# Kayseri Avukat - Kayseri Ceza Avukatı - Kayseri Boşanma Avukatı - Kayseri Kira Avukatı - Kayseri Gayrimenkul Avukatı - Kayseri İş Hukuku Avukatı - Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

Kişisel Verileri Yayma Suçu: Kişinin Rızası Dışında Telefon Numarasının Paylaşılması

Kişisel Verileri Yayma Suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu Özel hayatın gizliliğini ihlal – Madde 134 (1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır. (2) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur. Madde Gerekçesi Maddenin birinci fıkrasında, metninde özel hayatın gizliliğinin ihlâli suç olarak tanımlanmaktadır. Böylece, gizli yaşam alanına girerek veya başka suretle başkaları tarafından görülmesi mümkün olmayan bir özel yaşam olayının saptanması ve kaydedilmesi cezalandırılmaktadır. İkinci fıkrada, böylece elde edilen saptama ve kayıtlardan herhangi bir suretle yarar sağlanması veya bunların başkalarına verilmesi veya diğer kimselerin bilgi edinmelerinin temini veya basın ve yayın yoluyla açıklanması suçun ağırlaşmış şeklini oluşturmaktadır. Maddenin ikinci fıkrasında, kişinin özel hayatına ilişkin görüntü veya seslerin hukuka aykırı olarak ifşa edilmesi, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu görüntü veya sesler, örneğin soruşturma kapsamında hukuka uygun bir şekilde kayda alınmış olabileceği gibi, birinci fıkrada tanımlanan suçun işlenmesi suretiyle elde edilmiş olabilir. İkinci fıkrada tanımlanan suç, elde edilmiş olan bu ses veya görüntü kayıtlarının ifşasıyla, yayılmasıyla, yani yetkisiz kişilerce öğrenilmesinin sağlanmasıyla oluşur. Bu ifşanın hukuka aykırı olması gerekir. Bu bakımdan özel hayata ilişkin kayıtların, savcılık veya mahkemeye verilmesi, duruşmada gösterilmesi ve dinlenmesi hâlinde, söz konusu suç oluşmayacaktır. İfşanın, basın ve yayın yoluyla yapılması, söz konusu suçun nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir. Kişisel verilerin kaydedilmesi – Madde 135 (1) Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. (2) Kişisel verinin, kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin olması durumunda birinci fıkra uyarınca verilecek ceza yarı oranında artırılır. Madde Gerekçesi Çağımızda kişilerle ilgili kayıtların bilgisayar ortamlarına geçirilip muhafaza edilmesi uygulamasına bazı kurum ve kuruluşlar tarafından başvurulmaktadır; hastanelerde hastalara, sigorta şirketlerinde sigortalılara, bankaların ve kredili alış veriş yapılan mağazaların müşterilerine ilişkin kayıtlar, böylece tutulmaktadır. Bu bilgilerin amaçları dışında kullanılmasından veya herhangi bir şekilde üçüncü şahısların eline geçerek hukuka aykırı olarak yararlanılmasından dolayı hakkında bilgi toplanan kişiler büyük zararlara uğrayabilmektedirler. Bu bakımdan, kişilerle ilgili bilgilerin hukuka aykırı olarak kayda alınması suç olarak tanımlanmıştır. Suçun konusu, kişisel verilerdir. Gerçek kişiyle ilgili her türlü bilgi, kişisel veri olarak kabul edilmelidir. Söz konusu suç tanımında kişisel verilerin bilgisayar ortamında veya kağıt üzerinde kayda alınması arasında bir ayırım gözetilmemiştir. Bu bakımdan, söz konusu suç tanımı ile, Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan Türkiye\’nin de 28 Ocak 1981 tarihinde imzalamakla taraf olduğu \”Kişisel Nitelikteki Verilerin Otomatik İşleme Tâbi Tutulması Karşısında Şahısların Korunmasına Dair Sözleşme\”nin ilgili hükümlerine geçerlilik tanınmıştır. Bu suçun oluşabilmesi için, kişisel verilerin hukuka aykırı bir şekilde kayda alınması gerekir. Kişinin rızası ile, kendisiyle ilgili bilgilerin kayda alınmasının suç oluşturmayacağı muhakkaktır. Belirli nitelikteki kişisel verilerin kayda alınması kanun hükmünün gereği olarak yapılmaktadır. Bu bakımdan, çeşitli kamu kurumlarında verilen kamu hizmetinin gereği olarak kişilerle ilgili bazı bilgiler ilgili kanun hükümlerine istinaden kayda alınmaktadırlar. Bu durumlarda, söz konusu suç oluşmayacaktır. Maddenin ikinci fıkrasında, kişilerin siyasî, felsefî veya dinî görüşlerine, ırkî kökenlerine, ahlâkî eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kayda almak, suç olarak tanımlanmıştır. Ancak, bunlardan kişilerin ahlâkî eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgilerin kayda alınmasına kanunlarda özellikle suçlulukla mücadele bağlamında, suç ve suçluların ortaya çıkarılmasını sağlamak amacıyla belli ölçüde izin verilebilir. Bu durumlarda söz konusu suç oluşmayacaktır. Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme – Madde 136 (1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Suçun konusunun, Ceza Muhakemesi Kanununun 236 ncı maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları uyarınca kayda alınan beyan ve görüntüler olması durumunda verilecek ceza bir kat artırılır. Madde Gerekçesi Bu madde hükmü ile, hukuka uygun olarak kaydedilmiş olsun veya olmasın, kişisel verileri hukuka aykırı olarak başkalarına vermek, yaymak veya ele geçirmek, bağımsız bir suç olarak tanımlanmıştır. Kişisel Verileri Yayma Suçu: Kişinin Rızası Dışında Telefon Numarasının Hukuka Aykırı Olarak Paylaşılması Yargıtay Ceza Genel Kurulu Esas No: 2017/829 Karar No: 2017/363 Karar Tarihi: 04.07.2017 Mahkemesi: Asliye Ceza Mahkemesi İçtihat Metni Verileri hukuka aykırı olarak yayma suçundan sanık …\’nun beraatine ilişkin, Beykoz 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 21.04.2011 gün ve 347-380 sayılı hükmün, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesince 18.11.2013 gün ve 33362-25776 sayı ile; \”…Dosya kapsamına göre; katılanın, 12.04.2007 tarihinde, bilgisi ve rızası dışında, adına bir arkadaşlık sitesinde üyelik işlemleri yapılarak profil oluşturulan sitede, kişisel bilgilerine yer verilip, oluşturulan profile cep telefonu numarasının yazıldığı ve bu profil üzerinden tanımadığı kişilerin kendisini telefonundan arayarak arkadaşlık isteğinde bulundukları iddiasını içeren şikayet dilekçesi üzerine başlatılan adli soruşturma kapsamında, arkadaşlık sitesinin sahibi olan şirketten gelen yazı içeriğine göre, katılanın kişisel bilgilerinin yer aldığı profilin 12.04.2007 tarihinde oluşturulup siteye üye yapıldığı, bu işlemin ise \’88.226.178.19\’ IP numaralı bilgisayar üzerinden gerçekleştirildiğinin bildirildiği, konuyla ilgili olarak, Türk Telekomünikasyon A.Ş.\’den gelen yazıda ise, bildirilen IP numaralı bilgisayarın, sanığa ait \’0242 349…\’ telefon numaralı ADSL hattı üzerinden internet erişiminin gerçekleştirildiğinin bildirildiği, yargılama aşamasında aldırılan bilirkişi raporunun da bu yönde olduğu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında önceye dayalı husumet de bulunduğu halde, delillerin takdirinde hataya düşülerek, sanığın atılı suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi…\” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir. Direnme Kararı Yerel mahkemece ise 06.03.2014 gün ve 681-101 sayı ile; \”Tüm dosya içeriği, bilirkişi raporu ve Yargıtay bozma ilamına karşı alınan beyanlar birlikte değerlendirildiğinde; katılan … Öztürk\’e ait cep telefon numarasının \’…com\’ isimli internet sitesinde \’canans\’ rumuzlu bir kişiye aitmiş gibi yayınlandığı, bu işlemin sanık …\’na ait 0242 349… numaralı ev telefonuna bağlı ADSL hattı ile 88.226.178.19 IP nolu bilgisayar üzerinden gerçekleştirildiği, sanığın savunmasında bilgisayar kullanmayı bilmediğini ileri sürdüğü, tanık olarak beyanı alınan sanığın kızı …\’nun da sanığın beyanını destekler mahiyette ifade verdiği, babasının aldığı bilgisayarı ağırlıklı olarak kendisinin kullandığını, diğer çocuklarının da kullandığını ifade ettiği, esasen tanık …\’nun katılanın iddiasına göre katılanın eşi ile fiilen birlikte yaşayan kişi olduğu ve katılan ile husumetli olan kişinin,

Kişisel Verileri Yayma Suçu: Kişinin Rızası Dışında Telefon Numarasının Paylaşılması Read More »