Kayseri Avukat - Kayseri Ceza Avukatı - Kayseri Boşanma Avukatı - Kayseri Kira Avukatı - Kayseri Gayrimenkul Avukatı - Kayseri İş Hukuku Avukatı - Avukat Zülküf Arslan Hukuk Bürosu

Trafik Kurallarını İhlal Sonucu Bir Kişinin Ölümüne Neden Olma

Trafik Kurallarını İhlal Sonucu Bir Kişinin Ölümüne Neden Olma Trafik kurallarını ihlal sonucu bir kişinin ölümüne neden olma gibi durumlara ilişkin ceza yargılamalarında etkili ve güçlü bir temsil açısından hakların ileri sürülmesinde, zamanın gözetilmesinde, isnatların gösterilmesinde, fiilin niteliğinin ortaya koyulmasında ceza hukuku alanında yetkin ve deneyimli bir avukattan hukuki yardım alınması hayati öneme sahiptir. Alanında yetkin Kayseri Ceza Avukatı kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz, savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek ceza yargılaması sürecine katılan taraflara hukuki yardım sunmaktadır. Kayseri ceza avukatı arıyorsanız etkin bir temsil için alanında yetkin, deneyimli ve güncel mevzuat ile içtihatlara hakim bir ceza avukatından hukuki destek almanız büyük önem arz etmektedir. Ceza davalarında suçun unsur ve şartlarının, suçu oluşturan maddi ve manevi hususların, eylemler ile amacın/kastın etkin bir biçimde ortaya konulması gerekmektedir. Böylelikle ceza tehdidi altında olan kişi hak etmediği hukuki yaptırımlardan kurtulabilecek veya mağdur ve müşteki, mağduriyetine sebep olan kişi veya kişilere yaptırım uygulanmasını sağlayabilecektir. Trafik Kurallarını İhlal ve Taksirle Ölüme Neden Olma Sevk ve idaresindeki çekici ve çekiciye bağlı römork ile tali yoldan ana yola çıkan sanığın, ana yoldan gelen ölenin aracına geçiş hakkını vermemek suretiyle ve ana yola çıkış sırasında sağa dönerken kara yolunu kullanan ölen için tehlike doğuracak şekilde davranmak suretiyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu\’nda sayılan “Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama” ve “Manevraları düzenleyen genel şartlara uymama” şeklinde iki asli kusuru birden işlemesi ve olayda tamamen kusurlu olup başka birinin kusurunun bulunmaması karşısında; suçun işleniş biçimine ve sanığın taksire dayalı kusurunun ağırlığına göre temel cezanın belirlenmesi gerekir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/272 E. 2019/317 K. \”İçtihat Metni\” Kararı Veren Yargıtay Dairesi: 12. Ceza Dairesi Mahkemesi: Asliye Ceza Mahkemesi Sanık … hakkında taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sırasında, … 1. Sulh Ceza Mahkemesince, ölüm neticesi ile trafik kazasına bağlı yaralanma arasında illiyet bağı bulunduğu gerekçesiyle verilen 13.12.2012 tarihli ve … sayılı görevsizlik kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda sanığın taksirle ölüme neden olma suçundan TCK\’nın 85/1 ve 53/6. maddeleri uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 2 yıl süre ile sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin … 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 18.09.2013 tarihli ve … sayılı hükmün sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesince 05.11.2014 tarih ve 216-21922 sayı ile; “1- Ölenin, idaresindeki çekici ve bağlı yarı römork ile meskûn mahal dışında, orta refüj ile bölünmüş, tek yönlü hafif eğimli bölünmüş yolda sabaha doğru alaca karanlıkta seyir hâlindeyken, seyir yönüne göre ileride sağdaki tali yoldan ana yola geçiş önceliğine uymadan kontrolsüz şekilde çıkış yapan sanığın idaresindeki beton mikserine duramayarak arkadan çarpması şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın asli kusurlu olması nedeniyle temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesinde isabetsizlik bulunmamakta ise de iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt ve üst sınırı nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, alt sınırdan fazla uzaklaşılıp, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle fazla ceza tayini, 2- TCK\’nın 50. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılmasının gerektiği, dosya içeriğine göre; silinme koşulları oluşmuş adli sicil kaydı bulunan, görevli mahkemedeki tüm duruşmalarda hazır olan ve müdafisi aracılığıyla lehe hükümlerin uygulanmasını talep eden sanık hakkında tayin olunan uzun süreli hapis cezasının TCK\’nın 50/4. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesi yönündeki talebin gerekçe gösterilmeksizin reddine karar verilmesi,\” isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir. Eskişehir 2. Asliye Ceza Mahkemesi ise 28.04.2015 tarih ve … sayı ile; \”…Olay nedeni ile sanığa ait cezanın belirlenmesinde TCK\’nın 22. maddesi gereğince olayın meydana geliş şekli ve sanığa ait trafik kusurunun belirleyici olduğu, Sanık hakkında uygulanan kanun maddesinin 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası öngördüğü, Olayın bu şekilde yaşanmasına sanığın asli ve tam nitelikteki trafik kusurunun sebebiyet verdiği, Başkaca bir kişi veya unsura ait trafik kusurunun bulunmadığı, Olay nedeni ile yaralanan …\’ın vefat etmesi ile oldukça ağır bir sonucun meydana geldiği, Sanık hakkında 6 yıl hapis cezası belirlenmemesinin adalet ve hakkaniyete uygun olduğunun düşünüldüğü ki daha etkili bir sabıka kaydına, trafik geçmişine ve trafik kusuruna sahip kişilerin bunu hak ettiği, Ayrıca bozma öncesi kararda sanık hakkında belirlenen bu hapis cezası süresinin seçenek yaptırımlara çevrilmemesi nedeninin gerekçenin bütününden anlaşılabilir olduğu düşünüldüğü için ayrıca gerekçelendirilmediği zira; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu\’nun 50. maddesinde seçenek yaptırımlara çevrilme işlemini belirleyen hukuki durumun; Suçlunun kişiliğine, Yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa, Suçun işlenmesindeki özelliklere bağlı olduğu -ki, sanığın bu konumlara uygun olmadığı; Sanığın kovuşturmanın hiçbir aşamasında pişmanlık duyduğunun görülmediği ve bu yönde bir his duyulmadığı, Sanığın tamamen kendisine ait bir trafik kusuru ile olaya sebebiyet verdiği, Sanığın trafik kusurunun önlenemez ve öngörülemez olmadığı ki tahmini olarak 15-20 saniye kadar daha yolun boşalmasını ve dönüş manevrası için uygun hâle gelmesini beklese böyle bir sonucun yaşanmayacağı, Sanığın hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesini gerektiren herhangi bir hukuki durumun mevcut olmadığı,\” gerekçesiyle (2) numaralı bozma nedenine uymuş, (1) numaralı bozma nedenine ise direnerek önceki hüküm gibi sanığın cezalandırılmasına karar vermiştir. Direnme kararına konu bu hükmün de sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.06.2015 tarihli ve 224306 sayılı \”onama\” istekli tebliğnamesi ile gelen dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesince 21.10.2015 tarih ve 11951-16105 sayı ile, direnme yönünden inceleme yapılmak Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya Ceza Genel Kurulunca 07.12.2016 tarih ve 1057-872 sayı ile 5320 sayılı Kanun\’un geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen Daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 12. Ceza Dairesince 01.03.2017 tarih ve 12-1543 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına iade edilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır. TÜRK MİLLETİ ADINA CEZA GENEL KURULU KARARI Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; TCK’nın 85/1. maddesi gereğince 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasını gerektiren suçta, temel cezanın 5 yıl olarak tayin edilmesinin isabetli olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamından; 25.08.2011 tarihli trafik kazası tespit tutanağında; sanık sürücü …\’ın sevk ve idaresindeki 26 … plaka sayılı çekici ve çekiciye

Trafik Kurallarını İhlal Sonucu Bir Kişinin Ölümüne Neden Olma Read More »