İcra ve İflas Hukuku

Kayseri Avukat - Kayseri Ceza Avukatı - Kayseri Boşanma Avukatı - Kayseri Kira Avukatı - Kayseri Gayrimenkul Avukatı - Kayseri İş Hukuku Avukatı - Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

Konkordato ile Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması

Konkordato ile Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması İcra ve İflas Kanunu Kanun Numarası: 2004 Kabul Tarihi: 9/6/1932 Yayımlandığı Resmî Gazete Tarihi: 19/6/1932 Sayısı: 2128 On İkinci Bap: Konkordato ile Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması I. Adi Konkordato Konkordato talebi – Madde 285 (Değişik: 28/2/2018-7101/13 md.) Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir. İflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle, borçlu hakkında konkordato işlemlerinin başlatılmasını isteyebilir. Yetkili ve görevli mahkeme; iflâsa tabi olan borçlu için 154 üncü maddenin birinci veya ikinci fıkralarında yazılı yerdeki, iflâsa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesidir. Konkordato talebinde bulunan, Adalet Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan tarifede belirtilen konkordato gider avansını yatırmaya mecburdur. Bu durumda 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114 üncü ve 115 inci maddeleri kıyasen uygulanır. Konkordato talebine eklenecek belgeler – Madde 286 (Değişik: 28/2/2018-7101/14 md.) Borçlu, konkordato talebine aşağıdaki belgeleri ekler. a) Borçlunun borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli malî kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka bir yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren konkordato ön projesi. b) Borçlunun malvarlığının durumunu gösterir belgeler; borçlu defter tutmaya mecbur kişilerden ise Türk Ticaret Kanununa göre hazırlanan son bilanço, gelir tablosu, nakit akım tablosu, hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden hazırlanan ara bilançolar, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri ile elektronik ortamda oluşturulan defterlere ilişkin e-defter berat bilgileri, borçlunun malî durumunu açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler, maddi ve maddi olmayan duran varlıklara ait olup defter değerlerini içeren listeler, tüm alacak ve borçları vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgeler. c) Alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste. d) Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tablo. e) (Değişik:6/12/2018-7155/13 md.) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından Türkiye Denetim Standartlarına göre yapılacak denetim kapsamında hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporu ile dayanakları. (Mülga fıkra:6/12/2018-7155/13 md.) Borçlu, konkordato sürecinde mahkeme veya komiser tarafından istenebilecek diğer belge ve kayıtları da ibraz etmek zorundadır. (Ek fıkra:6/12/2018-7155/13 md.) Birinci fıkranın (e) bendi kapsamında düzenlenecek raporlar ve bu raporlara dayanak olacak denetimlerde, denetim kuruluşlarının faaliyetleri, hak ve yükümlülükleri, raporların inceleme ve denetimleri, bu raporlar sebebiyle doğacak idari ve hukuki sorumluluk ile diğer hususlar hakkında 26/9/2011 tarihli ve 660 sayılı Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanır. (Ek fıkra:6/12/2018-7155/13 md.) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir. Geçici mühlet – Madde 287 (Değişik: 28/2/2018-7101/15 md.) Konkordato talebi üzerine mahkeme, 286 ncı maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici mühlet kararı verir ve 297 nci maddenin ikinci fıkrasındaki hâller de dahil olmak üzere, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır. Konkordato işlemlerinin başlatılması alacaklılardan biri tarafından talep edilmişse, borçlunun 286 ncı maddede belirtilen belgeleri ve kayıtları mahkemenin vereceği makul süre içinde ve eksiksiz olarak sunması hâlinde geçici mühlet kararı verilir. Bu durumda anılan belge ve kayıtların hazırlanması için gerekli masraf alacaklı tarafından karşılanır. Belge ve kayıtların süresinde ve eksiksiz olarak sunulmaması hâlinde geçici mühlet kararı verilmez ve alacaklının yaptığı konkordato talebinin de reddine karar verilir. Mahkeme, geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla bir geçici konkordato komiseri görevlendirir. Alacaklı sayısı ve alacak miktarı dikkate alınarak gerektiğinde üç komiser de görevlendirilebilir. (Ek cümle:6/12/2018-7155/14 md.) Üç komiser görevlendirilmesi durumunda komiserlerden biri, mahkemenin bulunduğu ilde faaliyet göstermek şartıyla Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetçiler arasından seçilir. 290 ıncı madde bu konuda kıyasen uygulanır. Geçici mühlet üç aydır. Mahkeme bu üç aylık süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatabilir, uzatmayı borçlu talep etmişse geçici komiserin de görüşü alınır. Geçici mühletin toplam süresi beş ayı geçemez. 291 inci ve 292 nci maddeler, geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanır. Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz. Geçici mühletin sonuçları, ilânı ve bildirimi – Madde 288 (Değişik: 28/2/2018-7101/16 md.) Geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğurur. Mahkemece geçici mühlet kararı, ticaret sicili gazetesinde ve Basın-İlan Kurumunun resmî ilân portalında ilân olunur ve derhâl tapu müdürlüğüne, ticaret sicili müdürlüğüne, vergi dairesine, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, Türkiye Katılım Bankaları Birliğine, mahallî ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelen yerlere bildirilir. İlanda ayrıca alacaklıların, ilândan itibaren yedi günlük kesin süre içinde dilekçeyle itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hâl bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecekleri ve bu çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri belirtilir. Geçici mühletin uzatılmasına ve geçici mühletin kaldırılarak konkordato talebinin reddine ilişkin kararlar da ikinci fıkra uyarınca ilân olunur ve ilgili yerlere bildirilir. Kesin mühlet – Madde 289 (Değişik: 28/2/2018-7101/17 md.) Mahkeme, kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde verir. Kesin mühlet hakkında bir karar verilebilmesi için, mahkeme borçluyu ve varsa konkordato talep eden alacaklıyı duruşmaya davet eder. Geçici komiser, duruşmadan önce yazılı raporunu sunar ve mahkemece gerekli görülürse, beyanı alınmak üzere duruşmada hazır bulunur. Mahkeme yapacağı değerlendirmede, itiraz eden alacaklıların dilekçelerinde ileri sürdükleri itiraz sebeplerini de dikkate alır. Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir. Bu kararla birlikte mahkeme, yeni bir görevlendirme yapılmasını gerektiren bir durum olmadığı takdirde geçici komiser veya komiserlerin görevine devam etmesine karar verir ve dosyayı komisere tevdi eder. Mahkemece, kesin mühlet kararıyla beraber veya kesin mühlet içinde uygun görülecek bir zamanda yedi alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret takdir edilmemek ve tek sayıda olmak kaydıyla ayrıca bir alacaklılar kurulu oluşturulabilir. Bu durumda alacakları, hukuki nitelik itibarıyla birbirinden farklı olan alacaklı

Konkordato ile Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması Read More »

Kayseri Avukat - Kayseri Ceza Avukatı - Kayseri Boşanma Avukatı - Kayseri Kira Avukatı - Kayseri Gayrimenkul Avukatı - Kayseri İş Hukuku Avukatı - Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

İptal Davasına ilişkin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu Hükümleri

İptal Davasına ilişkin İcra ve İflas Kanunu Hükümleri İcra ve İflas Kanunu Kanun Numarası: 2004 Kabul Tarihi: 9/6/1932 Yayımlandığı Resmî Gazete Tarihi: 19/6/1932 Sayısı: 2128 On Birinci Bap: İptal Davası İptal davası ve davacılar – Madde 277 (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) İptal davasından maksat 278, 279 ve 280 inci maddelerde yazılı tasarrufların butlanına hükmettirmektir. Bu davayı aşağıdaki şahıslar açabilirler: 1 – Elinde muvakkat yahut kati aciz vesikası bulunan her alacaklı, 2 – İflas idaresi yahut 245 inci maddede ve 255 inci maddenin 3 üncü fıkrasında yazılı hallerde alacaklıların kendileri. İvazsız tasarrufların butlanı – Madde 278 (Değişik: 18/2/1965-538/114 md.) Mütat hediyeler müstesna olmak üzere, hacizden veya haczedilecek mal bulunmaması sebebiyle acizden yahut iflasın açılmasından haczin veya aciz vesikası verilmesinin sebebi olan yahut masaya kabul olunan alacaklardan en eskisinin tesis edilmiş olduğu tarihe kadar geriye doğru olan müddet içinde yapılan bütün bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar batıldır. Ancak, bu müddet haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki seneyi geçemez. Aşağıdaki tasarruflar bağışlama gibidir. 1. (Değişik: 9/11/1988-3494/53 md.) (İptal ibare: Anayasa Mahkemesi’nin 16/12/2021 tarihli ve E.: 2021/52, K.: 2021/97 sayılı Kararı ile.) (İptal ibare: Anayasa Mahkemesi’nin 26/1/2022 tarihli ve E.: 2021/9, K.: 2022/4 sayılı Kararı ile.) füru, (İptal ibare: Anayasa Mahkemesi’nin 11/7/2018 tarihli ve E.: 2018/9, K.: 2018/84 sayılı Kararı ile.) (İptal ibare: Anayasa Mahkemesi’nin 26/1/2022 tarihli ve E.: 2021/9, K.: 2022/4 sayılı Kararı ile.) evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar, 2. Akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler, 3. Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartiyle irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler ve ölünceye kadar bakma akitleri, Acizden dolayı butlan – Madde 279 Aşağıdaki tasarruflar borcunu ödemiyen bir borçlu tarafından hacizden veya mal bulunmaması sebebile acizden yahut iflasın açılmasından evvelki bir sene içinde yapılmışsa yine batıldır: 1. Borçlunun teminat göstermeği evvelce taahhüt etmiş olduğu haller müstesna olmak üzere borçlu tarafından mevcut bir borcu temin için yapılan rehinler; 2. Para veya mutat ödeme vasıtalarından gayrı bir suretle yapılan ödemeler; 3. Vadesi gelmemiş borç için yapılan ödemeler. 4. (Ek : 9/11/1988-3494/54 md.) Kişisel hakların kuvvetlendirilmesi için tapuya verilen şerhler. Bu tasarruflardan istifade eden kimse borçlunun hal ve vaziyetini bilmediğini ispat eylerse iptal davası dinlenmez. Zarar verme kastından dolayı iptal – Madde 280 (Değişik: 18/2/1965-538/115 md.) (Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/66 md.) Malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu malî durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hâllerde iptal edilebilir. Şu kadar ki, işlemin gerçekleştiği tarihten itibaren beş yıl içinde borçlu aleyhine haciz veya iflâs yoluyla takipte bulunulmuş olmalıdır. (Mülga ikinci fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.) (Değişik: 9/11/1988-3494/55 md.) Üçüncü şahıs, borçlunun karı veya kocası, usul veya füruu ile üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhri hısımları, evlat edineni veya evlatlığı ise borçlunun birinci fıkrada beyan olunan durumunu bildiği farz olunur. Bunun hilafını üçüncü şahıs, ancak 279 uncu maddenin son fıkrasına göre isbat edebilir. Ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kasdiyle hareket ettiği kabul olunur. Bu karine, ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğini veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiyle; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunu ispatla çürütülebilir. İptal davalarında yargılama usulü – Madde 281 (Değişik: 18/2/1965-538/116 md.) Mahkeme, iptal davalarını basit yargılama usulü ile görüp hükme bağlar ve bu davalara mütaallik ihtilafları hal ve şartları gözönünde tutarak serbestçe takdir ve halleder. Hakim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunur. Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez. Davalılardan herhangi biri davacının alacağını ödediği takdirde, dava reddolunur. Bu halde hakim, duruma göre herbirini masrafla ilzam veya bu masrafı aralarında takdir ettiği surette taksim eder. İptal davasında davalı – Madde 282 (Değişik: 18/2/1965-538/117 md.) İcra ve iflas Kanununun 11 inci babındaki iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Bunlardan başka, kötü niyet sahibi üçüncü şahıslar aleyhine de iptal davası açılabilir. İptal davası iyi niyetli üçüncü şahısların haklarını ihlal etmez. İadenin şümulü – Madde 283 (Değişik: 18/2/1965-538/118 md.) Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri icra yolu ile, hakkını almak yetkisini elde eder ve davanın konusu taşınmazsa, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan o taşınmazın haciz ve satışını istiyebilir. İptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taallük ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (Davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahküm edilir. İptal davası üzerine üçüncü şahıs da, mamelekinde hasıl olacak eksikliğin borçludan tahsilini aynı davada istiyebilir. Bu talep, iptal davasının tefrik edilerek daha önce hükme bağlanmasına mani değildir. İptal davasını kaybeden üçüncü şahıs, karşılık olarak şeyi veya bedelini borçludan veya iflas masasından geri istiyebilir. Batıl bir tasarruf neticesinde kendisine ödenilen şeyi geri veren alacaklı eski haklarını muhafaza eder. Kendisine bağış yapılan iyi niyetli ise yalnız dava zamanında elinde bulunan miktarı geri vermeye mecburdur. Hak düşürücü müddet – Madde 284 (Değişik: 18/2/1965-538/119 md.) İptal davası hakkı, batıl tasarrufun vukuu tarihinden itibaren beş sene geçmekle düşer. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nu İncelemek için Bölüm Başlıklarına Tıklayabilirsiniz. Teşkilat ve Muhtelif Hükümler Teşkilat ve Muhtelif Hükümler 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Teşkilat ve Muhtelif Hükümler” üst başlığı altında düzenlenen 1. ilâ 23. maddeleri Detaylar İlamların İcrası İlamların İcrası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İlamların İcrası” üst başlığı altında düzenlenen 24. ilâ 41. maddeleri Detaylar İlamsız Takip İlamsız Takip 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İlamsız Takip” üst başlığı altında düzenlenen 42. ilâ 73. maddeleri Detaylar Haciz Yoliyle Takip Haciz Yoliyle Takip 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun

İptal Davasına ilişkin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu Hükümleri Read More »

Kayseri Avukat - Kayseri Ceza Avukatı - Kayseri Boşanma Avukatı - Kayseri Kira Avukatı - Kayseri Gayrimenkul Avukatı - Kayseri İş Hukuku Avukatı - Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

İcra ve İflas Kanunu’nda Kiralar Hakkında Hususi Hükümler ve Kiralanan Taşınmazların Tahliyesi

Kiralar Hakkında Hususi Hükümler ve Kiralanan Taşınmazların Tahliyesi İcra ve İflas Kanunu Kanun Numarası: 2004 Kabul Tarihi: 9/6/1932 Yayımlandığı Resmî Gazete Tarihi: 19/6/1932 Sayısı: 2128 Onuncu Bap: Kiralar Hakkında Hususi Hükümler ve Kiralanan Taşınmazların Tahliyesi Adi kira ve hasılat kiraları için ödeme emri ve itiraz müddeti – Madde 269 (Değişik: 18/2/1965-538/109 md.) Takip adi kiralara veya hasılat kiralarına mütedair olur ve alacaklı da talep ederse ödeme emri, Borçlar Kanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtarı ve kanuni müddet geçtikten sonra icra mahkemesinden borçlunun kiralanan şeyden çıkarılması istenebileceği tebliğini ihtiva eder. Bu tebliğ üzerine borçlu, yedi gün içinde, itiraz sebeplerini 62 nci madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında, kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse, akdi kabul etmiş sayılır. İtiraz takibi durdurur. İtirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını istemiyen alacaklı, bir daha aynı alacaktan dolayı ilamsız icra yoliyle takip yapamaz. Borçlar Kanununun 260 ıncı maddesinin kiralayana altı günlük mühletin hitamında akdi feshe müsaade ettiği hallerde itiraz müddeti üç gündür. İtiraz etmemenin sonuçları – Madde 269/a (Ek: 18/2/1965-538/110 md.; Değişik: 17/7/2003-4949/65 md.) Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine icra mahkemesince tahliyeye karar verilir. İtiraz ve kaldırılması usulü – Madde 269/b (Ek: 18/2/1965-538/110 md.) Borçlu itirazında kira akdini ve varsa mukavelenamede kendisine izafe olunan imzayı reddettiği takdirde alacaklı; noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tastik edilmiş bir mukavelenameye istinat ediyorsa icra mahkemesinden itırazın kaldırılmasını ve ihtar müddeti içinde paranın ödenmemesi sebebiyle kiralananın tahliyesini istiyebilir. Borçlunun akde ve şartlarına dair mukabil iddia ve def’ilerini aynı kuvvet ve mahiyette belgelerle tevsik etmesi lazımdır. Akdi reddeden borçlu bu itiraz sebebiyle bağlıdır. İtirazın varit olmadığı tahakkuk ettikten sonra ödeme, takas veya sair bir def’ide bulunamaz. Takip yukarda yazılı belgelere istinat etmemesi sebebiyle alacaklı umumi hükümler dairesinde dava açmaya mecbur kalırsa ihtarlı ödeme emri, Borçlar Kanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtar yerine geçer. (Değişik: 9/11/1988-3494/51 md.) Kira sözleşmesindeki imzanın inkarından dolayı alacaklı umumi mahkemede dava açmaya mecbur kalır ve lehine karar alırsa, borçlu ayrıca yüzbin liradan beşyüzbin liraya kadar para cezasına mahküm edilir. Kira akdi dışındaki itirazlar ve tahliye – Madde 269/c (Ek: 18/2/1965-538/110 md.) Borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemiyeceğini bildirerek itiraz etmiş veya takas istemişse, itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika ile ispat etmeğe mecburdur. Senet veya makbuzun alacaklı tarafından inkarı halinde 68 inci madde hükmü kıyasen uygulanır. İcra mahkemesinin tahliyeye mütedair kararının infazı için kesinleşmesi beklenmez. Ancak tahliye için, kararın borçluya tefhimi veya tebliği tarihinden itibaren ongün geçmesi lazımdır. Borçlu tahliye kararı hakkında 36 ncı madde hükmünden faydalanabilir. Kıyasen uygulanacak maddeler – Madde 269/d (Ek: 18/2/1965-538/110 md.) 62, 63, 65, 66, 68, 70 ve 72 nci maddeler hükümleri kıyas yolu ile burada da uygulanır. Hapis hakkı için defter yapılması – Madde 270 Kiralıyan evvelce yapılması lazımgelen icrai takibi yapmadan haiz olduğu hapis hakkının muvakkaten muhafazası için icra dairesinin yardımını isteyebilir. (B.K. 267, 269, 281). Teahhurunda tehlike varsa zabıtanın yahut nahiye müdürünün de yardımı istenebilir. İcra dairesi üzerlerinde hapis hakkı bulunan eşyanın bir defterini yapar ve rehinleri paraya çevirme yoliyle takip talebinde bulunması için kiralıyana on beş günü geçmemek üzere münasip bir mühlet verir. Kaçırılan eşyayı takip hakkı – Madde 271 (Değişik: 18/2/1965-538/111 md.) Gizlice veya cebirle götürülmüş eşya, götürülmelerinden on gün içinde icra dairesinin emri ile ve zabıta kuvvetiyle geri alınabilir. İyi niyet sahibi üçüncü şahısların hakları saklıdır. İhtilaf halinde mahkeme basit yargılama usulü ile meseleyi halleder ve karara bağlar. Mukavelename ile kiralanan taşınmazların tahliyesi 1 – Tahliye emri ve münderecatı – Madde 272 (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Mukavelename ile kiralanan bir taşınmazın müddeti bittikten bir ay içinde mukavelenin icra dairesine ibrazı ile tahliyesi istenebilir. Bunun üzerine icra memuru bir tahliye emri tebliği suretiyle taşınmazın on beş gün içinde tahliye ve teslimini emreder. Tahliye emrinde: Kiralayanın ve kiracının ve varsa mümessillerinin isim, şöhret ve yerleşim yerleri ve mukavele tarihi ve kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair bir itirazı varsa yedi gün içinde daireye müracaatla beyan etmez ve itirazda bulunmaz veya kendiliğinden tahliye etmezse zorla çıkarılacağı yazılır. 2 – Tahliye ve teslim – Madde 273 Müddeti içinde itiraz olunmaz veya itiraz kaldırılırsa kiralanan taşınmaz müddetin hitamında zorla tahliye ve kiralıyana teslim olunur. Ancak tahliye emrindeki müddetin geçmesi lazımdır. Tahliye edilecek yerde kiralıyana ait olmıyan eşya bulunursa 26 ncı maddenin hükmü kıyas yoliyle tatbik olunur. İtiraz 1 – Müddet ve şekli – Madde 274 (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine bildirir. Bu suretle yapılan itiraz tahliye takibini durdurur. 63, 64 ve 65 inci maddeler hükmü tahliye takiplerinde de caridir. 2 – İtirazın kaldırılması – Madde 275 (Değişik: 18/2/1965-538/112 md.) İtiraz vukuunda kiralıyan icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Tahliye talebi noterlikçe res’en tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur. İtirazın kaldırılması üzerine tahliye ve teslim icra edildikten veya kaldırılma talebi reddolunduktan sonra kiracının veya kiralıyanın umumi hükümlere göre mahkemeye müracaat hakları saklıdır. (Değişik: 9/11/1988-3494/52 md.) Mahkemede açılan davada icra takibi sırasında inkar olunan imzanın kendisine ait olduğu anlaşılan kiracı veya kiralayan yüzbin liradan beşyüzbin liraya kadar para cezasına mahküm edilir. Kiralanan taşınmazda üçüncü şahıs bulunursa – Madde 276 (Değişik: 18/2/1965-538/113 md.) Tahliyesi istenen yerde kiracıdan başka bir şahıs bulunur ve işgalde haklı olduğuna dair resmi bir vesika gösteremezse derhal tahliye olunur. Şu kadar ki, bu şahıs resmi bir vesika gösterememekle beraber daireye ibraz olunan mukavele tarihinden evvelki bir zamandan beri orayı işgal etmekte bulunduğunu beyan eder ve bu beyanı icra memuru tarafından mahallinde yapılacak tahkikatla teeyyüt ederse memur, tahliyeyi tehirle üç gün içinde keyfiyeti icra mahkemesine bildirir. İcra mahkemesi, tarafları dinliyerek icabına göre tahliyeyi emreder veya taraflardan birinin yedi gün içinde mahkemeye müracaat etmesi

İcra ve İflas Kanunu’nda Kiralar Hakkında Hususi Hükümler ve Kiralanan Taşınmazların Tahliyesi Read More »

Kayseri Avukat - Kayseri Ceza Avukatı - Kayseri Boşanma Avukatı - Kayseri Kira Avukatı - Kayseri Gayrimenkul Avukatı - Kayseri İş Hukuku Avukatı - Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda Düzenlenen İhtiyati Haciz Hükümleri

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda Düzenlenen İhtiyati Haciz Hükümleri İcra ve İflas Kanunu Kanun Numarası: 2004 Kabul Tarihi: 9/6/1932 Yayımlandığı Resmî Gazete Tarihi: 19/6/1932 Sayısı: 2128 Dokuzuncu Bap: İhtiyati haciz İhtiyati haciz şartları – Madde 257 Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder. (Ek fıkra: 29/6/1956-6763/42 md.; Mülga dördüncü fıkra: 14/1/2011-6103/41 md.) (Ek fıkra: 29/6/1956-6763/42 md.; Mülga beşinci fıkra: 14/1/2011-6103/41 md.) İhtiyati haciz kararı – Madde 258 İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. (Ek fıkra: 17/7/2003-4949/60 md.) (Değişik üçüncü fıkra: 22/7/2020-7251/50 md.) İhtiyati haciz talebinin reddi kararı gerekçeli olarak verilir ve bu karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Yüzüne karşı aleyhinde ihtiyati haciz kararı verilen taraf da istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruları öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İhtiyati hacizde teminat – Madde 259 (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) İhtiyati haciz istiyen alacaklı hacizde haksız çıktığı taktirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96 ncı maddesinde yazılı teminatı vermeğe mecburdur. Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz. Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir eder. Tazminat davası ihtiyati haczi koyan mahkemede dahi görülür. İhtiyati haciz kararının muhtevası – Madde 260 (Değişik: 18/2/1965-538/100 md.) İhtiyati haciz kararında : 1. Alacaklının ve icabında mümessilinin ve borçlunun adı, soyadı ve yerleşim yeri, 2. Haczin ne gibi belgelere müsteniden ve ne miktar alacak için konulduğu, 3. Haciz konulmasının sebebi, 4. Haczolunacak şeyler, 5. Alacaklının zararın tazminiyle mükellef olduğu ve gösterilen teminatın nelerden ibaret bulunduğu, Yazılır. İhtiyati haciz kararının icrası – Madde 261 (Değişik: 18/2/1965-538/101 md.) Alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecburdur. Aksi halde ihtiyati haciz kararı kendiliğinden kalkar. İhtiyati haciz kararları, 79 dan 99 uncuya kadar olan maddelerdeki haczin ne suretle yapılacağına dair hükümlere göre icra edilir. (Ek son fıkra: 17/7/2003-4949/61 md.) İhtiyati haczin infazı ile ilgili şikayetler infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine yapılır. Zabıt tutma ve haciz tutanağının tebliği – Madde 262 (Değişik: 18/2/1965-538/102 md.) Haczi icra eden memur bir tutanak düzenler. Bunda haczolunan şeyler ve kıymetleri gösterilir ve derhal icra dairesine verilir. İcra dairesi, ihtiyati haciz tutanağının birer suretini üç gün içinde haciz sırasında hazır bulunmıyan alacaklı ve borçluya ve icabında üçüncü şahsa tebliğ eder. Borçlu tarafından gösterilecek teminat – Madde 263 (Değişik: 18/2/1965-538/103 md.) Haczolunan mallar istenildiği zaman para veya ayın olarak verilmek ve bu hususu temin için malların kıymetleri depo edilmek veya icra memuru tarafından kabul edilecek esham ve tahvilat veya taşınır ve taşınmaz rehin veya muteber bir banka kefaleti gösterilmek şartiyle borçluya ve mal üçüncü şahıs elinde haczolunmuşsa bir taahhüt senedi alınarak bu şahsa bırakılabilir. İstenilecek teminat her halde borç ve masraf tutarını geçemez. İhtiyati haczi tamamlıyan merasim – Madde 264 (Değişik: 18/2/1965-538/104 md.) Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı; haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflas) bulunmaya veya dava açmaya mecburdur. İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır. (Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/62 md.) İhtiyatî haciz, alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş veya alacaklı birinci fıkraya göre mahkemede dava açmış ise, esas hakkında verilecek hükmün mahkemece tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklı takip talebinde bulunmaya mecburdur. Alacaklı bu müddetleri geçirir veya davasından yahut takip talebinden vazgeçerse veya takip talebi kanuni müddetlerin geçmesiyle düşerse veya dava dosyası muameleden kaldırılıp da bir ay içinde dava yenilenmezse veya davasında haksız çıkarsa ihtiyati haciz hükümsüz kalır ve alakadarlar isterse lazım gelenlere bildirilir. Borçlu müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmez veya itirazı icra mahkemesince kesin olarak kaldırılır veya mahkemece iptal edilirse, ihtiyati haciz kendiliğinden icrai hacze inkılabeder. İhtiyati haciz kararına itiraz ve temyiz – Madde 265 (Değişik: 18/2/1965-538/105 md.) (Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.) Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. (Ek ikinci fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.) Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. (Ek fıkra: 17/7/2003-4949/63 md.; Değişik: 2/3/2005-5311/17 md.) İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz. İhtiyati haczin kaldırılması – Madde 266 (Değişik: 18/2/1965-538/106 md.) Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden istiyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer. İhtiyati hacizde iflas yolu ile takip – Madde 267 (Değişik: 18/2/1965-538/107 md.) Alacaklı, iflasa tabi borçlusu aleyhine 264 üncü maddenin, birinci fıkrası gereğince iflas yolu ile takipte bulunmuş veya iflas yolu ile takipte bulunduktan sonra borçlunun mallarını ihtiyaten haczettirmiş ise, aşağıdaki hükümler tatbik olunur. Borçlu ödeme emrine itiraz ederse

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda Düzenlenen İhtiyati Haciz Hükümleri Read More »

Kayseri Avukat - Kayseri Ceza Avukatı - Kayseri Boşanma Avukatı - Kayseri Kira Avukatı - Kayseri Gayrimenkul Avukatı - Kayseri İş Hukuku Avukatı - Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

İflasın Tasfiyesi ve İflasın Hukuki Neticelerine ilişkin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu Hükümleri

İflasın Tasfiyesi ve İflasın Hukuki Neticeleri İcra ve İflas Kanunu Kanun Numarası: 2004 Kabul Tarihi: 9/6/1932 Yayımlandığı Resmî Gazete Tarihi: 19/6/1932 Sayısı: 2128 Yedinci Bap: İflasın Hukuki Neticeleri I – Borçlunun Malları Hakkında İflasın Neticeleri İflas masası – Madde 184 İflas açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün malları hangi yerde bulunursa bulunsun bir masa teşkil eder ve alacakların ödenmesine tahsis olunur. İflasın kapanmasına kadar müflisin uhdesine geçen mallar masaya girer. Müflis namına gelen mektuplar iflas idaresi tarafından açılır ve sair mevrudelerin de masaya gönderilmesi posta idaresine bildirilir. Rehinli mallar ve üretime yönelik yerler – Madde 185 Üzerinde rehin bulunan mallar rehin sahibi alacaklının rüçhan hakkı mahfuz kalmak suretiyle masaya girer ve iflas idaresi tarafından en yakın ve münasip zamanda paraya çevrilip muhafaza ve satış masrafları çıkarıldıktan sonra rehinli alacaklıya hakkı verilir. (Ek cümle: 17/7/2003-4949/51 md.) Ancak, rehin sahibi alacaklı, istediği takdirde iflâstan sonra da masaya karşı rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Rehinin kıymeti rehinle temin edilen alacağa kafi gelmiyeceği borsa rayiciyle tahakkuk eder ve mürtehin rehnin satılmasını istemezse rehin, masadan muvakkaten çıkarılır. Rehinli alacak sahibi bu işlere ait muamelelerden dolayı icra mahkemesine şikayet hakkını haizdir. (Ek fıkra: 9/11/1988-3494/38 md.; Değişik fıkra: 28/2/2018-7101/4 md.) 210 uncu maddenin birinci fıkrası uyarınca masa hakkında faydalı olmayacağı anlaşıldığı için kapatılıp mühürlenen yerlerin, üzerinde rehin bulunmasa dahi, ilk alacaklılar toplanması tarafından da uygun bulunması hâlinde iflâs idaresince derhâl satışı yapılır. (Ek fıkra: 9/11/1988-3494/38 md.) Bu maddeye göre yapılacak satışlar, 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İhtiyaten veya icraen haczedilen şeyler – Madde 186 (Değişik: 18/2/1965-538/94 md.) İhtiyaten haczedilmiş mallarla iflas açıldığı zaman paraya çevrilmemiş mahcuz mallar masaya girer. İflasın açılmasından evvel paraya çevrilmiş bulunan mahcuz malların bedeli, 138 ila 144 üncü maddeler hükümlerine göre haciz koyduran alacaklılara paylaştırılır. Artan kısım iflas masasına intikal eder. İptal davasına tabi haklar – Madde 187 201 inci madde ile 277 den 284 üncüye kadar olan maddeler mucibince iptal davasına mevzu olabilecek bütün şeylerin masaya intikali için iflas idaresi lazımgelen davaları açar. Bedelinin tahsili için verilmiş emre veya hamiline muharrer senetler – Madde 188  Sırf bedelini tahsil etmek için yahut tayin edilen ilerdeki bir tediyeye karşılık olarak müflise devredilmiş olan hamiline veya emre muharrer senetleri devredenler geriye istiyebilir. Başkasına ait malın satış bedeli – Madde 189 Müflis başkasına ait bir malı satıp da iflasın açılmasından evvel parasını almamış ise mal sahibi, bu mal için yapılan masrafların masaya tesviyesi mukabilinde alıcıda olan alacağın kendisine temlikini yahut satılan şeyin bedeli masaya ödenmiş ise bu bedelin kendisine verilmesini istiyebilir. Satıcının geri alma hakkı – Madde 190 Satıldığı ve gönderildiği halde iflasına hükmolunmazdan evvel müflisin eline geçmiyen mallar için masa tarafından bedeli verilmiş olmadıkça satıcı istirdat iddiasında bulunabilir. (Değişik: 29/6/1956-6763/42 md.) Bu mallar iflasın ilanından evvel taşıma senedi, konişmento, makbuz senedi, varant gibi emtiayı temsil eden bir senetle iyi niyet sahibi üçüncü bir şahsa satılmış veya rehnedilmiş olurlarsa artık geri alınamazlar. Müflisin tasarrufa ehliyetsizliği ve poliçe ödenmesi hükümleri – Madde 191 Borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüzdür. İflas açılmadan evvel borçlu tarafından imza edilmiş emre muharrer bir senet veya üzerine keşide olunmuş bir poliçe iflasın ilanından evvel vadesinde müflis tarafından ödenmiş olursa iflastan haberdar olmıyan ve ödemenin reddi halinde üçüncü bir şahsa rücu hakkını kullanabilecek vaziyette bulunan hamilden ödenen meblağ geri alınamaz. Müflise ödeme – Madde 192 İflasın açılmasından sonra müflis hiçbir ödeme kabul edemez. Müflise ödemede bulunan kimse müflisin alacaklılarına karşı ancak masaya giren para veya kıymet nispetinde borcundan kurtulur. Bununla beraber iflasın ilanından evvel müflise ödemede bulunan borçlu iflastan haberi yoksa borcundan kurtulur. Takibin durması ve düşmesi – Madde 193 (Değişik: 18/2/1965-538/95 md.) (Değişik: 9/11/1988-3494/39 md.) İflasın açılması, borçlu aleyhinde haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur. İflas kararının kesinleşmesi ile bu takipler düşer. İflasın tasfiyesi müddetince müflise karşı birinci fıkradaki takiplerden hiçbiri yapılamaz. (Ek: 9/11/1988-3494/39 md.) Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplere iflastan sonra da takip alacaklıları tarafından iflas masasına karşı devam edilir ve satış bedeli 151 inci maddeye göre rehinli alacaklılara paylaştırılır. Artan kısım iflas masasına intikal eder. Şu kadar ki, takip alacaklısı, iflastan önce başlamış olduğu rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipten vazgeçerek, rehnin 185 inci maddeye göre satılmasını isteyebilir. Hukuk davalarının tatili – Madde 194 (Değişik birinci fıkra : 9/11/1988-3494/40 md.) Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir.Bu hüküm şeref ve haysiyete tecavüzden, vücut üzerinde ika olunan zararlardan doğan tazminat davaları ile evlenme, ahvali şahsiye veya nafaka işlerine müteallik ihtilaflara, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerle ilgili olarak açılmış olan hukuk davalarına tatbik olunmaz. Dava durduğu müddetçe zamanaşımı ve hakkı düşüren müddetler işlemez. II. Alacaklıların Hakları Üzerine İflasın Tesirleri Müflisin borçlarının muacceliyet kesbetmesi – Madde 195 Borçlunun gayri taşınır mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur. (Değişik: 9/11/1988-3494/41 md.) Müflisin vadesi gelmemiş faizsiz borçlarından yıllık kanuni faiz hesabıyla iskonto yapılır. Faiz – Madde 196 (Değişik: 9/11/1988-3494/42 md.) İflasın açılması ile birlikte, iflas masasına giren alacaklarda faiz işlemeye devam eder. Rehinle temin edilmemiş alacaklarda ticari olmayan işlerdeki faiz oranı uygulanır. Ancak, bu maddeye göre alacaklılara tahakkuk edecek faiz ödemeleri, 195 inci maddeye göre hesaplanan ana paralar ödendikten sonra bakiyesi üzerinden yapılır. Şarta muallak alacaklar – Madde 197 Alacaklı talikı bir şarta veya gayri muayyen bir vadeye muallak bulunan alacağını da kaydettirebilir. Fakat hissesini şartın tahakkukunda veya vadenin hulülünde alır. Kaydı hayatla irat mukavelenamesinden doğan iddialarda Borçlar Kanununun 509 uncu maddesinin 3 üncü fıkrası hükmü caridir. Mevzuu para olmıyan alacakların paraya çevrilmesi – Madde 198 Mevzuu para olmıyan alacak ona muadil bir kıymette para alacağına çevrilir. Şu kadar ki iflas idaresi taahhüdün aynen ifasına deruhte edebilir. Bu takdirde alacaklı talep ederse iflas idaresi teminat gösterir. Borçlar Kanununun 290 ncı maddesi hükümleri mahfuzdur. Tamam olmuş satışların ifası – Madde 199 İflasın açılmasından evvel borçluya bir mal satıp teslim eden satıcı fesih ve geri almak hakkını açıkça muhafaza etmiş olsa bile, akti feshedemez ve sattığını geri alamaz. Takas – Madde 200 Alacaklı alacağını müflisin

İflasın Tasfiyesi ve İflasın Hukuki Neticelerine ilişkin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu Hükümleri Read More »

Kayseri Avukat - Kayseri Ceza Avukatı - Kayseri Boşanma Avukatı - Kayseri Kira Avukatı - Kayseri Gayrimenkul Avukatı - Kayseri İş Hukuku Avukatı - Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda Düzenlenen İflas Yoliyle Takip Hükümleri

İflas Yoliyle Takip Hükümleri İcra ve İflas Kanunu Kanun Numarası: 2004 Kabul Tarihi: 9/6/1932 Yayımlandığı Resmî Gazete Tarihi: 19/6/1932 Sayısı: 2128 Altıncı Bap: İflas Yoliyle Takip I – Yetki İflas takiplerinde yetkili merci – Madde 154 (Değişik: 18/2/1965-538/74 md.) İflas yoliyle takipte yetkili merci, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu mahaldeki icra dairesidir. Merkezleri yurt dışında bulunan ticari işletmeler hakkında yetkili merci, Türkiye’deki şubenin, birden ziyade şubenin bulunması halinde merkez şubenin bulunduğu yerdeki icra dairesidir. Borçlu ile alacaklı yetkili icra dairesini yazılı anlaşma ile tayin etmişlerse, o yerin icra dairesi dahi iflas takibi için yetkili sayılır. Şu kadar ki, iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır. II – İflas Yoliyle Adi Takip Ödeme emri ve münderecatı – Madde 155 (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Borçlu iflas yoliyle takibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur. İflas talebi ve müddeti – Madde 156 (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir. Bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazımdır. Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir. İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer. Talebin geri alınması ve yenilenmesi – Madde 157 İflas talebini geri alan alacaklı bir ay geçmedikçe bu talebini yenileyemez. Yargılama usulü – Madde 158 (Değişik: 9/11/1988-3494/26 md.) Alacaklının iflas takibi kesinleştiğinde l66 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahele veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler. Mahkeme, icra dosyasını celbeder ve basit yargılama usulüne göre duruşma yaparak, gerek iflas talebini gerek itiraz ve defileri umumi hükümler dairesinde tetkik ve intac eder. Şu kadar ki, borçlu takibe karşı usulü dairesinde itiraz etmemiş veya itiraz ve defileri varit görülmemişse mahkeme yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini borçluya veya iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline, dava vicahda devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde Tebligat Kanunu hükümleri dairesinde yapılacak tebliğ ile emreder. Borçlu imtina ederse ilk oturumda iflasına karar verilir. Muhafaza tedbirleri – Madde 159 (Değişik: 18/2/1965-538/76 md.) İflas talebi halinde mahkeme, ilk önce alacaklıların menfaati için zaruri gördüğü bütün muhafaza tedbirlerini emredebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemişse, alacaklının talebi üzerine, mahkeme mutlaka bu tedbirlere karar vermeye mecburdur. Bu emirler iflas dairesince yerine getirilir. Mahkeme, defter tutmadan gayrı bir muhafaza tedbiri isteyen alacaklıdan, ileride haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğruyabilecekleri zararları karşılamak üzere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96 ncı maddesinde yazılı bir teminat alınmasını isteyebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş veya alacak bir ilama bağlı ise teminat aranmaz. Devlet ve adli yardıma nail kimseler de teminat göstermek mecburiyetinde değillerdir. Bu maddeye göre alınan muhafaza tedbirleri borçlu aleyhindeki icra takiplerine tesir etmez. Masrafların peşin verilmesi – Madde 160 (Değişik: 18/2/1965-538/77 md.) İflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur. (Değişik: 9/11/1988-3494/27 md.) Mahkeme, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini ister. Defter tutulması 1 – Usulü – Madde 161 İflas talebinde bulunan alacaklı isterse, mahkeme borçluya ait malların bir defterinin tutulmasına karar verebilir. Bu defter iflas dairesi tarafından tutulur. Boçlunun mallarını göstermemesi ve kilitli yerlerini açmaması gibi hallerde 80 ve 81 inci maddeler hükmü tatbik olunur. 2 – Neticeleri – Madde 162 (Değişik: 6/6/1985-3222/19 md.) Borçlunun ve ailesinin idareleri için iflas memurunun bıraktığı mallar müstesna olmak üzere borçlu, defteri yapılmış olan malları aynen veya istenildiği zamanki kıymetiyle vermeye mecburdur. 3 – Devam müddeti – Madde 163 Takipte bulunan bütün alacaklılar razı olurlarsa yapılan defter iflas memuru tarafından iptal olunur. Defterin hükmü mahkemece temdit edilmemişse yapıldığı tarihten dört ay sonra kendiliğinden ortadan kalkar. Kanun yollarına başvurma – Madde 164 (Değişik: 2/3/2005-5311/12 md.) Ticaret mahkemesince verilen nihaî kararlar, 160 ıncı maddenin son fıkrasına göre alınan masraftan karşılanmak suretiyle mahkemece re’sen taraflara tebliğ olunur. Bu kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı da tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır. İflâs kararına karşı kanun yoluna başvurulması, iflâsın ilânına ve masanın teşkiline mâni değildir. Yalnız ikinci alacaklılar toplantısı, iflâs kararı kesinleşmedikçe yapılamaz. Bölge adliye mahkemesince iflâs kararı kaldırılırsa, borçlunun malları üzerindeki tedbirler devam eder. Şu kadar ki, ticaret mahkemesi davanın seyrine göre bu tedbirleri değiştirmeye veya kaldırmaya yetkilidir. İflas tarihi – Madde 165 İflas hükümle açılır ve bu hükümde açılma anı gösterilir. (Ek: 9/11/1988-3494/29 md.) İflasa karar verilmesinden sonra iflas davasından feragat geçersizdir. İflas kararının tebliği ve ilanı – Madde 166 (Değişik: 18/2/1965-538/79 md.) İflas kararı, iflas dairesine bildirilir. (Değişik: 9/11/1988-3494/30 md.) Daire, kararı kendiliğinden ve derhal tapuya, ticaret sicil memurluğuna, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, mahalli ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelenlere bildirir. Daire, ayrıca kararı, bir internet haber sitesinde veya ilan talep tarihinde, tirajı ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden biri ile birlikte iflas edenin muamele merkezinin bulunduğu yerdeki bir gazetede ve Ticaret Sicili Gazetesinde ilan eder. Tirajı ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetenin yayınlandığı yer aynı zamanda muamele merkezi ise mahalli gazetede ilan yapılmaz. İflasın kapandığı veya kaldırıldığı da aynı suretle bildirilir ve ilan olunur. III – Kambiyo Senetleri (Çek, Poliçe ve Emre Muharrer Senet) Hakkındaki Hususi Takip Usulleri Takibin kabulü şartları – Madde 167 (Değişik: 18/2/1965-538/80 md.) Alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senete müstenit olan alacaklı, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu ile veya borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflas yolu ile takipte

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda Düzenlenen İflas Yoliyle Takip Hükümleri Read More »

Kayseri Avukat - Kayseri Ceza Avukatı - Kayseri Boşanma Avukatı - Kayseri Kira Avukatı - Kayseri Gayrimenkul Avukatı - Kayseri İş Hukuku Avukatı - Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

İpoteğin ve Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesine ilişkin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu Hükümleri

İpoteğin ve Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesi İcra ve İflas Kanunu Kanun Numarası: 2004 Kabul Tarihi: 9/6/1932 Yayımlandığı Resmî Gazete Tarihi: 19/6/1932 Sayısı: 2128 Beşinci Bap I – Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesi Takip talebi – Madde 145 (Değişik: 18/2/1965-538/65 md.) Alacağı taşınır rehni ile sağlanmış alacaklı, takip talebinde 58 inci maddede yazılı hususlardan başka merhunun ne olduğunu ve merhun üçüncü şahıs tarafından verilmiş veya merhunun mülkiyeti üçüncü şahsa geçmiş ise onun ve merhun üzerinde sonra gelen rehin hakkı mevcut ise bu hakka sahip olan şahsın ismini de bildirir. Ödeme emri – Madde 146 (Değişik: 18/2/1965-538/66 md.) Takip talebi üzerine, icra dairesi, keyfiyeti merhun üzerinde sonra gelen rehin hakkı sahibine bir ihbarname ile bildirir ve borçlu ile rehin maliki üçüncü şahsa aşağıdaki kayıtlara uygun olmak üzere birer ödeme emri gönderir: 1. Ödeme müddeti onbeş gündür. 2. Yedi gün içinde itiraz olunmaz ve 1 numaralı bendde yazılı müddet içinde borç ödenmezse rehnin satılacağı bildirilir. Ödeme emrine itiraz – Madde 147 (Değişik: 18/2/1965-538/67 md.) Ödeme emrine itiraz hakkında 62 den 72 nci maddeye kadar olan hükümler uygulanır. Ancak; 1. Rehin hakkına açıkça itiraz edilmemişse, alacaklının rehin hakkı takip safhası içinde artık tartışma konusu olamaz. 2. Sırf rehin hakkına itiraz olunduğu takdirde, alacaklı, rehnin paraya çevrilmesi yoliyle takipten vazgeçerek, takibin haciz yolu ile devamını istiyebilir. Bu takdirde, borçluya mal beyanında bulunması için yedi gün mühlet verilir. II – İpoteğin Paraya Çevrilmesi Takip talebi – Madde 148 (Değişik: 18/2/1965-538/68 md.) Taşınmaz ipotek alacaklısı, yetkili veya taşınmazın bulunduğu yer icra dairesine elindeki ipotek belgesinin akit tablosunun tapu idaresince verilmiş resmi bir örneğini ibrazla alacağın miktarını bildirir ve 58 inci maddeye göre takip talebinde bulunur. Adres gösterme zorunluluğu – Madde 148/a (Ek: 17/7/2003-4949/41 md.) İpotek sözleşmesinin tarafları veya ipotekli taşınmazı daha sonra satın alanlar ya da bunların halefleri, tapu sicili müdürlüğüne yurt içinde bir tebligat adresi bildirmek zorundadırlar. Aksi takdirde ilgililerin tescil talebi, tapu sicili müdürlüğünce reddolunur. Adresin değiştirilmesi tapu sicil müdürlüğüne bildirilmesi hâlinde sonuç doğurur. Yeni adresin bildirilmemesi hâlinde tebligatların eski adrese ulaştığı tarih tebellüğ tarihi sayılır. 1 – İcra emri – Madde 149 (Değişik: 18/2/1965-538/69 md.) İcra memuru, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir. Bu icra emrinde borcun otuz gün içinde ödenmesi ve bu müddet içinde borç ödenmez ve icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasına dair bir karar getirilmezse, alacaklının taşınmazın satışını istiyebileceği bildirilir. İcranın geri bırakılması – Madde 149/a (Ek: 18/2/1965-538/70 md.) İcranın geri bırakılması hakkında 33 üncü maddenin 1, 2 ve 4 üncü fıkraları uygulanır. (Değişik ikinci fıkra: 2/3/2005-5311/10 md.) İcra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararına karşı istinaf yoluna başvuran borçlu veya üçüncü şahıs, takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz. Bölge adliye mahkemesince talebin reddi hâlinde bu teminat, ayrıca hükme hacet kalmaksızın alacaklıya tazminat olarak ödenir. (Ek fıkra: 21/2/2007-5582/5 md.) 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, ikinci fıkrada yer alan oran yüzde otuz olarak uygulanır. İstinaf talebinin reddi halinde, teminat olarak alınan tutarın yarısı tazminat olarak alacaklıya ödenir. Alacaklının satış talebinden sonra takdir edilen ve kesinleşen kıymete göre, merhunun alacağı karşılamayacağı anlaşılırsa kalan tutar teminatın geriye kalan kısmından karşılanır, varsa teminatın kalan kısmı teminatı yatırana iade edilir. 2 – Ödeme emri – Madde 149/b (Ek: 18/2/1965-538/70 md.) 149 uncu maddede yazılı haller dışındaki muaccel alacaklar için icra memuru, borçluya ve varsa taşınmaz sahibi üçüncü şahsa aşağıdaki kayıtlara uygun olmak üzere 60 ıncı maddeye göre birer ödeme gönderir. 1. Ödeme müddeti otuz gündür. 2. Yedi gün içinde itiraz olunmaz ve 1 numaralı bendde yazılı müddet içinde borç ödenmezse alacaklının taşınmazın satışını istiyebileceği bildirilir. Ödeme emrine itiraz – Madde 150 (Değişik: 18/2/1965-538/71 md.) Borçlu veya üçüncü şahıs ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabilirler. Ancak, rehin hakkı itiraz konusu yapılamaz. İpoteğin iptali hakkında dava açılması halinde 72 nci madde hükümleri kıyasen uygulanır. İtirazın incelenmesi usulü ve hükümleri – Madde 150/a (Ek: 18/2/1965-538/72 md.) Ödeme emrine itiraz hakkında 62 den 72 nci maddeye kadar olan hükümler uygulanır. Ancak; 1. İpotek, bir cari hesap veya işleyecek kredi vesaire gibi bir mukavelenin teminatı olarak verilmişse, icra mahkemesi bu mukavele ve bununla ilgili sair belge ve makbuzları 68 inci maddedeki esaslara göre incelemek yetkisini haizdir. 2. (Değişik: 2/3/2005-5311/11 md.) İtirazın kaldırılması kararına karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde 149/a maddesinin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır. Kiracılara haber verme – Madde 150/b (Ek: 18/2/1965-538/72 md.; Değişik: 6/6/1985-3222/18 md.) Rehin, kiraya verilmiş bir taşınmaz ise icra memuru, alacaklının talebi üzerine takibin kesinleşmesini beklemeden kiracıları da takipten haberdar eder ve işleyecek kiraların icra dairesine ödenmesini emreder. (Ek cümle: 17/7/2003-4949/42 md.) Şu kadar ki, bu şekilde işlem yapılması 132 ve 135 inci maddelerdeki hakları ortadan kaldırmaz. Kiracı ihtara rağmen kira paralarını icra dairesine yatırmazsa hakkında 356 ncı madde hükmü kıyasen uygulanır. Tapu idaresine haber verme – Madde 150/c (Ek: 18/2/1965-538/72 md.) İcra memuru, ipoteğin paraya çevrilmesi hakkındaki takibin başladığını tapu idaresine haber vermeye mecburdur. Tapu memuru, keyfiyeti taşınmazın siciline şerh verir. Taşınmazı bu şerh tarihinden sonra iktisap edenlere icra veya ödeme emri tebliğ olunmaz. Satış hazırlıkları – Madde 150/d (Ek: 18/2/1965-538/72 md.;Değişik: 9/11/1988-3494/23 md.) İcra dairesi, takip talebi üzerine satış hazırlıklarına başlar. Bu maksatla tapudan kayıt örneklerini ve belediyeden imar durumunu getirtir, takibin kesinleşmesini beklemeden kıymet takdirini yaptırır. III – Müşterek Hükümler Paraya çevirme müddeti – Madde 150/e (Ek: 18/2/1965-538/72 md.) (Değişik birinci fıkra: 2/7/2012-6352/32 md.) Alacaklı, taşınır rehnin satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren altı ay içinde, taşınmaz rehnin satışını da aynı tarihten itibaren bir yıl içinde isteyebilir. Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmezse takip düşer. 78 inci maddenin 2 nci fıkrası hükmü rehnin paraya çevrilmesi yoliyle takipte de kıyasen uygulanır. Muvakkat rehin açığı belgesi – Madde 150/f (Ek: 18/2/1965-538/72 md.) Alacaklının satış talebinden sonra takdir edilen ve kesinleşen kıymete göre merhunun alacağı karşılamıyacağı anlaşılırsa, alacaklının talebi üzerine kendisine açık kalan miktar için bir muvakkat

İpoteğin ve Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesine ilişkin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu Hükümleri Read More »

Kayseri Avukat - Kayseri Ceza Avukatı - Kayseri Boşanma Avukatı - Kayseri Kira Avukatı - Kayseri Gayrimenkul Avukatı - Kayseri İş Hukuku Avukatı - Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nu incelemek için aşağıda yer alan Bölüm Başlıklarına tıklayabilirsiniz. İcra ve iflas uyuşmazlıklarında herhangi bir mağduriyete ve hak kaybına uğramamak için alanında yetkin bir avukattan hukuki yardım alınması oldukça önemlidir. İcra takibi ve dava sürecinde güncel mevzuat ve Yargıtay kararlarının takip edilmesi önem arz etmektedir. Alanında yetkin Kayseri icra avukatı kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz, ilamlı icra takibi, ilamsız icra takibi, kiralanan taşınmazın tahliyesi, iptal davası açılması, tasarrufun iptali, rehnin ve ipoteğin paraya çevrilmesi, itirazın iptali, istirdat davası, istihkak davası, menfi tespit davası, ihtiyati haciz başta olmak üzere her türlü icra ve iflas hukuku uyuşmazlıklarında taraflara avukatlık, arabuluculuk ve hukuki danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Kayseri icra avukatı arıyorsanız 15 yılı aşkın deneyimi ile avukat kadromuzdan icra ve iflas süreci, hukuki statünüz, haklarınız ile dava ücret ve masrafları konusunda ön bilgi alabilir; detaylı bilgi ve tüm sorularınız için bizimle iletişime geçebilir veya yüz yüze görüşmek için Zülküf Arslan Hukuk Büromuzu ziyaret edebilirsiniz. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu Bölüm Başlıkları Teşkilat ve Muhtelif Hükümler Teşkilat ve Muhtelif Hükümler 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Teşkilat ve Muhtelif Hükümler” üst başlığı altında düzenlenen 1. ilâ 23. maddeleri Detaylar İlamların İcrası İlamların İcrası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İlamların İcrası” üst başlığı altında düzenlenen 24. ilâ 41. maddeleri Detaylar İlamsız Takip İlamsız Takip 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İlamsız Takip” üst başlığı altında düzenlenen 42. ilâ 73. maddeleri Detaylar Haciz Yoliyle Takip Haciz Yoliyle Takip 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Haciz Yoliyle Takip” üst başlığı altında düzenlenen 74. ilâ 144/a. maddeleri Detaylar İpoteğin Paraya Çevrilmesi İpoteğin Paraya Çevrilmesi 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Taşınır Rehninin ve İpoteğin Paraya Çevrilmesi” üst başlığı altında düzenlenen 145. ilâ 153/a. maddeleri Detaylar İflas Yoliyle Takip İflas Yoliyle Takip 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İflas Yoliyle Takip” üst başlığı altında düzenlenen 154. ilâ 183. maddeleri Detaylar İflasın Hukuki Neticeleri İflasın Hukuki Neticeleri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İflasın Hukuki Neticeleri” üst başlığı altında düzenlenen 184. ilâ 207. maddeleri Detaylar İflasın Tasfiyesi İflasın Tasfiyesi 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İflasın Tasfiyesi” üst başlığı altında düzenlenen 208. ilâ 256. maddeleri Detaylar İhtiyati Haciz İhtiyati Haciz 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İhtiyati Haciz” üst başlığı altında düzenlenen 257. ilâ 268. maddeleri Detaylar Kira ve Kiralananın Tahliyesi Kira ve Kiralananın Tahliyesi 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Kiralar Hakkında Hususi Hükümler ve Kiralanan Taşınmazların Tahliyesi” üst başlığı altında düzenlenen 269. ilâ 276. maddeleri Detaylar İptal Davası İptal Davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İptal Davası” üst başlığı altında düzenlenen 277. ilâ 284. maddeleri Detaylar Konkordato Konkordato 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Konkordato ile Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması” üst başlığı altında düzenlenen 285. ilâ 309/ü. maddeleri Detaylar Taksiratlı ve Hileli İflas Taksiratlı ve Hileli İflas 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Taksiratlı ve Hileli İflas” üst başlığı altında düzenlenen 310. ilâ 311. maddeleri Detaylar İtibarın Yerine Gelmesi İtibarın Yerine Gelmesi 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İtibarın Yerine Gelmesi” üst başlığı altında düzenlenen 312. ilâ 316. maddeleri Detaylar Fevkalade Hallerde Mühlet Fevkalade Hallerde Mühlet 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Fevkalade Hallerde Mühlet ve Tatil” üst başlığı altında düzenlenen 317. ilâ 330. maddeleri Detaylar Cezai Hükümler Cezai Hükümler 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Cezai Hükümler” üst başlığı altında düzenlenen 331. ilâ 354. maddeleri Detaylar Hususi Hükümler Hususi Hükümler 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Hususi Hükümler” üst başlığı altında düzenlenen 355. ilâ 362/a. maddeleri Detaylar Kanun Yollarına Başvurma Kanun Yollarına Başvurma 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Kanun Yollarına Başvurma ve Son Maddeler” üst başlığı altında düzenlenen 363 ilâ 370. maddeleri ile Ek Maddeler ve Geçici Maddeler Detaylar Yıllık Tecrübe 0 + Mutlu Müvekkil 0 + Dava Takibi 0 + Başarı Oranı % 0 + Kasım 10, 2024 İhaleye Katılımın Engellenmesi: İhaleye Katılmak İsteyen Kişilere Manevi Telkin Nedeniyle İhalenin Feshi Kasım 10, 2024 Maaş Hesabına Bloke Konulması: Banka, Kredi Kartı veya Kredi Borcu Nedeniyle Maaş Hesaplarından Kesinti Yapabilir mi? Hizmetlerimiz Mevzuat ve Kararlar Online Randevu Online Ödeme

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu Read More »

Kayseri Avukat - Kayseri Ceza Avukatı - Kayseri Boşanma Avukatı - Kayseri Kira Avukatı - Kayseri Gayrimenkul Avukatı - Kayseri İş Hukuku Avukatı - Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda Düzenlenen Haciz Yoliyle Takip Hükümleri

Haciz Yoliyle Takip Hükümleri İcra ve İflas Kanunu Kanun Numarası: 2004 Kabul Tarihi: 9/6/1932 Yayımlandığı Resmî Gazete Tarihi: 19/6/1932 Sayısı: 2128 Dördüncü Bap: Haciz Yoliyle Takip I. Mal Beyanı Beyanın muhteviyatı – Madde 74 Mal beyanı, borçlunun gerek kendisinde ve gerek üçüncü şahıslar yedinde bulunan mal ve alacak ve haklarında borcuna yetecek miktarın nevi ve mahiyet ve vasıflarını ve her türlü kazanç ve gelirlerini ve yaşayış tarzına göre geçim membalarını ve buna nazaran borcunu ne suretle ödeyebileceğini yazı ile veya şifahen icra dairesine bildirmesidir. Beyan mecburiyeti müddeti, başlangıcı – Madde 75 (Değişik: 6/6/1985-3222/8 md.) İtirazının iptaline veya kat’i veya muvakkat surette kaldırılmasına karar verilen borçlu, bu kararın kendisine tebliğinden itibaren üç gün içinde yukarıdaki maddede gösterildiği üzere beyanda bulunmaya mecburdur. İptal veya kaldırma kararı borçlunun vicahında verilmiş ise bu müddet, kararın tefhiminden başlar. Hapis ile tazyik – Madde 76 (Değişik: 24/5/1962-51/ 1md.) Mal beyanında bulunmıyan borçlu, alacaklının talebi üzerine beyanda bulununcaya kadar icra mahkemesi hakimi tarafından bir defaya mahsus olmak üzere hapisle tazyik olunur. Ancak bu hapis üç ayı geçemez. Sonradan kazanılan veya ziyadeleşen malların beyanı – Madde 77 İcra dairesine vakı olan beyanda malı olmadığını bildirmiş veya borcuna yetecek mal göstermemiş yahut beyandan imtina etmiş olan borçlu sonradan kazandığı malları ve kazancında ve gelirinde vukua gelen tezayütleri yedi gün içinde mezkür daireye taahhütlü mektupla veya şifahi olarak bildirmeğe mecburdur. II. Haciz 1 – Talep Müddeti – Madde 78 (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) (Değişik birinci fıkra: 22/7/2020-7251/49 md.) Ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz etmiş ise itirazı kaldırıldıktan sonra mal beyanını beklemeksizin alacaklı, haciz konmasını isteyebilir. Ancak, alacaklı dilerse haciz talebinde bulunmaksızın Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi üzerinden, bu sisteme entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağını sorgulayabilir. Sorgulama sonunda Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi, varsa borçlunun mal, hak veya alacağının mahiyeti ve detayı hakkında bilgi verir ve bu durumda sistem üzerinden de haciz talep edilebilir. Bu takdirde icra dairesi, tespit edilen mal, hak veya alacağı elektronik ortamda haczeder. Sorgulama sonunda edinilen bilgiler hukuka aykırı olarak paylaşılamaz. Sorgulama ve haciz işlemlerinin yürütülebilmesi için kamu kurum veya kuruluşları ile 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 3 üncü maddesinde tanımlanan kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi ile kendi sistemleri arasında entegrasyonu sağlar. Sorgulamanın tür, kapsam ve sınırı ile diğer hususlar Adalet Bakanlığınca yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir. (Değişik:6/6/1985-3222/9 md.) Haciz istemek hakkı, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşer. İtiraz veya dava halinde bunların vukuundan hükmün katileşmesine kadar veya alacaklıyla borçlunun icra dairesinde taksit sözleşmeleri yapmaları halinde taksit sözleşmesinin ihlaline kadar geçen zaman hesaba katılmaz. Alacaklı isterse, haciz talebinin vukuuna dair bir vesika verilir. Bu vesika hiç bir harç ve resme tabi değildir. Haciz talebi kanuni müddet içinde yapılmaz veya geri alındıktan sonra bu müddet içinde yenilenmezse dosya muameleden kaldırılır. Yeniden haciz istemek, alacaklı tarafından vukubulan yenileme talebinin borçluya tebliğine mütevakkıftır. İlama müstenit olmayan takiplerde yenileme talebi üzerine yeniden harc alınır. Yenileme masraf ve harcları borçluya tahmil edilmez. 2 – Hacze başlama müddeti – Madde 79 İcra dairesi talepten nihayet üç gün içinde haczi yapar. (Değişik fıkra: 6/6/1985-3222/10 md.) Haczolunacak mallar başka yerde ise haciz yapılmasını malların bulunduğu yerin icra dairesine hemen yazar. Bu halde hacizle ilgili şikayetler, istinabe olunan icra dairesinin tabi bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir. (Ek cümle: 17/7/2003-4949/19 md.) Resmî sicile kayıtlı malların haczi, takibin yapıldığı icra dairesince, kaydına işletilmek suretiyle doğrudan da yapılabilir. Konutta haciz – Madde 79/a (Ek: 28/3/2023-7445/1 md.) İcra müdürü, haciz yapılması talep edilen yerin konut olduğunu tespit ederse, bu yerde haciz yapılmasına karar verir ve bu kararı derhal icra mahkemesinin onayına sunar. Mahkeme, dosyanın tevdi edildiği tarihten itibaren en geç üç gün içinde dosya üzerinden yapacağı inceleme sonunda haciz yapılması talep edilen yerin konut olduğunun anlaşılması halinde kararın onaylanmasına kesin olarak karar verir. Bu kararın icra dairesine bildirilmesi üzerine haciz işlemleri yapılır. Haciz yapılması talep edilen yerin konut olmadığının anlaşılması halinde ise mahkeme, konutta haciz yapılmasına dair kararı kesin olarak kaldırır. Bu kararın icra dairesine bildirilmesi üzerine icra müdürü, mevcut haciz talebi hakkında yeniden karar verir. Mahkemenin onaylama kararı üzerine hacze gidilen yerin konut olmadığının anlaşılması halinde hacze devam olunur. Ancak konut olmadığı kabul edilen bir yerle ilgili verilen haciz kararı üzerine yapılan haciz işlemi sırasında, bu yerin konut olduğu anlaşılır ve borçlu da haczin yapılmasına rıza göstermez ise haciz işlemine son verilir ve müteakip işlemler hakkında birinci ve ikinci fıkra hükümleri uygulanır. İhtiyati haciz hakkında, bu madde hükmü uygulanmaz. Haciz yapan memurun yetkisi – Madde 80 (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) İcra memuru haczi kendi yapabileceği gibi yardımcı veya katiplerinden birinede yaptırabilir. Borçlu haciz sırasında malın bulunduğu yerde bulunmaz ve hemen bulundurulması mümkün olmazsa haciz, gıyabında yapılır. Talep vukuunda borçlu kilitli yerleri ve dolapları açmağa vesair eşyayı göstermeğe mecburdur. Bu yerler icabında zorla açtırılır. (Değişik: 18/2/1965-538/45 md.) Haczi yapan memur, borçlunun üzerinde para, kıymetli evrak, altın veya gümüş veya diğer kıymetli şeyleri sakladığını anlar ve borçlu bunları vermekten kaçınırsa, borçlunun şahsına karşı kuvvet istimal edilebilir. Zabıta memurlariyle muhtarların vazifeleri – Madde 81 Zor kullanma hususunda bütün zabıta memurları icra memurunun yazılı müracaatı üzerine kendisine muavenet ve emirlerini ifa etmekle mükelleftirler. Köylerde haczi yapan memurun emirlerini muhtarlar da ifaya mecburdurlar. Haczi caiz olmıyan mallar ve haklar – Madde 82 (Değişik: 18/2/1965-538/46 md.) Aşağıdaki şeyler haczolunamaz: 1. Devlet malları ile mahsus kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar, 2. (Değişik: 2/7/2012-6352/16 md.) Ekonomik faaliyeti, sermayesinden ziyade bedenî çalışmasına dayanan borçlunun mesleğini sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya, 3. (Değişik: 2/7/2012-6352/16 md.) Para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler hariç olmak üzere, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireylerine ait kişisel eşya ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyası, 4. Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri; değilse, sanat ve mesleki için lüzumlu olan alat ve edevat ve kitapları ve arabacı, kayıkçı, hamal gibi küçük nakliye erbabının geçimlerini temin eden nakil vasıtaları, 5. Borçlu ve ailesinin idareleri için lüzumlu ise borçlunun tercih edeceği bir süt veren mandası veya ineği veyahut üç keçi veya koyunu ve

