Ceza Avukatından Hukuki Yardım: Ceza Hukuku Temel Kavramlar
Alanında yetkin Kayseri Ceza Avukatı kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz, savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek ceza yargılaması sürecine katılan taraflara hukuki yardım sunmaktadır.
Ceza avukatı arayanlar açısından öncelikle ceza hukuku temel kavramlarının net olarak anlaşılması ve etkin bir temsil için alanında yetkin, deneyimli ve güncel mevzuat ile içtihatlara hakim bir avukattan hukuki destek alınması büyük önem arz etmektedir. Hukukumuzda, ceza kanunlarının bilinmemesinin mazeret sayılmayacağı hükme bağlanmıştır. Bu kapsamda suçun unsur ve şartlarının, suçu oluşturan maddi ve manevi hususların, eylemler ile amacın/kastın etkin bir biçimde ortaya konulması gerekmektedir. Böylelikle ceza tehdidi altında olan kişi hak etmediği hukuki yaptırımlardan kurtulabilecek veya mağdur ve müşteki, mağduriyetine sebep olan kişi veya kişilere yaptırım uygulanmasını sağlayabilecektir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda kanunun amacı; “kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç işlenmesini önlemektir”. şeklinde açıklanmıştır. Kanunda, bu amacın gerçekleştirilmesi için ceza sorumluluğunun temel esasları ile suçlar, ceza ve güvenlik tedbirlerinin türleri düzenlenmiştir.
Bu kapsamda ceza hukukunun uygulanmasında geçerli olan ilkelerin başında “suçta ve cezada kanunilik ilkesi” gelmektedir. Bu ilke Türk Ceza Kanunu’nda şu şekilde düzenlenmiştir:
(1) Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz.
(2) İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.
(3) Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.
Ceza Kanunu’nun uygulama alanına ilişkin ilke ise Kanun’da şu şekilde hükme bağlanmıştır:
(1) İşlendiği zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. İşlendikten sonra yürürlüğe giren kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı da kimse cezalandırılamaz ve hakkında güvenlik tedbiri uygulanamaz. Böyle bir ceza veya güvenlik tedbiri hükmolunmuşsa infazı ve kanuni neticeleri kendiliğinden kalkar.
(2) Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.
Geriye yürümeme ile lehe olan normun uygulanması ilkesi, ceza hukukunun zaman bakımından uygulanması hususundaki temel ilkelerdir.
Ceza Sorumluluğu
Ceza hukukunda ceza sorumluluğunun temel esasları ile suçlar, yaptırımlar (ceza ve güvenlik tedbirleri) düzenlenmiştir. Ceza hukuku bakımından bir suçun oluşabilmesi, kanuni unsurlarının varlığına bağlıdır. Suçun işlenmesinden cezanın infaz edilmesine kadar geçen süreç, hassas bir süreçtir. Suç isnadı altında olan kişiler veya kendisine karşı bir suç işlendiğini, mağdur edildiğini düşünen kişiler ceza avukatı arayışına girmektedir. Etkili ve güçlü bir temsil açısından hakların ileri sürülmesinde, zamanın gözetilmesinde, isnatların gösterilmesinde, fiilin niteliğinin ortaya koyulmasında ceza hukuku alanında yetkin ve deneyimli bir avukattan hukuki yardım alınması hayati öneme sahiptir.
Kanunun hükmü ve amirin emri, meşru savunma ve zorunluluk hali, hakkın kullanılması ve ilgilinin rızası, haksız tahrik, hata, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır dilsizlik, alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olma gibi etkenler; Türk Ceza Kanunu’nda ceza sorumluluğunu kaldıran ya da azaltan sebepler olarak sayılmıştır. Bu bakımdan suç isnadı ve dolayısıyla ceza tehdidi altında olan bir kişinin güncel mevzuat ve içtihatlar konusunda alanında yetkin ve deneyimli bir Kayseri ceza avukatı ekibinden destek alması elzemdir.
Cezanın Şahsiliği
Hukukta ceza sorumluluğu şahsidir. Hiç kimse, bir başkasının işlemiş olduğu fiil nedeniyle sorumlu tutulamaz. Ceza hukuku bakımından temel kavramlardan kast, failin fiili ve sonuçlarını bilerek ve isteyerek yerine getirmesini ifade eder. Doğrudan kast bilme ve istemenin tam olarak sağlanması şeklinde ortaya çıkarken olası kastta ise suçun gerçekleşebileceği öngörüldüğü halde fiile devam edilmektedir.
Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılmasıdır. Bu bağlamda, fiilin neticesi hiç öngörülmemiş, sonuç hiç istenmemişse ortada basit taksirden, fiilin neticesi öngörülmesine rağmen istenmemiş, “nasılsa bir şey olmaz” iradesi ile fiile devam edilmişse bilinçli taksirden söz edilecektir. Doğrudan kast ile işlenen suçun yaptırımı olası kasta göre; bilinçli taksirle işlenen suçun yaptırımı ise basit taksire göre daha ağırdır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında cezanın belirlenmesi süreci şu şekilde işlemektedir; Hakim, suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suçun konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını, failin amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler.
Kayseri Ceza Avukatı
Alanında yetkin Kayseri ceza avukatı kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz; ceza yargılamalarında savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek taraflara avukatlık ve hukuki danışmanlık hizmeti vermektedir.
Ceza davalarında gerekli başvuru veya itirazların zamanında ve usulüne uygun yapılması açısından alanında uzman bir Kayseri ceza avukatı veya ağır ceza avukatından hukuki yardım alınması faydalı olacaktır. Yargılama sırasında herhangi bir mağduriyete ve hak kaybına uğramamak için güncel mevzuat ve Yargıtay kararlarının takip edilmesi önem arz etmektedir.
Alanında yetkin Kayseri Avukat kadrosu ve 15 yılı aşkın deneyimi ile Zülküf Arslan Hukuk Büromuz, savunma hakkını ve hak arama özgürlüğünü temin ederek Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başvuru sürecinde taraflara hukuki yardım sunmaktadır. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başvuru sürecinde herhangi bir mağduriyete veya hak kaybına uğramamak için gerekli başvuruların zamanında ve usulüne uygun yapılması büyük önem arz etmektedir. Bu süreçte, alanında uzman bir avukattan hukuki yardım alınması faydalı olacaktır. Zülküf Arslan Hukuk Bürosu olarak; Yalçınkaya Kararı başta olmak üzere AİHM kararlarının Türkçe çevirilerini yapan Eski AİHM Hukukçusu Dr. Orhan Arslan koordinatörlüğünde müvekkillerimize Anayasa Mahkemesi ve AİHM başvurusunun yanı sıra emsal AYM ve AİHM Kararları çerçevesinde yeniden yargılama başvurusu hususunda da hukuki destek vermekteyiz.
Kayseri ceza avukatı veya Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’ne başvuru yapmak ve süreci takip etmek için bir avukat arıyorsanız 15 yılı aşkın deneyimi ile avukat kadromuzdan dava süreci, hukuki statünüz, haklarınız ile başvuru ücret ve masrafları konusunda ön bilgi alabilir; detaylı bilgi ve tüm sorularınız için bizimle iletişime geçebilir veya yüz yüze görüşmek için Zülküf Arslan Hukuk Büromuzu ziyaret edebilirsiniz.