bir banka soygununu gerçekleştirebilmek amacıyla öldürme suçunun işlenmesi hâlinde, fail hakkında bu nitelikli unsur dolayısıyla cezaya hükmedilecektir. Banka soygununun gerçekleşmesi hâlinde, failin ayrıca bu suçtan dolayı da cezalandırılması gerekir. Başka bir deyişle, bu gibi durumlarda gerçek içtima kurallarını uygulamak gerekir.
(i) bendine göre; yerleşmiş Yargıtay kararlarında da kabul edildiği üzere, kan gütme saikiyle öldürme hâlinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmedilmesi, fiilin sadece kan gütme saikine bağlı olarak işlenmiş olması hâlinde söz konusu olabilecektir. Ancak, belirtilmelidir ki, haksız tahrikin koşullarının bulunduğu hâllerde, bu bent hükmü uygulanamaz.
Nihayet, (j) bendine göre; töre saikiyle öldürme hâlinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmedilecektir. Ancak, bu hükmün uygulanabilmesi için, somut olayda haksız tahrikin koşullarının bulunmaması gerekir.
Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi – Madde 83
(1) Kişinin yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı gerçekleştirmemesi dolayısıyla meydana gelen ölüm neticesinden sorumlu tutulabilmesi için, bu neticenin oluşumuna sebebiyet veren yükümlülük ihmalinin icrai davranışa eşdeğer olması gerekir.
(2) İhmali ve icrai davranışın eşdeğer kabul edilebilmesi için, kişinin;
a) Belli bir icrai davranışta bulunmak hususunda kanuni düzenlemelerden veya sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğünün bulunması,
b) Önceden gerçekleştirdiği davranışın başkalarının hayatı ile ilgili olarak tehlikeli bir durum oluşturması,
gerekir.
(3) Belli bir yükümlülüğün ihmali ile ölüme neden olan kişi hakkında, temel ceza olarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar, diğer hallerde ise on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, cezada indirim de yapılmayabilir.
Madde Gerekçesi
Madde metninde kasten öldürme suçunun ihlâli davranışla işlenmesi düzenlenmiştir. İhmal, kişiye belli bir icraî davranışta bulunma yükümlülüğünün yüklendiği hâllerde, bu yükümlülüğe uygun davranılmamasıdır. Belli bir icraî davranışta bulunma yükümlülüğüne aykırı olarak bu davranışın gerçekleştirilmemesi sonucunda, bir insan ölmüş olabilir. Örneğin, bir sağlık kuruluşunda görev yapan tabip, durumu acil olan bir hastaya müdahale etmez ve sonuçta hasta ölür.
İhmali davranışla sebebiyet verilen ölüm neticesinden dolayı sorumlu tutulabilmek için, neticeyi önlemek hususunda soyut bir ahlakî yükümlülüğün varlığı yeterli değildir; bu hususta hukukî bir yükümlülüğün varlığı gereklidir.
Neticeyi önleme yükümlülüğü, bazı durumlarda koruma ve gözetim yükümlülüğüne dayanmaktadır. Bu yükümlülüğün kaynağı önce kanundur. Kişilere belli durumlarda belli bir yönde icraî davranışta bulunma konusunda kanunla yükümlülük yüklenmektedir. Örneğin velayet ilişkisinin gereği olarak ana ve babanın çocukları üzerinde koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunmaktadır. (22.11.2001 tarih ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, madde 335 vd.). Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi, başlı başına bir haksızlık ifade etmektedir.
Koruma ve gözetim yükümlülüğünün iradî biçimde üstlenilmesi, neticeyi önleme yükümlülüğünün ikinci bir kaynağını oluşturmaktadır. Bir başka ifadeyle, koruma ve gözetim yükümlülüğü, bir sözleşme ilişkisinden kaynaklanabilir.
Bu konudaki üçüncü grubu, öngelen tehlikeli fiilden kaynaklanan neticeyi önleme yükümlülüğü oluşturmaktadır. Örneğin, taksirle bir trafik kazasına neden olan kişi, kaza sonucunda yaralanan kişilerin bir an önce tedavi edilmelerini sağlama konusunda bir yükümlülük altına girmektedir. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi sonucunda yaralı kişinin ölmesi hâlinde, bu neticeden dolayı kazaya sebebiyet veren kişiyi de sorumlu tutmak gerekir.
Kasten öldürme suçu gibi, kanunî tanımında belli bir fiilin icrasının yanı sıra bir neticeye de unsur olarak yer verilmiş olan suçlarda, söz konusu netice, ihmali bir davranışla da gerçekleştirilebilir. Bu itibarla, bir sağlık kuruluşunda görev yapan tabibin, durumu acil olan bir hastaya müdahale etmemesi sonucunda hastanın ölmesi hâlinde; ihmalî davranışla öldürme suçunun işlendiğini kabul etmek gerekir. Ancak, ihmalî davranışla öldürme suçu, kasten işlenebileceği gibi taksirle de işlenebilir. Belli bir yönde icraî davranışta bulunma yükümlülüğü altında bulunan kişi, bu yükümlülüğün gereği olan icraî davranışta bulunmaması sonucunda bir insanın ölebileceğini öngörmüş ise, olası kastla işlenmiş olan öldürme suçunun oluştuğunu kabul etmek gerekir. Buna karşılık, belli bir yönde icraî davranışta bulunma yükümlülüğü altında bulunan kişi, bu yükümlülüğe aykırı davrandığının bilincinde olduğu hâlde, bunun sonucunda bir insanın ölebileceğini objektif özen yükümlülüğüne aykırı olarak öngörmemiş ise; taksirle işlenmiş öldürme suçundan dolayı sorumlu tutulmak gerekir.
Maddenin ikinci fıkrasında, kasten öldürme suçunun ihmali davranışla işlenmesi hâlinde, suçun icrai davranışla işlenmesine nazaran temel cezada indirim yapılmasına ilişkin olarak mahkemeye takdir yetkisi tanınmıştır.
İntihara yönlendirme – Madde 84
(1) Başkasını intihara azmettiren, teşvik eden, başkasının intihar kararını kuvvetlendiren ya da başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) İntiharın gerçekleşmesi durumunda, kişi dört yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Başkalarını intihara alenen teşvik eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Mülga ikinci cümle: 29/6/2005 – 5377/10 md.)
(4) İşlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler, kasten öldürme suçundan sorumlu tutulurlar.
Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrasında bir başkasını intihara azmettirme, teşvik etme, başkasının intihar kararını kuvvetlendirme ya da başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım etme fiilleri, seçimlik hareketli bir suç olarak tanımlanmaktadır.
Canlı türü olarak insan, hayatını sürdürme konusunda bir içgüdüye sahiptir. Ancak, algılama yeteneğinin olmaması nedeniyle veya yakalandığı hastalıktan kaynaklanan acı ve ızdırabın etkisiyle kişide hayatını sona erdirmeye yönelik bir eğilim ortaya çıkabilir ve bunu bir irade açıklamasıyla ortaya koyabilir. Belirtmek gerekir ki, kişinin bu şartlar altında hayatını sona erdirme yönündeki iradesinin hukukî geçerliliği söz konusu değildir. Başka bir deyişle, belirtilen durumlarda hukuken muteber bir iradeden söz etmek mümkün değildir.
Ahlaken tasvip edilmeyen bir tasarruf olan intihar veya intihara teşebbüs olgusu, bizatihi cezalandırılabilir bir davranış niteliği taşımamaktadır. Buna karşılık, bir başkasını intihara azmettiren, teşvik eden, başkasının intihar kararını kuvvetlendiren ya da başkasının intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kişinin bu fiilleri cezalandırılabilir niteliktedir.
Başlı başına cezalandırılabilir bir fiil olarak intihara yardım, esas itibarıyla icraî davranışla gerçekleştirilebilir. Ancak, intiharı önleme konusunda hukukî yükümlülük altında bulunan kişinin, bir intihar olgusuyla karşı karşıya olmasına rağmen, bu intihar girişimini engellememesi, bu girişim karşısında kayıtsız davranması; intihara ihmali davranışla yardım olarak nitelendirilmek gerekir. Ancak, bunun için, kişinin intiharı önleme konusunda hukukî bir yükümlülüğünün olması gerekir.
Maddenin ikinci fıkrasında, intihara teşvik veya yardım suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâli düzenlenmiştir. İntihara teşvik veya yardımın cezalandırılabilmesi için, kişinin intihar etmesi şart değildir. Teşvik veya yardım sonucunda intiharın gerçekleşmesi durumunda, söz konusu fıkraya göre cezanın artırılması gerekmektedir.
Üçüncü fıkrada, başkalarını intihara alenen teşvik edilmesi, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu suçun oluşabilmesi için, belli bir kişinin muhatap alınması gerekmemektedir. Aleniyet için aranan temel ölçüt, fiilin, gerçekleştiği koşullar itibarıyla belirli olmayan ve birden fazla kişiler tarafından algılanabilir olmasıdır. Keza, aleniyetin basın ve yayın yoluyla gerçekleşmesi durumunda artırma oranı ayrıca düzenlenmektedir.
Maddenin son fıkrasında, işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan veya ortadan kaldırılan kişileri intihara sevk edenlerle, cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişileri intihara mecbur edenler, kasten öldürme suçundan sorumlu tutulacağı kabul edilmiştir. Aslında, bu durumda kasten öldürme suçu, mağdurun kendisinin araç olarak kullanılması suretiyle, yani dolaylı faillik şeklinde işlenmektedir.
Taksirle öldürme – Madde 85
(1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
31/3/2005 tarihli ve 5328 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle bu maddede yer alan “üç yıldan” ibareleri, “iki yıldan” şeklinde değiştirilmiştir.
Madde Gerekçesi
Madde metninde, taksirle öldürme suçu tanımlanmıştır. “Genel Hükümler” başlıklı Birinci Kitapta yer alan taksire ilişkin hükümler, bu suç açısından da geçerlidir.
Maddenin ikinci fıkrasına göre; fiilin, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla insanın ölümüyle birlikte, bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması hâli, birinci fıkraya göre daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektiren neden oluşturmaktadır.
Dokuzuncu Bölüm: Son Hükümler
Geçici Madde 1
(Ek: 11/4/2013-6459/14 md.)
(1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanunun 235 inci maddesinde yapılan değişiklik sebebiyle görülmekte olan davalarda görevsizlik kararı verilemez.
Yürürlük – Madde 344
(1) Bu Kanunun;
a) “İmar kirliliğine neden olma” başlıklı 184 üncü maddesi yayımı tarihinde,
b) “Çevrenin kasten kirletilmesi” başlıklı 181 inci maddesinin birinci fıkrası ile “Çevrenin taksirle kirletilmesi” başlıklı 182 nci maddesinin birinci fıkrası yayımı tarihinden itibaren iki yıl sonra,
c) Diğer hükümleri 1 Haziran 2005 tarihinde,
yürürlüğe girer.
Yürütme – Madde 345
(1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nu incelemek için aşağıda yer alan Bölüm Başlıklarına tıklayabilirsiniz.
-
Temel İlkeler ve Tanımlar
-
Temel İlkeler ve Tanımlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Birinci Kitap: Genel Hükümler
Birinci Kısım: Temel İlkeler, Tanımlar ve Uygulama Alanı
"Temel İlkeler ve Tanımlar" Başlıklı Birinci Bölümde Düzenlenen 1. ilâ 6. Maddeler
-
Kanunun Uygulama Alanı
-
Kanunun Uygulama Alanı
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Birinci Kitap: Genel Hükümler
Birinci Kısım: Temel İlkeler, Tanımlar ve Uygulama Alanı
"Kanunun Uygulama Alanı" Başlıklı İkinci Bölümde Düzenlenen 7. ilâ 19. Maddeler
-
Ceza Sorumluluğunun Şahsiliği
-
Ceza Sorumluluğunun Şahsiliği
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Birinci Kitap: Genel Hükümler
İkinci Kısım: Ceza Sorumluluğunun Esasları
"Ceza Sorumluluğunun Şahsiliği, Kast ve Taksir" Başlıklı Birinci Bölümde Düzenlenen 20. ilâ 23. Maddeler
-
Ceza Sorumluluğunu Kaldıran Nedenler
-
Ceza Sorumluluğunu Kaldıran Nedenler
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Birinci Kitap: Genel Hükümler
İkinci Kısım: Ceza Sorumluluğunun Esasları
"Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler" Başlıklı İkinci Bölümde Düzenlenen 24. ilâ 34. Maddeler
-
Suça Teşebbüs
-
Suça Teşebbüs
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Birinci Kitap: Genel Hükümler
İkinci Kısım: Ceza Sorumluluğunun Esasları
"Suça Teşebbüs" Başlıklı Üçüncü Bölümde Düzenlenen 35. ilâ 36. Maddeler
-
Suça İştirak
-
Suça İştirak
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Birinci Kitap: Genel Hükümler
İkinci Kısım: Ceza Sorumluluğunun Esasları
"Suça İştirak" Başlıklı Dördüncü Bölümde Düzenlenen 37. ilâ 41. Maddeler
-
Suçların İçtimaı
-
Suçların İçtimaı
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Birinci Kitap: Genel Hükümler
İkinci Kısım: Ceza Sorumluluğunun Esasları
"Suçların İçtimaı" Başlıklı Beşinci Bölümde Düzenlenen 42. ilâ 44. Maddeler
-
Yaptırımlar: Cezalar
-
Yaptırımlar: Cezalar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Birinci Kitap: Genel Hükümler
Üçüncü Kısım: Yaptırımlar
"Cezalar" Başlıklı Birinci Bölümde Düzenlenen 45. ilâ 52. Maddeler
-
Güvenlik Tedbirleri
-
Güvenlik Tedbirleri
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Birinci Kitap: Genel Hükümler
Üçüncü Kısım: Yaptırımlar
"Güvenlik Tedbirleri" Başlıklı İkinci Bölümde Düzenlenen 53. ilâ 60. Maddeler
-
Cezanın Belirlenmesi
-
Cezanın Belirlenmesi
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Birinci Kitap: Genel Hükümler
Üçüncü Kısım: Yaptırımlar
"Cezanın Belirlenmesi ve Bireyselleştirilmesi" Başlıklı Üçüncü Bölümde Düzenlenen 61. ilâ 63. Maddeler
-
Dava ve Cezanın Düşürülmesi
-
Dava ve Cezanın Düşürülmesi
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
Birinci Kitap: Genel Hükümler
Üçüncü Kısım: Yaptırımlar
"Dava ve Cezanın Düşürülmesi" Başlıklı Dördüncü Bölümde Düzenlenen 64. ilâ 75. Maddeler
-
Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçlar
-
Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Birinci Kısım: Uluslararası Suçlar
"Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçlar" Başlıklı Birinci Bölümde Düzenlenen 76. ilâ 78. Maddeler
-
Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti
-
Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Birinci Kısım: Uluslararası Suçlar
"Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti" Başlıklı İkinci Bölümde Düzenlenen 79. ilâ 80. Maddeler
-
Hayata Karşı Suçlar
-
Hayata Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar
"Hayata Karşı Suçlar" Başlıklı Birinci Bölümde Düzenlenen 81. ilâ 85. Maddeler
-
Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar
-
Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar
"Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar" Başlıklı İkinci Bölümde Düzenlenen 86. ilâ 93. Maddeler
-
İşkence ve Eziyet
-
İşkence ve Eziyet
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar
"İşkence ve Eziyet" Başlıklı Üçüncü Bölümde Düzenlenen 94. ilâ 96. Maddeler
-
Koruma, Gözetim Yükümlülüğünün İhlâli
-
Koruma, Gözetim Yükümlülüğünün İhlâli
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar
"Koruma, Gözetim, Yardım veya Bildirim Yükümlülüğünün İhlâli" Başlıklı Dördüncü Bölümde Düzenlenen 97. ilâ 98. Maddeler
-
Çocuk Düşürtme veya Kısırlaştırma
-
Çocuk Düşürtme veya Kısırlaştırma
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar
"Çocuk Düşürtme, Düşürme veya Kısırlaştırma" Başlıklı Beşinci Bölümde Düzenlenen 99. ilâ 101. Maddeler
-
Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar
-
Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar
"Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar" Başlıklı Altıncı Bölümde Düzenlenen 102. ilâ 105. Maddeler
-
Hürriyete Karşı Suçlar
-
Hürriyete Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar
"Hürriyete Karşı Suçlar" Başlıklı Yedinci Bölümünde Düzenlenen 106. ilâ 124. maddeleri
-
Şerefe Karşı Suçlar
-
Şerefe Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar
"Şerefe Karşı Suçlar" Başlıklı Sekizinci Bölümünde Düzenlenen 125. ilâ 131. maddeleri
-
Özel Hayata Karşı Suçlar
-
Özel Hayata Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar
"Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar" Başlıklı Dokuzuncu Bölümünde Düzenlenen 132. ilâ 140. maddeleri
-
Malvarlığına Karşı Suçlar
-
Malvarlığına Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
İkinci Kısım: Kişilere Karşı Suçlar
"Malvarlığına Karşı Suçlar" Başlıklı Onuncu Bölümünde Düzenlenen 141. ilâ 169. maddeleri
-
Genel Tehlike Yaratan Suçlar
-
Genel Tehlike Yaratan Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar
"Genel Tehlike Yaratan Suçlar" Başlıklı Birinci Bölümünde Düzenlenen 170. ilâ 180. maddeleri
-
Çevreye Karşı Suçlar
-
Çevreye Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar
"Çevreye Karşı Suçlar" Başlıklı İkinci Bölümünde Düzenlenen 181. ilâ 184. maddeleri
-
Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar
-
Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar
"Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar" Başlıklı Üçüncü Bölümünde Düzenlenen 185. ilâ 196. maddeleri
-
Kamu Güvenine Karşı Suçlar
-
Kamu Güvenine Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar
"Kamu Güvenine Karşı Suçlar" Başlıklı Dördüncü Bölümünde Düzenlenen 197. ilâ 212. maddeleri
-
Kamu Barışına Karşı Suçlar
-
Kamu Barışına Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar
"Kamu Barışına Karşı Suçlar" Başlıklı Beşinci Bölümünde Düzenlenen 213. ilâ 222. maddeleri
-
Ulaşım Araçlarına Karşı Suçlar
-
Ulaşım Araçlarına Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar
"Ulaşım Araçlarına veya Sabit Platformlara Karşı Suçlar" Başlıklı Altıncı Bölümünde Düzenlenen 223. ilâ 224. maddeleri
-
Genel Ahlaka Karşı Suçlar
-
Genel Ahlaka Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar
"Genel Ahlaka Karşı Suçlar" Başlıklı Yedinci Bölümünde Düzenlenen 225. ilâ 229. maddeleri
-
Aile Düzenine Karşı Suçlar
-
Aile Düzenine Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar
"Aile Düzenine Karşı Suçlar" Başlıklı Sekizinci Bölümünde Düzenlenen 230. ilâ 234. maddeleri
-
Ekonomi ve Ticarete İlişkin Suçlar
-
Ekonomi ve Ticarete İlişkin Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar
"Ekonomi, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar" Başlıklı Dokuzuncu Bölümünde Düzenlenen 235. ilâ 242. maddeler
-
Bilişim Alanında Suçlar
-
Bilişim Alanında Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Üçüncü Kısım: Topluma Karşı Suçlar
"Bilişim Alanında Suçlar" Başlıklı Onuncu Bölümde Düzenlenen 243. ilâ 246. maddeler
-
Kamu İdaresinin İşleyişine Karşı Suçlar
-
Kamu İdaresinin İşleyişine Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler
"Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar" Başlıklı Birinci Bölümde Düzenlenen 247. ilâ 266. maddeler
-
Adliyeye Karşı Suçlar
-
Adliyeye Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler
"Adliyeye Karşı Suçlar" Başlıklı İkinci Bölümde Düzenlenen 267. ilâ 298. maddeler
-
Devlet Organlarına Karşı Suçlar
-
Devlet Organlarına Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler
"Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar" Başlıklı Üçüncü Bölümde Düzenlenen 299. ilâ 301. maddeler
-
Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar
-
Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler
"Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar" Başlıklı Dördüncü Bölümde Düzenlenen 302. ilâ 308. maddeler
-
Anayasal Düzene Karşı Suçlar
-
Anayasal Düzene Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler
"Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar" Başlıklı Beşinci Bölümde Düzenlenen 309. ilâ 316. Maddeler
-
Milli Savunmaya Karşı Suçlar
-
Milli Savunmaya Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler
"Milli Savunmaya Karşı Suçlar" Başlıklı Altıncı Bölümde Düzenlenen 317. ilâ 325. Maddeler
-
Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk
-
Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler
"Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk" Başlıklı Yedinci Bölümde Düzenlenen 326. ilâ 339. Maddeler
-
Yabancı Devletlerle İlişkilere Karşı Suçlar
-
Yabancı Devletlerle İlişkilere Karşı Suçlar
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler
"Yabancı Devletlerle Olan İlişkilere Karşı Suçlar" Başlıklı Sekizinci Bölümde Düzenlenen 340. ilâ 343. Maddeler
-
Son Hükümler & Kanun Gerekçesi
-
Son Hükümler & Kanun Gerekçesi
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
İkinci Kitap: Özel Hükümler
Dördüncü Kısım: Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler
"Son Hükümler" Başlıklı Dokuzuncu Bölümde Düzenlenen 344. ilâ 34. Maddeler ve Geçici Madde ile Kanuna İşlenemeyen Hükümler
Kayseri Ceza Avukatı
Alanında yetkin Kayseri ceza avukatı kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz; ceza yargılamalarında savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek taraflara avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir.
Ceza davalarında gerekli başvuru veya itirazların zamanında ve usulüne uygun yapılması açısından alanında uzman bir Kayseri ceza avukatı veya ağır ceza avukatından hukuki yardım alınması faydalı olacaktır. Yargılama sırasında herhangi bir mağduriyete ve hak kaybına uğramamak için güncel mevzuat ve Yargıtay kararlarının takip edilmesi önem arz etmektedir.
Alanında yetkin Kayseri Avukat kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz, savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başvuru sürecinde taraflara hukuki yardım sunmaktadır. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başvuru sürecinde herhangi bir mağduriyete veya hak kaybına uğramamak için gerekli başvuruların zamanında ve usulüne uygun yapılması büyük önem arz etmektedir. Bu süreçte, alanında uzman bir avukattan hukuki yardım alınması faydalı olacaktır. Zülküf Arslan Hukuk Bürosu olarak; Yalçınkaya Kararı başta olmak üzere AİHM kararlarının Türkçe çevirilerini yapan Eski AİHM Hukukçusu Dr. Orhan Arslan koordinatörlüğünde müvekkillerimize Anayasa Mahkemesi ve AİHM başvurusunun yanı sıra emsal AYM ve AİHM Kararları çerçevesinde yeniden yargılama başvurusu hususunda da hukuki destek vermekteyiz.
Kayseri ceza avukatı veya Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’ne başvuru yapmak ve süreci takip etmek için bir avukat arıyorsanız 15 yılı aşkın deneyimi ile avukat kadromuzdan dava süreci, hukuki statünüz, haklarınız ile başvuru ücret ve masrafları konusunda ön bilgi alabilir; detaylı bilgi ve tüm sorularınız için bizimle iletişime geçebilir veya yüz yüze görüşmek için Zülküf Arslan Hukuk Büromuzu ziyaret edebilirsiniz.