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda Düzenlenen Haciz Yoliyle Takip Hükümleri Read More »

Kayseri Avukat - Kayseri Ceza Avukatı - Kayseri Boşanma Avukatı - Kayseri Kira Avukatı - Kayseri Gayrimenkul Avukatı - Kayseri İş Hukuku Avukatı - Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda Düzenlenen İlamsız Takip Hükümleri

İlamsız Takip ile ilgili İcra ve İflas Kanunu Hükümleri İcra ve İflas Kanunu Kanun Numarası: 2004 Kabul Tarihi: 9/6/1932 Yayımlandığı Resmî Gazete Tarihi: 19/6/1932 Sayısı: 2128 Üçüncü Bap: İlamsız Takip I. Takibin Muhtelif Tarzları Para borcu ve teminat için takip – Madde 42 Bir paranın ödenmesine veya bir teminatın verilmesine dair olan cebri icralar takip talebiyle başlar ve haciz yoliyle veya rehnin paraya çevrilmesi yahut iflas suretiyle cereyan eder. (Ek fıkra: 2/7/2012-6352/8 md.) Yabancı devlet aleyhine ilamsız takip yoluna başvurulamaz. (Ek fıkra: 15/8/2017-KHK-694/8 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/8 md.) İdari yargının görev alanına giren konularda ilamsız takip yoluna başvurulamaz. İflasa tabi şahıslar hakkındaki takip – Madde 43 (Değişik 18/2/1965-538/21 md.) İflas yolu ile takip, ancak Ticaret Kanunu gereğince tacir sayılan veya tacirler hakındaki hükümlere tabi bulunanlar ile özel kanunlarına göre tacir olmadıkları halde iflasa tabi bulundukları bildirilen hakiki veya hükmi şahıslar hakkında yapılır. Şu kadar ki, alacaklı bu kimseler hakkında haciz yolu ile de takipte bulunabilir. Bu yollardan birini seçen alacaklı bir defaya mahsus olmak üzere o yolu bırakıp harc ödemeksizin diğerine yeni baştan müracaat edebilir. Ticareti terk edenler – Madde 44 (Değişik: 18/2/1965-538/22 md.) Ticareti terk eden bir tacir 15 gün içinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirmeye ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunmaya mecburdur. Keyfiyet ticaret sicili memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazete’de ve alacaklıların bulunduğu yerlerde de mütat ve münasip vasıtalarla ilan olunur. İlan masraflarını ödemiyen tacir beyanda bulunmamış sayılır. Bu ilan tarihinden itibaren bir sene içinde, ticareti terk eden tacir hakkında iflas yolu ile takip yapılabilir. Ticareti terk eden tacir, mal beyanının tevdii tarihinden itibaren iki ay müddetle haczi kabil malları üzerinde tasarruf edemez. Üçüncü şahısların zilyedlik ve tapu sicili hükümlerine dayanarak iyi niyetle elde ettiği haklar saklıdır. Ancak karı ve koca ile usul ve füru, neseben veya sıhren ikinci dereceye kadar (Bu derece dahil) hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasındaki iktisaplarda iyi niyet iddiasında bulunulamaz. (Değişik beşinci fıkra: 17/7/2003-4949/11 md.) Mal beyanını alan merci, keyfiyeti tapu veya gemi sicil daireleri ile Türk Patent Enstitüsüne bildirir. Bu bildiri üzerine sicile, temlik hakkının iki ay süre ile tahdit edilmiş bulunduğu şerhi verilir. Keyfiyet ayrıca Türkiye Bankalar Birliğine de bildirilir. Bozulmaya maruz veya muhafazası külfetli olan veya tayin edilen kanuni müddet içinde değerinin düşmesi kuvvetle muhtemel bulunan mallar hakkında, tacirin talebi üzerine, mahkemece icra memuru marifetiyle ve bu kanun hükümleri dairesinde bu malların satılmasına ve bedelinin 9 uncu maddede yazılı bir bankaya depo edilmesine karar verilebilir. Rehin ve ipotekle temin edilmiş alacaklar – Madde 45 Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoliyle takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoliyle takip edebilir. (Ek Fıkra: 21/2/2007-5582/1 md) 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan rehinle temin edilmiş alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabilir veya haciz yoluna başvurulabilir. Police ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki 167 nci madde hükmü mahfuzdur. İpotekle temin edilmiş faiz ve senelik taksit alacaklarında, alacaklının intihabına ve borçlunun sıfatına göre, rehinin paraya çevrilmesi veya haciz yahut iflas yollarına müracaat olunabilir. (Ek fıkra: 27/5/1933-2228/1 md.; Mülga: 29/6/1956-6763/42 md.) Haciz yoliyle takip 1 – Umumiyetle – Madde 46 Takip diğer bütün hallerde haciz yoliyle yapılır. Borçlu tüccar sıfatını yeni iktisap etmişse bundan evvel aleyhinde talep edilmiş hacizler iflasına hükmolunmadıkça eskisi gibi icra olunur. 2 – Hukuku amme boçları – Madde 47 Para cezasiyle diğer hukuku amme borçlarının takibi hakkındaki kanunlar hükmü mahfuzdur. Şukadar ki, Devletin bir akitten veya haksız bir fiilden doğan alacakları hakkında bu kanunun hükümleri cereyan eder. Zabıt ve müsadere edilen eşyanın paraya çevrilmesi – Madde 48 Devletin cezai ve mali kanunları mucibince zabıt ve müsadere edilmiş olan şeylerin paraya çevrilmesi o kanunların hükümlerine göre yapılır. Rehin karşılığı ödünç verenler – Madde 49 (Değişik: 18/2/1965-538/23 md.) Rehin karşılığı yapılan ödünç verme işlerinde Medeni Kanun ile Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası ve Türkiye Emlak Kredi Bankasının özel kanunlarında paraya çevirmeye dair hükümleri saklıdır. II. Yetki Yetki ve itirazları – Madde 50 (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.) Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur. III. Tatiller ve Talikler Tatiller 1 – Bütün borçlular hakkında – Madde 51 (Değişik: 18/2/1965-538/24 md.) Güneşin batmasından bir saat sonra ile güneşin doğmasından bir saat önceye kadarki devrede (Gece vakti) ve tatil günlerinde takip muameleleri yapılamaz. Ancak, gece iş görülen yerlerde gece vakti hasılat haczi mümkündür. Tatil günlerinde haciz ve tebligat yapılabileceği gibi muhafaza tedbirleri de alınabilir. Borçlunun mal kaçırdığı anlaşılırsa gece vakti dahi haciz yapılması caizdir. Bir borçlu hakkında kanunda gösterilen sebeplerden dolayı icra talik edilmiş veya konkordato için mühlet verilmiş ise, o borçluya karşı takip muamelesi yapılamaz. 2 – Borçlunun ailesinden birinin ölümü halinde – Madde 52 Karısı yahut kocası ve kan ve sıhriyet itibariyle usul veya füruundan birisi ölen bir borçlu aleyhindeki takip, ölüm günü ile beraber üç gün için talik olunur. 3 – Terekenin borçlarında – Madde 53 Terekenin borçlarından dolayı ölüm günü ile beraber üç gün içinde takip geri bırakılır. Mirasçı mirası kabul veya reddetmemişse bu hususta Kanunu Medenide muayyen müddetler geçinceye kadar takip geri kalır. İcra takibi sırasında borçlu öldüğünde tereke henüz taksim edilmemiş veya resmi tasfiyeye tabi tutulmamış yahut mirasçılar arasında aile şirketi tesis olunmamışsa borçlu hayatta olsaydı hangi usul tatbik olunacak idi ise terekeye karşı ona göre takip devam eder. Bu takibin mirasçıya karşı devam edebilmesi ancak rehinin paraya çevrilmesi veya haciz yollariyle kabildir. 4 – Tutukluluk ve hükümlülük halinde – Madde 54 (Değişik: 18/2/1965-538/25 md.) Mümessili olmıyan bir tutuklu veya hükümlü aleyhine takipte, mümessil tayini vesayet makamına ait olmadıkça, icra memuru bir mümessil tayin etmesi için kendisine münasip bir mühlet verir ve takibi bu

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda Düzenlenen İlamsız Takip Hükümleri Read More »