Tasarrufun İptali Davasında Komşuluk İlişkisi: Davalı olan Alıcı ve Satıcının Aynı Binada Oturması
Tasarrufun İptali Davasında Komşuluk İlişkisi 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu İptal davası ve davacılar – Madde 277 İptal davasından maksat 278, 279 ve 280 inci maddelerde yazılı tasarrufların butlanına hükmettirmektir. Bu davayı aşağıdaki şahıslar açabilirler: 1 – Elinde muvakkat yahut kati aciz vesikası bulunan her alacaklı, 2 – İflas idaresi yahut 245 inci maddede ve 255 inci maddenin 3 üncü fıkrasında yazılı hallerde alacaklıların kendileri. İvazsız tasarrufların butlanı – Madde 278 Mütat hediyeler müstesna olmak üzere, hacizden veya haczedilecek mal bulunmaması sebebiyle acizden yahut iflasın açılmasından haczin veya aciz vesikası verilmesinin sebebi olan yahut masaya kabul olunan alacaklardan en eskisinin tesis edilmiş olduğu tarihe kadar geriye doğru olan müddet içinde yapılan bütün bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar batıldır. Ancak, bu müddet haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki seneyi geçemez. Aşağıdaki tasarruflar bağışlama gibidir. 1- Karı ve koca ile usul ve füru, (İptal ibare: Anayasa Mahkemesi’nin 11/7/2018 tarihli ve E.: 2018/9, K.: 2018/84 sayılı Kararı ile.) sıhren üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar, 2- Akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler, 3- Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartiyle irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler ve ölünceye kadar bakma akitleri. Acizden dolayı butlan- Madde 279 Aşağıdaki tasarruflar borcunu ödemiyen bir borçlu tarafından hacizden veya mal bulunmaması sebebile acizden yahut iflasın açılmasından evvelki bir sene içinde yapılmışsa yine batıldır: 1 – Borçlunun teminat göstermeği evvelce taahhüt etmiş olduğu haller müstesna olmak üzere borçlu tarafından mevcut bir borcu temin için yapılan rehinler; 2 – Para veya mutat ödeme vasıtalarından gayrı bir suretle yapılan ödemeler; 3 – Vadesi gelmemiş borç için yapılan ödemeler. 4 – Kişisel hakların kuvvetlendirilmesi için tapuya verilen şerhler. Bu tasarruflardan istifade eden kimse borçlunun hal ve vaziyetini bilmediğini ispat eylerse iptal davası dinlenmez. Zarar verme kastından dolayı iptal – Madde 280 Malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu malî durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hâllerde iptal edilebilir. Şu kadar ki, işlemin gerçekleştiği tarihten itibaren beş yıl içinde borçlu aleyhine haciz veya iflâs yoluyla takipte bulunulmuş olmalıdır. Üçüncü şahıs, borçlunun karı veya kocası, usul veya füruu ile üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhri hısımları, evlat edineni veya evlatlığı ise borçlunun birinci fıkrada beyan olunan durumunu bildiği farz olunur. Bunun hilafını üçüncü şahıs, ancak 279 uncu maddenin son fıkrasına göre isbat edebilir. Ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kasdiyle hareket ettiği kabul olunur. Bu karine, ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğini veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiyle; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunu ispatla çürütülebilir. Tasarrufun İptali Davasında Komşuluk İlişkisi: Alıcı ve Satıcının Aynı Binada Oturması, Davanın Kabulü için Yeterli mi Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2017/2248 Karar No: 2019/998 Karar Tarihi: 08.10.2019 Mahkemesi: Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.12.2012 tarihli ve 2008/94 E.,2012/308 K. sayılı karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 16.12.2014 tarihli ve 2013/8602 E., 2014/18805 K. sayılı kararı ile; “…Davacı vekili, davalı borçlulardan …Et ve Gıda San ve Tic. AŞ.\’nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 23.1.2007 tarihinde davalı …\’a, borçlu …\’inde adına kayıtlı taşınmazlardan birini 10.10.2007 tarihinde davalı …\’a, diğer taşınmazını da 5.6.2007 tarihinde davalı …\’e sattığını, davalılar İsa ve …\’nın borçluların komşusu, davalı …\’in de hemşehrileri ve iş ortağı olduğunu belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlular … Et ve Gıda San. ve Tic. AŞ. ile … vekili, tasarrufların borçtan önce yapıldığını, aciz belgesi sunulmadığını, dava konusu taşınmazın davalı …\’ya 285.000 TL bedelle satıldığını, taşınmazda 2008 yılı ocak ayına kadar kira karşılığı oturduklarını, Ahmet\’e satılan taşınmazın ise borca mahsuben devredildiğini, sa \’nın ise dava konusu taşınmazın karşı dükkanında kiracı iken anılan taşınmazı kullanmak amacıyla ve gerçek değeriyle aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı … vekili, Kadıköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkili hakkındaki davanın tefrikini, taşınmazı iyiniyetle ve 90.000 TL bedelle aldığını ödemeyi banka aracılığıyla yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı … vekili, Kadıköy Mahkemelerini yetkili olduğunu aciz belgesi sunulmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı … vekili, müvekkili hakkındaki davanın tefriki gerektiğini, taşınmazı iyiniyetle ve 285.000 TL bedelle aldıklarını 2008 yılı ocak ayına kadar borçluya kiraladıklarını daha sonra müvekkilinin taşınmaza taşındığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre, davalı … ve …\’ya satılan taşınmazlar yönünden tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer arasında misli fark bulunmadığı, davalı …\’nın tapudaki bedel dışında ödediği 38.000 TL\’yi, davalı …\’nın da tapudaki bedel dışında 140.000 TL ödemeyi banka kaydı ile ispatladığı, adı geçen davalıların kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davalılar İsa ve … yönelik davanın reddine, davalı …\’e satılan taşınmaz yönünden taşınmazın tapudaki satış bedeli olan 60.000 TL ile bilirkişi tarafından belirlenen 113,931 TL rayiç bedel arasında misline yakın fark olduğu gerekçesiyle davalı … yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; 11.2.2013 tarihli tavzih kararı ile vekalet ücretine yönelik hüküm tavzih edilmiş hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, davalı … yönünden delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, Kadıköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/543 Esas 2011/774 Karar sayılı Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen kararının adı geçen davalı yönünden güçlü delil mahiyetinde olmasına göre, davacı vekilinin davalı … yönünden yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacı vekilinin davalı … yönünden temyiz itirazları incelendiğinde; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve